Boşanma sebeplerini saymaya devam ediyoruz. Geçen yazımda boşanma sebeplerinden zina konusunu sizlerle paylaşmış ve bir nebzede olsa sizleri bilgilendirmiş olduğumu düşünüyorum. Şimdi ise eşlerin birbirlerine karşı işledikleri ve aynı zamanda suç da teşkil eden konudan bahsedeceğim.
TMK mıza göre “karı kocadan herbiri,diğeri tarafından hayatına kasdedilmesi veya kendisine pek fena muamelede bulunulması sebebiyle boşanma davası ikame edebilir” demektedir.
CANA KAST
Eşlerden birini diğerinin hayatına kast etmesidir. Bu nedemektir? Bir eş diğer eşi öldürmeye teşebbüs ederse ya da intihara teşvik ederse bu fiil cana kasttır.Ancak soyut kalnmış bir öldürm tehdidi cana kast olmaz. Ama bu eylem için bir takım hazırlıklar yapılmışsa o halde cana kast sayılabilecektir.
Cana kast da zina gibi mutlak boşanma sebebidir. Eylemin oluşu tespit edilince mahkemece boşanmaya karar verilir. Yargıç bu durumda ortak hayatın çekilmez olup olmadığını değerlendirme yetkisine sahip değildir çünkü burada herşeyden önce suç teşkil eden bir fiil bulunmaktadır. Eşlerin birbirine bu suçu işlmesi dolayısyla boşanma sebebi de olabilir ama esas olarak suçtur.
PEK FENA MUAMELE
Zulüm ve işkence,eşlerden biri tarafından diğerinin sağlık ve beden dokunulmazlığının ciddi ihlal edilmesidir. Acımazca dövmek,gıdasız bırakmak,yaralamak,falakaya yatırmak,ters cinsel münasebette bulunmak,elektirik şoku veya özgürlüğünü kısıtlamak gibi toplumca da bir insanın başka bir insana yapmaktan çekinebileceği davranışlar bu guruba girecektir.
Kasıtla yapılan her türlü fiziki zulüm ve işkence hem aile birliğine hem toplum düzenine yakışmayacak derece ağır hareketler olacaktır.Hareket ağır derece işlenirse ancak fena muameleye girebilecektir.O hareket hem toplum hem işkence gören kişi açısından ağırlık arzedecektir. Yoksa kişiden kişiye göre değişen yorumlarla fena muamele kapsamına sokulamaz. Bunun değerlendirilmesi de yargıca kalmaktadır.
Eşin, devamlı olarak eşine sarf ettiği kötü sözler,toplum içerisinde küçük düşürücü davranışlar,eşin namus ve şerefine karşı sarf ettiği sözler de pek fena muamele kapsamına girmektedir. Hakaret eden eş,diğer eşe doğdurdan doğruya şahsına yönelik olmalıdır. Hakaret geçici bir kızlıkla değil süregelen bir tavır olmalıdır. Yargıtay2ın bir kararına göre ebakire olduğu halde zifafa gecesinde kız bulunmadığındna bahisle evden kovup babasının evine iade edilmekle fena muamelelerde bulunduğu gibi kahvehanede arkadaşlarına da bu durumu kötülercesine anlatırsa bu pek fena muamele kapsamına giren boşanma davasıdır. Ya da kocanın eve geç gelmesi sebebiyle kocasına apartmanda bağıra bağıra kötü sözler söyleyen eş pek fena muamele yapmış olacaktır.
SÜRE
Bu tür davalarda süre ise; davaya hakkı olan eşin, bu muameleye maruz kaldığı günden itibaren 6 ay ve herhalde mezkur sebebin vukuundan 5 sene geçmekle düşer.
Tüm bu anlatımlardan sonra herşeyden önce evliliğin temelinin saygı olduğunu unutmayınız. Toplumdaki tüm insan ilişkilerinin temelini saygı oluşturmakta,aile de toplumun temelini oluşturmaktadır. Bu temel esas olarak çocukların yetiştirilmesiyle başlar ve yetişen çocuk topluma bırakıldığı zaman aileden aldığı görgüyü ve bilgiyi kullanır.Herşey ailede başlar lütfen bunu unutmayınız ve evlilik konusunda da çocuk konusunda da hassas olunuz.
Av. Didem K. Altınel