Hindistan’ın Ahmedabad kentinden havalanan Air India uçağının 30 saniye içinde yere çakılarak 260 kişinin ölümüne neden olduğu trajik kazanın ardından yayımlanan ön inceleme raporu, soruları yanıtlamak yerine çoğalttı. Araştırmalar, kalkıştan saniyeler sonra yakıt akışının kesildiğini ortaya koydu. Ancak bu kesintinin neden gerçekleştiği, kazanın arkasında insan hatası mı yoksa mekanik bir arıza mı olduğu hâlâ belirsiz.
Yüzyılın en büyük kazalarından biri
Londra’ya gitmek üzere 12 Haziran’da havalanan Boeing 787 Dreamliner tipi uçak, kalkıştan hemen sonra alçalmaya başladı ve bir tıp fakültesinin yemekhanesine çarparak infilak etti. Uçaktaki 260 yolcu ve mürettebattan sadece biri kurtulurken, yerde bulunan 19 kişi de yaşamını yitirdi. Olayın şokunu yaşayan aileler, kimlik tespitleri için DNA örnekleri verdi. Ancak kazanın nedenine dair hâlâ bir açıklama yapılmadı.
Air India raporundaki detay
Hindistan Uçak Kazaları Soruşturma Bürosu (AAIB), kazadan bir ay sonra yayımladığı ön raporda, uçağın yakıt kontrol düğmelerinin kalkıştan kısa süre sonra kapandığını ve bunun ardından motorların itiş gücünü kaybettiğini bildirdi. Kara kutu kayıtlarında pilotlardan birinin diğerine “Yakıtı neden kestin?” dediği, diğerinin ise “Ben kesmedim” şeklinde cevap verdiği kayda geçti.
Tek bir cümleyle spekülasyon doğdu
Bu kısa diyalog, kamuoyunda insan hatası mı yoksa kasıt mı sorularını gündeme taşıdı. Ancak uzmanlar, bu aşamada herhangi bir sonuca varmanın erken olduğunu vurguluyor. Eski pilot ve havacılık uzmanı Marco Chan, “Ön raporun görevi sadece olay sırasını, fiziksel bulguları ve ilk verileri sunmaktır, neden-sonuç ilişkisi kurmak değildir” diyerek, spekülasyonların yanlış yönlendirmelere neden olabileceğine dikkat çekti.
Pilotlar tecrübeli, sağlıklı ve yetkiliydi
Kazadan sorumlu uçuş ekibinin deneyimli olduğu belirtildi. 32 yaşındaki yardımcı pilot Clive Kunder’ın 3.403 saatlik uçuş tecrübesi bulunurken, kaptan pilot Sumeet Sabharwal’ın 15.638 saat uçuş yaptığı, bunun 8.596 saatinin 787 tipi uçaklarla olduğu kaydedildi. Her iki pilot da uçuş öncesi tüm sağlık ve test kontrollerinden geçmişti.
Hava yolları ve üreticiler mercek altında
Raporda, yakıt kontrol düğmelerinin yanlışlıkla kapatılmasını önleyen kilit sisteminin neden devre dışı kaldığı netleştirilemedi. Boeing ve Air India’nın bu konuda sorumluluğu olup olmadığı ilerleyen raporlarla ortaya çıkacak. Öte yandan, ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) daha önce bu parça için kontroller önerse de Air India, bu öneriyi uygulamamıştı çünkü zorunlu değildi. Uçakta kullanılan modülün 2019 ve 2023 yıllarında değiştirildiği kaydedildi.
Pilot derneklerinden sert tepki
Kazaya dair pilotlara yöneltilen “intihar” iddialarına Hindistan’daki pilot derneklerinden tepki geldi. Hindistan Ticari Pilotlar Derneği, “Etik gazeteciliğe aykırı ve mesleğimizin itibarına zarar veren spekülasyonlar” açıklaması yaparken, Hindistan Havayolu Pilotları Birliği (ALPA India) da soruşturmanın pilotları suçlu kabul eden bir çizgiye çekilmesinden endişe duyduklarını bildirdi.
‘Bu rapor kapanış değil, başlangıç’
Havacılık uzmanları, raporun verdiği bilgilerin sistemsel arıza, insan hatası veya elektronik bir kesinti ihtimallerini dışlamadığını söylüyor. Marco Chan, “Kazayı sadece pilot hatasına bağlamak, daha derin yapısal kusurların üzerinin örtülmesine neden olabilir” derken, asıl nedenin ancak kapsamlı teknik testler tamamlandığında anlaşılacağını belirtti.
Uzun bir sürece hazırlıklı olunmalı
BL Aviation Consulting’ten Bernard Lavelle, nihai raporun yayımlanmasının en az bir yıl sürebileceğini söyledi. “Bu tür büyük kazalarda sürecin yavaş ilerlemesi doğaldır. Önemli olan hızlı olmak değil, doğru sonuca ulaşmaktır” dedi.