Şike soruşturmasının odağındaki Fenerbahçe’de beklenen basın toplantısı gerçekleştirildi. Kameraların karşısına geçen 2. Başkan Nihat Özdemir Aziz Yıldırım’a destek verdi, TFF’yi tehdit etti!

İşte Nihat Özdemir’in açıklamaları

Sadece Fenerbahçe olarak değil tüm Türk futbolu adına önemli bir süreçten geçiyoruz. Yürütülmekte olan adli bir soruşturma kapsamında Aziz Yıldırım gözaltında. Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu ile Tamer Yelkovan ve Cemil Turan’ın tutuklu olarak yargılanmalarına hükmedilmiştir. Her şeyden önce şunun bilinmesini istiyoruz ki Fenerbahçe, yöneticisinden taraftarına sporcusundan çalışanlarına kadar Türk adaletine sonsuz bir güven duymaktadır. Adli sürecin adil bir biçimde sonuçlanmasını beklemektedir.

Yargısız infaz yapılıyor

Yüce Türk adaletinin 104 yıllık şanlı tarihe sahip, dünyanın en büyük spor kulüplerinden biri olan kulübümüz hakkında en doğru kararı en hızlı bir biçimde vereceğine inanıyoruz. Bu inancımız doğrultusunda başkanımız ve yöneticilerimizin gözaltına alındığı Pazar gününden beri süreci takip ettik. Saygı duyuyoruz ancak belirli bir kesimin henüz kesinleşmemiş delil ve kararlar üzerinden yargısız infaz yapmalarını ibretle izliyoruz ve bunu kabul etmiyoruz.

Delil yetersizliğinden açılmayan binlerce dava var

Üzülerek görüyoruz ki bizim saygı ve sükunetle takip ettiğimiz süreçte soruşturmanın gizliliği ilkesi her geçen gün daha da artarak ihlal edilmektedir. Oysa ki bu süreçte en çok dikkat edilmesi gereken nokta gizlilik ilkesidir. Hukukun üstünlüğünün hakim olduğu ülkelerde emniyet güçleri yüzlerce çalışma yapar, suçu ve suçluları araştırır. Bunları konuyla ilgili savcılık makamına sunar, savcılık bunun büyük bir kısmını dava açmaya yetecek ölçüde delil oluşturulmadığı kanaatiyle reddeder ve dava açmaz. Savcılık makamının dava açmayı uygun bulduğu soruşturmalar savcılık talebiyle mahkemeye sunulur. Mahkeme dava açılmasını kabul veya reddeder. Dava kabul edilirse yargılama başlar. Her türlü delil, delil başlangıcı ve belgeler hukuka uygun olarak değerlendirilir. İddia edilen hiçbir delil mahkeme tarafından kabul edilmedikçe delil sayılamaz.

Mahkemeler hukuka ve vicdanına göre karar verir. Temyiz mahkemesi kararını onama veya bozma şeklinde verir. Bundan sonra yine temyiz mahkemesine kararın düzeltilmesi için karar talebinde bulunulur. Bu karardan sonra verilen mahkeme hükmü ancak kesinlik kazanır.

Halkla ilişkiler kampanyası gibi!

Dünyanın her medeni ülkesinde durum böyleyken başkanımıza uygun görülen muameleye ve fenerbahçe’ye karşı sürdürülen bu yargısız infaz ve linç kampanyasının hukuki durumu içler acısıdır. Gizlilik esas olmasına rağmen bir nevi halkla ilişkiler kampanyası yürütülüyormuş gibi kirli bir sürü medya mensubu kirli bilgilerini, yanlış kanaatlerini ve düşüncelerini, kesinleşmiş, ispatlanmış gibi takdim etmekte. Bunu bekleyen yorumcular da yargılamadan infaz etmektedirler.

Karar mercii olmayan emniyet 19 maçta şike olduğuna dair hüküm açıklamıştır

Ülkemizde bugüne kadar yüzlerce soruşturma ve operasyon, delillerin zayıflığı ve yetersizliği nedeniyle dava açılmasına dahi gerek görülmeyerek sona erdirilmiştir. Hatta birçok davada basının kirli haber ve uydurmalarıyla davanın başında idama mahkum ettiği binlerce insan beraat etmiş ve suçlu olmadıkları ispatlanmıştır. Ancak üzülerek görüyoruz ki başkanımızın ve yöneticilerimizin içinde bulunduğu süreçte daha savcılar iddianameyi bile yazmadan delil adı altında birçok karışık bilgi basın tarafından maalesef yayınlanmaktadır. Karar mercii olmayan emniyet 19 maçta şike olduğuna dair hüküm açıklamıştır.

Maç yemeği bile şikenin fotoğrafı diye gösteriliyor

Ekranlarda yorumcular ve gazeteciler başkanımızı ve yöneticilerimizi suçlu ilan ediyor ve infaz ediyorlar. Her maç öncesinde yenen maç yemeklerinde çekilen fotoğraflar dahi şike belgesi diye sunuluyor. Başkanımızın gözaltına alınma görüntülerinin ardından ekranlara gelen ve kimin evinden çıktığı belli olmayan silahların görüntüleriyle o silahlar sanki başkanımıza aitmiş havası yaratılıyor.

Madem deliller kuvvetli, iletişim kampanyası neden?

Bu kadar kuvvetli delillerin mevcut olduğunun iddia edildiği süreçte böyle bir iletişim kampanyasına neden gerek duyuluyor. Soruşturmanın sadece Fenerbahçe ile ilgili olmadığı bilindiği halde neden tüm operasyona dahil yorumlar ve bilgi kirliliği Fenerbahçe üzerinden yapılıyor ve her şey başkanımız ve yöneticilerimize mal edilmeye çalışılıyor? Şu net olarak bilinmelidir ki bu durum 25 milyon taraftarı bulunan camiamızda infial yaratmaktadır. Hak hukuk tanımayan yargısız infaz sürecini kınıyoruz ve adaletin herkes için bir gün lazım olacağını hatırlatarak hukuki sürece saygı gösterilmesini, gizlilik ilkesinin daha fazla ihlal edilmemesini istiyoruz. Bu süreçte hukuku ihlal eden tüm kişi ve kurumlar hakkında her türlü yargı yoluna başvurarak haklarımızı tazmin edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.

Fenerbahçe’yi küme düşürmek TFF’nin ciddiyetiyle bağdaşmaz

TFF’nin de bu süreçte bir kesim tarafından oluşturulmaya çalışılan yanlış algılar ve baskın kamuoyundan etkilenmeden karar vereceğinden hiçbir şüphemiz yoktur. Sadece Fenerbahçe’yi değil tüm Türk futbolunu etkileyecek ve toplumsal infiale neden olabilecek bir konumda alelacele karar vermektense konuyu etraflıca irdeleyip hukuk süreci doğrultusunda kararlarını vermeliler. Delillerin ne olduğunun net olarak bilinmediği bir süreçte basında çıkan haberler ve yorumlar üzerine kulübümüzün şampiyonlar ligine katılması veya küme düşürülmesi konusunda karar vermek TFF gibi bir kurumun ciddiyeti ve ağırlığı ile bağdaşamaz. TFF’nin de hukuki sürece saygılı olması ve hukukun çarklarının dönmesini beklemesini talep ediyoruz.

Geri dönüşü olmayan, vereceği zararları tazmin etmenin imkansız hale geleceği bir kararın verilmesi halinde bunun sadece Fenerbahçe’nin değil, Türk futbolunun, hatta sporunun zarar göreceği aşikardır.

Bu zor süreçten hep birlikte, birlik ve beraberlik içerisinde çıkacağız. Bu yaşadıklarımız bizleri daha da birleştirecek, bütünleştirecek; yılmaz ve yıkılmaz yapacak. Bizler hep birlikte üzerimizde efsane çubuklu formalarımız, Fenerbahçemizin bayrağı altında yürümeye devam edeceğiz. Sayın İslam Çupi’nin tarihimizde bugün yaşadığımız zor zamanları da adeta önceden görmüşçesine söylediği gibi, “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz.” İşte şimdi bu büyüklüğü herkese bir kez daha gururla gösterme zamanıdır.

Bir kez daha sadece futbolumuza değil, Türkiye’de amatör sporların gelişmesinden uluslararası müsabakalarda bizleri gururlandıran, madalyaları ülkemize getiren, bayrağımızı gururla dalgalandıran sporcuların yetişmesinde hizmeti geçmiş Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım ve diğer yöneticilerimizin kendilerine isnat edilmeye çalışılan suçlara bizler inanmıyoruz. Fenerbahçe taraftarının da inanmadığını biliyoruz.

Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi bu sürecin en başından bu yana 24 saat görevinin başında ve başkanının, yöneticilerinin, çalışanlarının ve camiasının haklarını savunmak adına elinden geleni herşeyi özveri ile yapmaktadır. Bu noktada ortaya konan çabadan kimsenin şüphesi olmasın.

Adaletin bir an önce yerini bulmasını bekliyor ve bu konuda Türk savcı ve hakimlerine kısaca yargımıza sonuna kadar güvenimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Sözlerimizi Sayın Başkanımızın genel kurullarımızda ve yüksek divan kurulu toplantılarımızda söylediği bir söz ile bitirmek istiyorum. “Darağacında da olsak son sözümüz Fenerbahçe”…

Hepinize şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına saygı ve selamlarımızı sunuyorum”

Fenerbahçe Şike, Fenerbahçe , Fenerbahçe şike basın toplantısı , Fenerbahçe basın toplantısı, Nihat Özdemir ,Nihat Özdemir video, Nihat Özdemir basın toplantısı video, Fenerbahçe şike haberleri, Fenerbahçe şike