“Keşke sen de sevinseydin Burak”

Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, bugünkü yazısında A Milli Takımımızın Çek Cumhuriyeti’ni 2-0 yendiği karşılaşmada ilk golümüzü atan Burak Yılmaz ile ilgili çarpıcı bir yorum yaptı.

Burak’ın, gol sevinci sırasında yaptığı el hareketine ve hemen yanındaki Emre Mor’un surat ifadesine dikkat çeken Yılmaz’ın yazısı şöyle…

Burak Yılmaz, Petr Cech’in koruduğu kaleye topu gönderdiğinde herkes gibi ben de havaya sıçradım.

O anda Burak Yılmaz’ın bir “aile içi şiddet zanlısı” olduğunu unutmaya bile hazırdım.

Top filelere gitti. Hakem düdüğünü çalıp orta sahayı gösterdi, o arada Burak Yılmaz taç çizgisine doğru koşturdu.

Şimdi nasıl ifade etsem tam olarak bilmiyorum ama biz bu tür hareketleri çocukken yatılı okulda “geçirdik” anlamında yapardık, öyle bir hareket yaptı.

Şöyle düşündüm: Demek ki önceki iki maçtaki beceriksizliklerini ve yetersizliklerini eleştirenlere karşı bilenmiş, onlara “Nasıl geçirdim size” hareketi yapıyor. İyi de sonuç olarak bir futbol maçında gol attın. Gol yediğiniz zaman kendinizi bu hareketin pasif tarafı olarak mı görüyorsunuz ki gol atınca bu hareketi “aktive” ediyorsunuz?

Gerçekten tuhaf bir durum. Sosyal medyada çok yankılandı. Golün pasını veren 18 yaşında küçücük bir çocuk ve o hâlâ bizlerin çocukken futboldan aldığımız zevki hissediyor belli ki.

Emre Mor’un, yüzündeki çocuksu sevinçle Burak’ın arkasından koşturduğu anı gösteren fotoğraf, sosyal medyada paylaşılmaya adeta doyulamadı.

Burak Bey kardeşim. Şunu unutma: Bu bir oyun. Kimse kimseye bir şey geçirmiyor!

Keşke sahanın kenarında tribünlere o hareketi yapacağına, koşup sana o güzel gollük pası veren o çocuğa sarılsaydın!

Öyle yapsaydın keşke! Bütün bir ülkenin sevincine katılabilseydin.

Exit mobile version