Adalet Bakanı Yılmaz Tunç,28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın başlaması dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Siber Güvenlik Teşkilatı’nın kurulmasıyla ilgili soru üzerine Tunç, çalışmaların birkaç aydan bu yana devam ettiğini belirtti. Tunç, “Yakın zamanda sonuçlanır. Siber güvenlik, artık ülkeler için çok önemli hale geldi. Kurumsal bir yapının olması lazım.” diye konuştu.
Tunç, “toplumda cezasızlık algısı” konusunda bir soru üzerine, koşullu salıverme süreleri ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili bazı suçlar bakımından kamuoyunda birtakım değerlendirmeler yapıldığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında “suç ve suçluyla mücadele” konusuna vurgu yaptığını anımsatan Tunç, “Özellikle Ceza İnfaz Kanunu’muzda bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik sürelerinin olup olmayacağı tartışılabilir.” dedi.
Kovid-19 salgını döneminde denetimli serbestlik uygulamasının genişletildiğini hatırlatan Tunç, şöyle devam etti:
“Bundan sonraki süreçte bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik olmayabilir, bu tartışılabilir. Yine cezası az olan suçlarda, yatarının olmaması nedeniyle toplumda bir infial uyanıyor ve ‘yapanın yanına kar kaldı’ algısı oluşuyor. Bunu ortadan kaldırmanın yolu basit suçlarda denetimli serbestliğin uygulanabilmesi için belli bir süre cezaevinde kalma şartı getirilebilir. Bunla ilgili taslak çalışmalarımızı daha önce TBMM’ye sunmuştuk.”
Yılmaz Tunç: En ağır cezaya çarptırılacak
Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’a ilişkin soruşturmanın devam ettiğini dile getiren Bakan Tunç, şüphelilerin ifadeleri üzerinden bazı tahminlerde bulunulduğunu belirterek, “Soruşturmanın gizliliği esas. Soruşturmanın gizliğine etki etmemek lazım.” diye konuştu.
Adli tıp kurumlarınca yapılan incelemeler sonucu bazı bulguların elde edildiğini belirten Tunç, “Tüm bu bulgular dosyada mevcut. HTS kayıtları ve baz çakışmaları, daraltılmış baz çakışması yapılıyor şu anda. Sonradan tespit edilen kameralar kayıtları var, bunlar toplandı, TÜBİTAK incelemesine tabi tutuluyor. 28 şüpheli var. Tüm bu delillerin hepsi değerlendirilecek ve sonunda bir iddianame ortaya çıkacak. Narin evladımızın katilleri de yargı huzuruna çıkarılıp, Türk Ceza Kanunu’ndaki en ağır cezaya çarptırılacak. Etkin bir şekilde soruşturma devam ediyor.” diye konuştu.
Bir soru üzerine, yargı mensuplarının tutuklamayı gerektiren somut bir delil varsa bundan kaçınmayacağını kaydeden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstisnai, hatalı kararlar da olabilir ama o hemen itirazla düzeltilebiliyor. Gerek müşteki itiraz ediyor, gerekse tutuklandıysa sanık tarafı itiraz ediyor. Dolayısıyla itiraz imkanı da var. O itiraz süreci değerlendirilmeden basına yansıyor. Eskiden infial oluşturma, tutuklama sebebiydi. 2 yılın altındaki suçlar bakımından tutuklama yasağı getirilmişti. Sonra beden bütünlüğüne yönelik saldırılar yasak kapsamından çıkarıldı ama suç işlendiği anda etkin bir mücadele bekliyor insanlar. Yani 3-4 yıl sürdükten sonra ceza almasından ziyade olayın sıcağıyla o kişiye bir yaptırım uygulanmasını istiyor. Bu konuda hepsini çalışacağız. Yargı reformu belgeleri kapsamında da önerilerimiz olacak. Daha etkin bir yargılama sistemi, gecikmeden sonuca ulaşma konularında epeyce önerimiz var. Bir yıldan bu yana çalışıyoruz, Yargı Reformu Strateji Belgesi’yle ilgili olarak. O belgedeki hedefler doğrultusunda yasa gerektirenleri Meclisimizin huzuruna getireceğiz inşallah.”
Yasa dışı bahisle ilgili çalışma
Tunç, yasa dışı bahisle ilgili bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine, bu konuda bir kanun bulunduğunu belirterek, “O kanunda, daha etkin bir mücadele için neler yapılabileceğine dair taslak çalışması üzerinde duruluyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Başkanlığında, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) katılımıyla bu konuda bir toplantı gerçekleştirdiklerini dile getiren Tunç, bir eylem planı üzerinde çalıştıklarını ancak henüz netleşmediğini kaydetti.
Narin‘in ölüm nedeni belli oldu. Son dakika haberine göre Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın boğularak öldürüldüğü tespit edildi.
Turizm Tatil Seyahat öneriyor: Kasım ayında tatil için tercih edilebilecek en iyi destinasyonlar