Made in P.R.C

Hiç kuşkusuz yaşadığımız krizin tek galibi var; ÇİN.

Bir ülke düşünün hem en kapitalist hemde en komünist olan, bir ülke düşünün krizde, tüm ülkelerin büyüme oranlarının eksi hanelerde gezdiği ama kendi büyüme oranının ikinci çeyrekte %7.9 olduğu, halkının deli gibi çalıştığı üretimini, kendine hazır satış yapmaktan çok daha fazla ilke edinmiş kapitalizmin en uç halini yaşayan…

ÇİN artık dev şirketlerin üretim merkezi. Aslında bunun sebebi çok basit çünkü; şirket menfaatleriyle devlet menfaatleri çelişiyor burada çok ciddi paradoks yaşanıyor. Devletler sürekli kayıt altına almaya çalışırken ekonomiyi düşük işgücü, artık yüksek teknolojiyi kullanan tesisleriyle, ülkede üreticiye sunulan vergi avantajları, daha ucuz elektrik, daha ucuz alt yapı ve yönetim giderleriyle, daha çok devlet teşvikleriyle ÇİN artık yeni markası made in P.R.C. (People of Rebuplic China) ile kalitesiz ürün satan ülke konumuzda olmak istemiyor. ÇİN hala yükselen bir marka.

Son yıllarda özellikle ileri teknoloji ürünleri alanında yakaladığı ivme sebebiyle aynı zamanda yabancı sermaye yatırımlarıyla tüm dünyayı ÇİN pazarı kontrol ediyor .Kriz sonrası çok uluslu dev şirketler ÇİN ile daha yakın hale gelmiş devletin elinde işletmelerin satın alınıp, teknolojisinin iyileştirilmesi suretiyle işbirliğine girer hale getirdi.

Lehman Brothers in çöküşüyle saman alevi gibi hızlanan bu süreç, ÇİN i 2 trilyon dolarlık rezervi ile kriz sonrası en az etkilenen ülke tahtına oturttu. Küresel kriz sonrası 650.000 kişiyi işten çıkartarak bir rekora imza atan ABD başta olmak üzere AVRUPA ve ülkemizde şirketler kendi menfaatleri için devlet menfaatine aykırı davranmak zorunda kaldı çünkü üretim ciddi derecede ÇİN e kaydı. Yakın tarihte dolar değer kaybedince, hemen YUAN da değer kaybetti aslında bu ülkenin milli politikasıydı amaç rekabet avantajı yakalamak ve sürdürülebilir büyümeyi devam ettirme mantığıydı.Hiçbir ülke parasının değerlenmesine kayıtsız kalmıyor kalamaz .

Çin önümüzdeki beş yıl içinde ticaret yapısında ki büyümeyi miktar yoğun büyümeden, kalite yoğun büyümeye doğru kaydırmayı planlıyor. Bu kapsamda Çin önümüzdeki dönemde ileri teknoloji ürünleri ihracatını arttırmayı hedefleri arasına aldı bile. Aslında daha şimdiden, toplam ticarette makine, elektronik ürünler ve ileri teknoloji ürünlerinin payı giderek artıyor.. Çin Ticaret Bakanlığı verilerine göre Çin’in 2010 yılında mal ticaret hacmi 2,3 trilyon dolara ulaşacaktır. .

Öte yandan, OECD’nin Çin ekonomisi alanında en son hazırlamış olduğu rapora göre, 2010 yılında Çin’in dünya ticareti içindeki payı %10’a ulaşacak ve dünyanın en büyük ihracatçısı konumuna gelecektir.

Yeni kurulan dünya düzeninde söz sahibi olabilmek için ülke olarak eksikliklerimizi gidermemiz, eğitim sistemimizi başta üniversitelerimiz olmak üzere araştırmacı yenilikçi hale sokmamız, yeni dünya düzeninde liderliği hedeflediğimiz sektörlerde öncelikle yakın bölgelerle iletişim halinde olup bölgesel liderlik konumuna oturmamız, bize özgün ve iş dünyasının birbirine kenetlendiği ve en önemlisi ülkemizin bu yarışta devletin kuracağı yapıda kendi vatandaşına öncelik tanımaktan ve onları desteklemekten geçeceğini unutmamak gerekiyor.

Ömer Demir

Yazarın tüm yazılarına gözat »