Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, A Haber ve A Para ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel finansal koşulların risk iştahı açısından avantaj sunduğunu ancak küresel büyümenin düşük seyretmesi, ticaretin yavaşlaması ve korumacılığın artmasının olumsuz trendler olduğunu söyledi. Türkiye’nin kısa vadede iç ve dış şoklara rağmen ekonomi programını rayında tuttuğunu vurgulayan Şimşek, kararlılıkla uygulanan program sayesinde makrofinansal istikrarın sağlandığını ifade etti.
Mehmet Şimşek: Savunma sanayisi ihracatında ilk 10’a gireceğiz
Türkiye’nin savunma sanayisi ihracatında büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Şimşek, halen devam eden yaklaşık 1400 projenin toplam değerinin 100 milyar doların üzerinde olduğunu açıkladı. Türkiye’nin bu yıl küresel savunma sanayisi ihracatında ilk 10’a girme ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Şimşek, “En hazır ve bu konuda en çok yatırım yapmış ülkelerin başında Türkiye geliyor” dedi.
“Bütçe açığını yüzde 3,5’te tutacağız”
Şimşek, ekonomi programının ilk evresinde makrofinansal istikrarın sağlandığını, ikinci evrede ise dezenflasyon ve şoklara karşı dayanıklılığın güçlendirildiğini kaydetti. Bu evrenin yıl sonunda tamamlanacağını belirten Şimşek, “Bu senenin sonunda bütçe açığının yüzde 3,5 civarında, cari açığın ise yüzde 1,5’in altında olmasını bekliyoruz. Büyüme makul, işsizlik yüzde 8-8,5 düzeyinde” ifadelerini kullandı.
“Enflasyonla mücadele kolay değil”
Üçüncü evrenin 2026’da başlayıp 2027’nin ilk yarısında tamamlanacağını belirten Şimşek, bu aşamada enflasyonun daha az hissedildiği bir ekosisteme geçiş ve yapısal reformların uygulanacağını söyledi. Enflasyonla mücadelenin kolay olmadığını vurgulayan Şimşek, geçen yıl ağustosta yüzde 50’nin üzerindeki manşet enflasyonun bu yıl yüzde 33 seviyesine indiğini hatırlattı. Temel mal enflasyonunun yüzde 20’nin altına düştüğünü söyleyen Şimşek, kira ve eğitim gibi kalemlerdeki geçmişe yönelik uyarlamaların yüksek enflasyon rakamlarının sebebi olduğunu belirtti.
“Risk primi son 5 yılın en düşüğünde”
Şimşek, bu yıl yaşanan kuraklık, don, bölgesel savaşlar ve ticaret gerilimlerine rağmen programın yolunda ilerlediğini ifade ederek, “Bütün olumsuzluklara rağmen sene sonu itibarıyla manşet enflasyonun yüzde 30’un altına düşeceğine inanıyoruz. Gelecek yıl yüzde 20’nin altını hedefliyoruz” dedi. Türkiye’nin risk priminin 244 seviyesine gerileyerek son 5 yılın en düşük düzeyine indiğini de sözlerine ekledi.
“Bütçede disiplin sağladık”
Deprem nedeniyle geçen yıl yüzde 5’in üzerine çıkan bütçe açığının bu yıl yüzde 3,5 seviyesinde kapanmasını beklediklerini söyleyen Şimşek, harcama disiplininin oturduğunu vurguladı. Tasarruf genelgesi sayesinde geçen yıl bu kalemlerde yüzde 33’lük reel tasarruf sağladıklarını, bunun 115 milyar liralık karşılığı olduğunu açıkladı. Faiz dışı harcamalarda sapma yaşanmadığını, hatta bütçenin altında harcama yapıldığını belirtti.
“Cari açığı endişe kaynağı olmaktan çıkardık”
Şimşek, net altın ithalatı hariç cari açığın milli gelire oranla yüzde 0,5’in altında kalacağını ifade etti. Geçen yıl altın hariç cari fazla verildiğini, bu yıl ise yüzde 1,5 civarında açıkla yılı kapatacaklarını söyledi. Türkiye’nin rezerv yeterliliği ve dış finansmana erişimde sorun yaşamadığını, ihracat performansının da program başından bu yana yüzde 6 arttığını vurguladı.
“KKM yıl sonunda tamamen bitecek”
Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasına da değinen Şimşek, zirvede 143,9 milyar dolara çıkan KKM bakiyesinin şu anda 8,7 milyar dolara indiğini, aralık itibarıyla ise tamamen sona ereceğini açıkladı. YUVAM hesaplarının ise yurt dışındaki vatandaşların açtığı hesaplar olduğunu ve devam edeceğini söyledi. Program başından bu yana net rezerv artışının 115 milyar dolar olduğunu, KKM yükümlülüğü de dikkate alındığında Türkiye’nin bilançosunda yaklaşık 250 milyar dolarlık iyileşme sağlandığını belirtti.
Türkiye’nin en fazla vergi veren ismi Selçuk Bayraktar oldu
TÜİK: İşsizlik oranı ikinci çeyrekte yüzde 8,6’ya yükseldi
Temmuz ayında asgari ücrete ara zam gelecek mi?
Evlenecek gençlere özel kampanya