CHP, 2025 seçim sürecine yönelik “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin ilk adımını Samsun’dan attı. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun mesajı okundu.
CHP’den Samsun mitingi
İmamoğlu mesajında, Samsun’un tarihsel önemine dikkat çekerek “Samsun, millete güvenerek yola koyulmanın simgesidir” dedi. Mesajında sistemdeki adaletsizliklere değinen İmamoğlu, “Bugün ülkemiz, tek adamın egemenliğine dayanan bir sistemin çöküş dönemini yaşıyor. Gelir dağılımında, sağlıkta, eğitimde, devlet imkanlarına erişimde adalet yok” ifadelerini kullandı.
“Ya adalet ya esaret” sözleriyle mücadelenin yönünü ortaya koyan İmamoğlu, “Bir asır önce dışarıya karşı verdiğimiz mücadeleyi bu kez içeride vereceğiz” dedi. Gençlere seslenen İmamoğlu, Cumhuriyetin gençlere emanet olduğunu hatırlattı ve “Bu ülkede büyük işler yapmak isteyen herkes önce gençlerin onayını almak zorunda” mesajını verdi.
İmamoğlu’nun mesajının ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıktı. İmamoğlu’nun yalnızca CHP’lilerin değil, Türkiye’deki tüm demokratların adayı olduğunu vurgulayan Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Sandığa var mısın? Millet seni sandığa çağırıyor. Millet erken seçimin ilk adımını yine Samsun’dan atıyor. Millet sandık istiyor” dedi.
Özel, Erdoğan’a yönelik eleştirilerini “Cuntanın başına geçen Recep Tayyip Erdoğan artık cunta başkanıdır” sözleriyle sürdürürken, bakanlar için ise “Her biri sekreter, bakan değil” ifadelerini kullandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i “darbenin mali ayağı” olmakla suçlayan Özel, “Senin bu yüzünü bütün dünyaya göstereceğim” dedi.
Mitingde, İmamoğlu’nun çalışma arkadaşlarının farklı cezaevlerine sevk edilmesine de sert tepki gösteren Özgür Özel, bu hamleyi “bölerek baskı kurma” çabası olarak nitelendirdi. Kadın bürokratların da tehdit edildiğini dile getiren Özel, buna rağmen “iftiraya teslim olmadıklarını” vurguladı.
CHP’nin Samsun’dan verdiği mesaj, hem meydandaki kalabalık hem de içerik olarak “erken seçim” ve “adalet” taleplerinin ön plana çıktığı bir çıkış olarak siyasi gündeme damga vurdu.