CHP Parti Meclisi Üyesi, İstanbul Milletvekili Umut Oran, parti bütünlüğünü bozmamak ve Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi önemli bir süreç öncesinde kamuoyunda tartışmaya yol açmamak adına çatı adayı için imza verdiğini bildirdi.
Oran, verdiği imza için koyduğu rezerv ve çekincelerini ayrıntılı bir dilekçe ile TBMM CHP Grup Başkanlığı’na da bildirdi. Oran, son CHP PM toplantısında da konuyla ilgili eleştirilerini dile getirmişti.
Umut Oran, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak verdiği şartlı desteği kamuoyuna duyurdu. Umut Oran’ın açıklaması şöyle:
Bu sürecin önemli etkileri olacaktır
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ile ilgili çok tarihi bir dönemden geçiyoruz. Bu tarihi sürecin CHP içi ve dışında da önemli etkileri olmaktadır, olacaktır. ‘Çatı Adayı’ kararı ve ortaya çıkan ismin belirlenmesi yöntemine ilişkin eleştirilerimi sadece ve ilk kez 23 Haziran 2014 tarihinde yapılan Parti Meclisi toplantısında dile getirdim.
İnsan konuştukları kadar, sustuklarından da sorumludur
CHP’nin, Kurultay sonrasındaki en yetkili organı olan Parti Meclisi’ndeki bu konuşmamda, karar alma sürecinde partinin yetkili organlarının devre dışı bırakıldığını, sosyal demokrat ve sol bir parti olarak toplumu dönüştürme ve topluma öncülük etme görevimiz varken, seçilen adayla bugünkü siyasi hegemonyaya teslim olunduğu algısının yaratıldığını, oysa belirlenecek ismin CHP tabanının beklentilerini karşılayan, toplumda heyecan, coşku ve sinerji yaratabilecek şekilde, sıfır hata, maksimum başarı hedefine uygun olması gerektiğini dile getirdim. PM toplantısında Hz. Mevlana’nın ‘insan konuştukları kadar, sustuklarından da sorumludur” görüşünden hareketle görüşlerimi anlattım.
Riski alan sorumluluğu da üstlenir
Konuşmamda, General Mc. Arthur’un ‘liderlik sadece risk almak değil aynı zamanda sorumluluğu da cesaretle üstlenmektir’ sözünü de anımsatarak, aday belirleme konusunda Sn. Genel Başkanın inisiyatif alarak riski üstlendiğini ve adayı belirlediğini, bunun sonucunda kendisinin sorumluluğu cesaretle üstleneceğine inandığımı da belirttim.
20’şer imza tartışmayı önlerdi
Parti içinde ve kamuoyunda tartışma yaratmamak adına, adaylık için her iki partiden de 20’şer milletvekilinin imzasının yeterli görülmesi önerimi de konuşmamda dile getirmiştim, ancak bu yönde de adım atılmadı.
Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek yeniden anlattı
Dün sabah da Sayın Genel Başkanı ziyaret ederek düşüncelerimi, kaygılarımı kendisine bir kez daha ilettim. Ancak bu saatten sonra belirlenen çatı adayının isminin değişmeyeceği görülmektedir. MHP ile varılan “büyük uzlaşının” bozulmasına yol açan kişi de olmak istemem. Ülkeyi bugün içinde bulunduğu açmaza sürükleyen yürütmenin başındaki kişinin cumhurbaşkanlığı yolunda ilerlemesinde en küçük katkım da olmamalı! Bizlerin isimlerini anıp, propaganda malzemesi olarak kullanarak CHP’ye saldırma olanağını da kendisine vermeyeceğim.
Parti geleneğine göre karara uymak zorundayım
Bugün de “Çatı adayı” içime sinmemektedir. Ancak Genel Başkan adaylığı, Genel Başkan Yardımcılığı yaptığım CHP’nin bir neferi, PM üyesi, milletvekili olarak uymam gereken bir parti terbiyesi, parti geleneği de var. Yetkili kurullarda eleştirilerimi yaptım, görüşümü söyledim. Ancak Genel Başkan düzeyinde ve geri dönüşü olmayan biçimde alınmış bu karara uyma sorumluluğu ve zorunluluğu taşımam gerekmektedir.
Bölünmüş görüntü yurttaşa da haksızlık
Ülkemizin geleceği açısından varlığı büyük önem taşıyan CHP’nin, Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi önemli bir gelişmenin hemen öncesinde bölünmüş, parçalanmış görüntü vermesi geleceğe güvenle bakmak isteyen yurttaşlarımıza karşı da haksızlık olacaktır.
