NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan‘ın bu haftaki “Günümüzde yıldız futbolcu olgusu” adlı yazısını sizlerle paylaşıyoruz;
Futbolun gelişen yeni yapısı ile futbolu algılama arasında ciddi bir fark ortaya çıktığı bir gerçektir.
Euro 2012’de oynanan futbol, futbolcu ve yapılan yorumlar inanılmaz farklılıklar içermekte.
“Xavi ve Fernandes istenilen düzeyde değil.”
“Ronaldo niye Real’deki gibi oynayamıyor.”
“Mesut vasattı.”
Bunun gibi birçok örnek sayabilirim.
Tabi ki ister istemez televizyon başındaki insanlar olayın gerçek yönünün dışında sunulana göre kanaate sahip oluyorlar.
Tribüne gidince de bu kanaat; beklenti tepkilerine neden oluyor.
Biraz analiz yapmakta yarar var:
Öncelikle futbol oyun taktiği bireysel oyuncuların üstünden alınarak sistemin üzerine kaydırılması sağlandı.
Bu süreç teknik direktörün de sistem üzerinden takıma ve oyuncuya etki kapasitesini ve saha kenarındaki etkisini artırdı.
Sistem ve teknik adam, takımın ve oyunun sahibi oldu.
O yüzden, Messi ile Maradona’nın kıyası mümkün değildir.
Maradona oyunun tek hakimiydi ve takım taktiği onun üzerinden kurulurdu.
Messi ise sistemin en etkili argümanıdır; takım taktiğine sadık kalarak yeteneklerini kullanabiliyor…
Futbol oynama koşulları kendi dönem özelliklerine sahip olmaktadır ki bu da temel ayrıcalıktır.
Arjantin Ulusal Takımı ile Barcelona arasındaki oyun farklılığı tamamen sistem farklılığından ve sistemin ana unsurları arasındaki farktan kaynaklanmaktadır.
Aynı şey Ronaldo’nun Portekiz Ulusal Takımı ile Real Madrid arasındaki oyun farkı için geçerlidir.
Bugün ki koşullar içindeki oyun anlayışındaki sistem içi oyuncu farklılıkları da yıldız oyuncu ayrımını ortaya koymaktadır.
Oyuncu farklılıklarına bakmakta yarar var:
Takım taktiğinin ve sistemin unsurları olan oyuncular vardır; bunlar sistemin saha içindeki devamlılığını sağlayıp mücadele gücünü oluştururlar: Puyol, Ramos, Lahm, Busqets, Di Maria, Terry gibi oyuncuları sayabiliriz.
Takım taktiğini destekleyen oyuncular vardır; bu oyuncularda sistemin ayrıntılarını kullanarak organizasyonun sürekliliğini sağlarlar ki top trafiğinin ana unsurlarıdır: İniesta, Xavi, Arda, Silva, Sweinsteiger, Lampard…
Bir de sistemi ve takım taktiğinin desteklediği oyuncular vardır. Bireysel becerilerini kendi hareket alanı ve sorumlulukları içinde kullanan ve bir takım lükslere sahiptirler. Diğer oyuncuların onlara katkıları; sistemin sağladığı farklıklar içindedir ve süreklilik arz eder: Messi, Ronaldo, Mesut, Rooney, Neymar, Drogba…
İşte bu oyuncular yıldız oyunculardır; yani sisteme sadık kalarak farklılıklarını kullanan ve bunu skora yansıtabilen oyunculardır.
Sahada sahip oldukları özgür hareket alanları; onun sistem içinde ki oyun anlayışı ve sınırları kadardır (Bu biraz da ahlaki sorumluluktur). Bunun dışına çıkmaları süreklilik arz etmez. Sadece takımda birinin sorumluluk alması gerektiği zaman tam anlamda bireysel oyun katkısına sahiptirler ki bu da skoru kendi lehlerine çevirine kadardır.
Maç yorumu yaparken bu temel yapıyı iyi analiz etmek gerekir.
Aksi alışık olduğumuz kaosa neden olur.
Bizim ligde tutar da Euro 2012’de olmaz
Hiç olmazsa Avrupa Şampiyonası’nı seyredenlerin kafasını karıştırmayalım!