TURKCELL’den gelen bu mesaj cidden TURKCELL’den mi?
Günümüzde pazarlama-satış insanları bıktırmaya, yaka silktirmeye yönelik. Saldırganca davranarak, bıktırarak müşteri kazanmak, satış yapmak mümkün mü?!
Cep telefonlarımıza sürekli mesajlar geliyor. Bankaların “kredi verelim”, adı sanı bellli büyük mağazaların indirim vb kampanyalarını saymıyorum bile (bunlar da çok bıktırıyor, okumadan siliyorum). Ama bir de “şu numarayı arayın, bilmemne kazandınız” gibi gerçekten aptalca şeyler var. Bilmiyorum bunlara hala kananlar var mı? Zaaten zaman zaman Emniyet’ten veya gsm operatörlerinden bu konularda uyarı mesajları geliyor.
Dün Turkcell’den bir kısa mesaj geldi, “….bir çekilişe katılmak için 5666’ya NASIL yazıp gönderin. Ücretsiz”. Dediğim gibi böyle şeylere hiç katılmam, piyango bileti dahi almam. Ancak turkcell’den olunca mesaj, ve de bedava, tongaya bastım, dediğini yaptım. Ne oldu peki, bu 5666 her ne ise, her kim ise, şimdi bana sürekli mesaj geliyor! “Tebrikler… falanca için şunu yapın, bilmemne için bunu arayın, 2,60’a şuraya mesaj atın…”… bir sürü sms…. Gına gelmekte… Bilmiyorum bu saldırı ve taciz daha ne kadar sürecek?! Anında siliyorum.
Lütfen, Turkcell’den gelen “5666’ya mesaj gönderin” mesajına kapılmayın. Mesaj başına 2,60 tl harcayarak çeşitli mesajlar göndermek ve sürekli mesaj almak istiyorsanız siz bilirsiniz…
Filiz Eyüboğlu
Güncelleme 08.06.2012
5666’dan gelen mesajları durdurmak için
Zaten insanların yolu ve sözü kesilmese, tamiratçılar araç-gereçleri daha da bozmasalar; işler olur; telefonda lüzumsuz konuşacak şeyler olmaz; o halde bir cep telefonu vb. sözde kolaylıklar, yenilikler kimlere, nasıl hitap edebilir ?
Asıl Turkcell mesajı ne olabilir: Bu satırları çocukluğumda Turkcell gn.md. okul arkadaşımız Süreyya Ciliv’in babası ile çok sohbet etmiş olmama rağmen onunla ilgili olarak yazmıyorum ama sen yanlış anlarsan anla. Fen Liselilerin fabrikasını kurmasına ayrılmış ilkel bir elektronik alet olan bu cep telefonunun markasının dilbilimsel açılımı; ilk anda boşuna çok konuşan Türklerin ders çalışmak için girdikleri hapislerindeki hücrede yalnızlıklarını gidermek içindir. Silivri’deki hapishanede denizin
“kara” olanı ile tanışıp çöl kıyısındaki “kızıl” denize gitmek için de olabilir. İyi de Çin’e, Afrika’ya bilgisayar ve cep telefonu fabrikası açılıyor, mesela 100.000 köy kökenli işçi neredeyse ortak hatta giderek uzay projesi mensubu olarak da alınıyor. Zaten bu ürünlerin reel tüketicileri kaç kişi ve kimler?Ayrıca İstanbul’a bu hücreli hapishane kurulduğundan beri kaç bina ve fakülte yıkıldı, niye ? Sen beni usta olarak bilip mühendis okul arkadaşlarını lisedeki edebiyat hocalarına doğru dürüst cümleler kuramadıkları için fabrikayı da iyi kuramayacakları, iyi işletemeyecekleri hakkında şikayet etmelisin.(Hatırlatmak için yazılmıştır, kendine iyi bak)