ABD’nin hafta sonu İsrail’le birlikte İran’ın nükleer tesislerini hedef almasının ardından Rusya’dan gelen tepki sadece diplomatik düzeyde kaldı. Moskova, saldırıyı “provokatif ve temelsiz” olarak niteledi ancak askeri ya da stratejik bir destek sunmadı. Bu tutum, Rusya’nın bölgedeki geleneksel müttefiki İran’da soğuk duş etkisi yarattı.
Putin’den yalnızca kınama, yardım yok
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, pazartesi günü Moskova’da Kremlin’de Putin’le bir araya geldi. Ancak bu kritik görüşmeden İran’ın beklediği askeri destek ya da güvenlik garantileri çıkmadı. Putin, saldırıları yalnızca “haksız saldırganlık” olarak nitelendirmekle yetindi.
Uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre bu tutum, İran’ın Moskova’ya duyduğu güveni zedeledi. Chatham House’dan Renad Mansour’a göre, Tahran “dev bir ittifaka karşı yalnız kaldığını” hissediyor ve Moskova’nın destek konusunda geri durmasından memnun değil.
Anlaşmalar var, ama karşılığı yok
Rusya ile İran, Ocak 2025’te askeri ve ekonomik iş birliğini artırmaya yönelik stratejik bir ortaklık anlaşması imzaladı. Ancak bu mutabakatın, bir saldırı halinde karşılıklı askeri yardım içermediği ortaya çıktı. İran’a göre bu, “tek taraflı bağlılık” anlamına geliyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, iddiaları reddederek “Moskova ile Tahran arasındaki ilişkileri bozmaya çalışanlar var” açıklaması yaptı. Ancak Moskova’nın İran’a hava savunma sistemi sağlama konusunda da somut bir adım atmadığı dikkat çekiyor. Üstelik Rusya’nın kendi savaş ihtiyaçları nedeniyle bu sistemleri İran’a tedarik etmesi şu an için oldukça düşük ihtimal olarak değerlendiriliyor.
İsrail ile ilişkileri zedelemek istemiyor
Moskova’nın temkinli tutumunun ardında yalnızca askeri sınırlılıklar yok. Kremlin, İsrail’le de hassas bir denge politikası yürütüyor. Suriye sahasında hem Rusya hem İsrail etkin rol oynarken, iki ülkenin doğrudan çatışmamak adına temas halinde olduğu biliniyor.
Putin’in geçtiğimiz günlerde St. Petersburg’daki bir forumda, İsrail’de 2 milyona yakın Rusya ve eski Sovyet ülkeleri kökenli insanın yaşadığına dikkat çekmesi, Moskova’nın bu dengeleri önemsediğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Trump’la yakınlaşma Moskova’yı frenliyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve dönüşüyle Washington-Moskova hattında yeniden temaslar başladı. Bu yeni sürecin, Kremlin’in İran konusunda daha agresif adımlar atmasını engellediği düşünülüyor. Uzmanlara göre Putin, Trump’ı kızdırmak istemiyor; çünkü ABD Senatosu’ndaki yeni yaptırım tehditleri karşısında Trump şimdilik Moskova’ya mesafeli bir tutum sergilemiyor.
Berenberg Bank Başekonomisti Holger Schmieding’e göre, “Putin Trump’ı rahatsız edecek hamlelerden kaçınmak zorunda. Aksi halde ağır yaptırımlar kapıda olabilir.”
İran yalnızlaştı, Rusya denge arayışında
Savaşın İran için sonuçları ağır. İsrail’in saldırıları, Tahran’ın insansız hava aracı ve füze üretim merkezlerini hedef alırken, İran’ın Moskova’ya sağladığı drone desteği de sekteye uğrayabilir. Uzmanlar, bu durumun Rusya için de bir kayıp anlamına geldiğini vurguluyor.
Öte yandan Kremlin, yeni Suriye yönetimiyle temas kurarak bölgede etkinliğini yeniden tesis etmeye çalışıyor. Ancak Moskova’nın artık bir zamanlar olduğu gibi bölgesel krizlerde belirleyici güç olma kapasitesi sorgulanıyor.
Bölgesel aktörler Moskova’nın güvenilirliğini sorguluyor
Uzmanlara göre Rusya’nın bu süreçte İran’a anlamlı bir destek sunmaması, diğer bölgesel aktörlerde de Moskova’ya dair soru işaretleri yaratabilir. Mısır ve Türkiye gibi ülkelerin Rusya ile yakınlaşma arayışları, Moskova’nın bu sınavdan nasıl çıkacağına bağlı olacak.
Chatham House’dan Ksenia Svetlova’ya göre, “Arap dünyası artık Moskova’nın baskı kurma gücünün kalmadığını görüyor. Rusya’nın arabuluculuk iddiaları da bu koşullarda inandırıcılığını kaybediyor.”