Bülent Arınç: 27 Nisan bildirisi için savcılar harekete geçebilir
Bülent Arınç: 27 Nisan bildirisi için savcılar harekete geçebilir Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 27 Nisan bildirisiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün Çorum’da düzenlediği ”Yerel ve Bölgesel Medya Buluşması” programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, ”27 Nisan’la ilgili yargı sürecinin başlanmasını bekliyor musunuz” sorusuna “27 Nisan’da önemli bir olay yaşandı. Cumhurbaşkanı seçecektik, Meclis oylamasına açtık. CHP, Sabih Kanadoğlu isimli kişinin 367 sözüne itibar etmiştir. 361 kişi oylamaya katılmıştı. 357 kişi Sayın Gül için oy kullanmıştı. CHP, Anayasa Mahkemesi’ne dilekçe verdi. ‘357 ile toplanması Cumhurbaşkanı seçimine uygun değildir’ dedi. Anayasa Mahkemesi uyumadı hafta sonu çalıştı, pazartesi bize sonucu bildirdiler. Anayasa Mahkemesi’nin kararı geldiği için cumhurbaşkanını seçemedik. Dolmabahçe Sarayı’nda Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümü yemeğine ben de katıldım. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Tülay Tuğcu, bana seçimleri sordu. Ben de kendisine ilettim. Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu böyle bir kararın Anayasa Mahkemesi’ne gelmemesi gerektiğini, böyle bir şey olamayacağını iletti. Maalesef bilinen oldu, o zamanlar Anayasa Mahkemesi’ne giden kararlar neredeyse belli olurdu. Hafta sonu çalışan bir Anayasa Mahkemesi görülmemişti o tarihe kadar. 367 gibi bir hokkabazlık aklımıza gelmedi, onunla baş edemedik. Bu kararı verenlerin nasıl davranış içinde olduğunu bir mahcubiyet içinde olup olmadığını ben biliyorum” yanıtını verdi.
’27 Nisan e-muhtırasıyla ilgili cesur davrandıklarını dile getiren Bülent Arınç “İki şey yaptık. AK Parti grubu anayasa değişikliği yaptı. O anayasa değişikliği referandum ile kabul edildi. İkincisi seçimleri kasım ayında yapacaktık, Meclis tıkandı ve temmuzda seçimlere gittik. Bize 27 Nisan’da cumhurbaşkanı seçtirmeyenler DYP ve ANAP siyaset tarihinden silindi. Biz cesur hareket ettik. İkinci cesur hareketimiz 27 Nisan tarihindeki bildiri veya muhtıraya verilen hükümetin cevabıdır. Cesur ve kararlı cevaptır. Bu cevap hükümetimizi güçlü kıldı. Bu muhtırayı veren kişilerin ne kadar kayıp içinde olduğunu ve güçlenerek AK Parti’nin seçimlerden çıktığını görüyoruz. 27 Nisan ile ilgili bir şikayet varsa ki mutlaka vardır, ben hatırlayamıyorum, savcılar bu konuda da Anayasanın ve Türk Ceza Kanunu’nun, ilgili kanunların suç saydığı bir fiil tespit ederlerse başlar. Şu anda böyle bir şey yok ama olmayacağı anlamına da gelmez. Elbette tamamen yargının inisiyatifinde olan bir konu. Türkiye demokratikleşen özgürleşen, darbe ve darbe girişimlerinin olmayacağı düşüncesine hakim kılan bir ülke. Bunları takdirle izliyoruz. Türkiye darbelerden uzak demokratik bir ülke olarak yoluna devam etsin istiyoruz” diye konuştu.