ABD’nin Teksas eyaletinde bulunan ve yaklaşık bir asırlık geçmişe sahip Camp Mystic kız kampı, 4 Temmuz gecesi sel sularına teslim oldu. Yetkililer, 27 kişinin yaşamını yitirdiğini, 6 kişinin ise kayıp olduğunu açıkladı. Oysa kamp, 2 Temmuz’da yapılan resmi denetimde afet planları konusunda eksiksiz bulunmuştu.
Karar alınmadı, kamp tahliye edilmedi
Guadalupe Nehri kıyısındaki kamp alanında su seviyesi bir saat içinde 14 feet’ten 29.5 feet’e yükseldi. Sel suları gece saatlerinde çadırları, kulübeleri ve karavanları bastı. Bazı çocuklar ağaçlara tutunarak hayatta kaldı. Ancak aralarında kamp yöneticisi Richard “Dick” Eastland’in de bulunduğu en az 27 kişi hayatını kaybetti.
Uyarılar vardı, uygulama yoktu
Ulusal Hava Servisi, 3 Temmuz’da bölge için sel uyarısı yayınlamıştı. Aynı nehir üzerindeki bazı kamplar, çocukları yüksek yerlere tahliye ederken Camp Mystic’te bu tür önlemler alınmadı. Denetimde “her şey uygun” bulunmuş, ancak gerçek bir acil durumda planların işe yaramadığı ortaya çıkmıştı.
Karanlık, telefon yok, yönlendirme yok
Kampın eski katılımcılarından Charlotte Lauten, “Kamp alanında telefon yok, elektrik yok, çocuklar ne yapacaklarını bilmiyordu. Zifiri karanlıktı” diyerek yaşanan paniği aktardı. Denetim raporlarında her binada afet planının olduğu belirtilse de içerikleri kamuya açık değil.
Teksas’ta gözlem istasyonları çöktü, su seviyesi kayıtsız yükseldi
4 Temmuz sabahı bölgedeki dört nehir seviyesi ölçüm istasyonunun devre dışı kaldığı belirtildi. Selin vurduğu noktaya en yakın istasyon saat 04.35’te 9 metreyi gösterdi ve ardından çalışmayı durdurdu. Yetkililer, su seviyesinin 11.44 metreye ulaştığını tespit etti. Bu seviye, bölgedeki kamplar için “ölümcül sınır” kabul ediliyor.
Kampın yetki belgesi var, akreditasyonu yok
Camp Mystic’in Teksas eyaletinden resmi işletme lisansı bulunduğu, ancak ülke çapındaki Amerikan Kamp Birliği’nden herhangi bir güvenlik akreditasyonu almadığı açıklandı. Kurum, kampın daha önce bu akreditasyona sahip olup olmadığını belirtmekten kaçındı.
Soru işaretleri artıyor
Kamp yönetimi hâlâ kapsamlı bir açıklama yapmazken, aileler ve kamuoyu “neden erken tahliye edilmedi?”, “denetim gerçekten yeterli miydi?” gibi sorulara yanıt bekliyor. Sel sonrası başlatılan soruşturmada, kampın acil durum planlarının içeriği de mercek altına alındı.