Manşet

Ağ oluşturma: Baskı yok !

Maldivler Kutlu Olsun

ofis cini nationalturkAğ oluşturma fikri, insanlardan gelen – yabancılarla konuşma fikrindeki terörü bitirmek için yeni bağlantılar kurma fikrindeki hevesten gelen bir dizi reaksiyona yol açar.

Geniş kartvizit koleksiyonumu düzenlemeye karar verdiğimde, ağ kurma hakkındaki kendi duygularım üzerinde son zamanlarda düşünme şansım oldu. Saklamak istediğim kartları sıraya koymaya ve diğerlerini çöp kutusuna atmaya başladığımda kariyerimin başlarında ağ kurmayı nasıl zor bulduğumu hatırladım. Doğuştan utangaç biri olarak nasıl sohbet edeceğimi ve bundan gerçekten keyif alıyormuş gibi hareket edeceğimi (evet, numara yapacağımı) öğrenmek için çok çalışmam gerekiyordu.

Ama zaman ilerledikçe tamamen yabancı olan kişilerle sohbet etmenin çok da zor olmadığını keşfettim. Kendi alanlarından yola koyulan ve ağ kurmanın vahşi dünyasına ilk defa akın eden kişilere bu oldukça göz korkutucu görünebilir. İster inanın ister inanmayın bu işin hilesi KONUŞMAMAK ama tüm konuşmayı diğer kişinin yapmasını sağlamaktır. Daha sonra yapmanız gereken tek şey başınızı sallamak, gülümsemek ve ara sıra dinlediğinizi gösteren bir yorum yapmaktır. Benim iyi bir konuşmacı olduğumu söyleyen insanlar oldu, ama esasında konuşmanın %90’ını onlar yapıyordu.

Ayrıca, diğer insanları konuşmaya teşvik etmek için, açık sorular sorma becerisinde uzmanlaşmanız da yardımcı olur. Kapalı bir soru sadece “evet” veya “hayır” cevabını gerektirir. Örneğin, “Daha önce bu konferansta bulundun mu?” sorusu sadece “evet” veya “hayır” ile cevaplanabilir ve muhtemelen, başka ne söyleyeceğinizi düşünmeye çalışıyorken kaçınmak istediğiniz o garip sessizliğe yönlendirir.

Eğer “Konferans hakkında şimdiye kadar ne düşünüyorsun?” veya “Şimdiye kadar hangi oturumlara katıldın?” diye sorarsanız muhtemelen çok daha derin yanıtlar alırsınız. Bildiğiniz sıradaki şey, tamamen yabancı biriyle bir sohbet yapabileceğinizdir. Birbirinizle neden temas halinde kalmaya çalışmak zorunda olduğunuzu anlamak için kendinize veya diğer kişiye baskı uygulamayın. Eğer istemiyorsanız kartvizit vermeyi teklif etmeniz bile gerekmez ama sunulan bir kartviziti kabul etmek ve karşılık olarak sizinkini vermek nezakettir.

Artık iş etkinliklerinde “havadan sudan konuşmalara” ve sohbete katılmayı kolay bulsam da yabancılarla dolu bir odaya girdiğimde hala bir an gerginlik hissettiğimi kabul etmeliyim. Ama her zaman “En kötü ne olabilir?” diye düşünüyorum. Kendimi komik duruma düşürsem bile (ki kahveyi ağzıma dökeceğime elbisemin üstüne döktüğüm bir sefer hariç genelde olmaz), bu etkinlikte buluştuktan sonra çoğu kişiyi muhtemelen bir daha hiç görmeyeceğimi düşünüyorum.

Bunu iyi bir egzersiz olarak kabul ediyorum, böylece bir dahaki sefere ne yapıp ne yapmamam gerektiğini bileceğim. Ağ oluşturmada esas mesele ona herhangi bir kendinden-kaynaklanan beklentiyle veya ne olması gerektiği ya da neyin başarılması gerektiği baskısıyla yaklaşmamaktır. Sanırım bu bir Zen kavramının bir çeşididir ama bir dahaki sefere işle ilgili bir ortamda yabancılarla tanışmak zorunda olduğunuz zaman üzerinizden baskıyı atmaya yardımcı olabilir. Ama tavsiyemi dinleyin: kahveden uzak durun!

Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 52)
yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

Seçil SÖKMEN

Seçil Sökmen yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu