Bülent Korkmaz ve Semih Kaya

NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan‘ın bu haftaki ” Bülent Korkmaz ve Semih Kaya ” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.

1988 Yılında Bülent Korkmaz Avrupa da ki ilk resmi maçını Monaco’ya karşı oynamıştı.

Mustafa Denizli ona olan güveni sayesinde, ilk on bir de görev vererek Türkiye ve Avrupa futboluna bir futbolcu kazandırmayı başarmıştı.

Teknik adam olarak bu bir duruş şeklidir,

Bir sorumluluktur,

Bir kazanımdır, kaybetse bile…

Bülent Korkmaz’ın Galatasaray alt yapısından yetişerek A Takıma çıkması ve yıllarca oynaması, ona ister istemez kulüp kültürünü ve geleneğini kazandırmıştır, kazandırmak zorundadır…

Kendi koşulları onun önünde duran en iyi analiz şekliydi…

Bu hem onun için, hem de Galatasaray için büyük bir kazançtı.

Çünkü kültürel anlamda ve prensip anlamında kulüp donanımlarına sahip kişilerin üst düzeyde görev alması kulüp işleyişi açısından büyük avantaj sağlar.

Üst düzey kulüplerde ki başarının bir koşuluda buna bağlı olduğu kanısındayım.

Bülent Korkmaz’ın Galatasaray’a teknik adam olması; mesleki eksikliklerine rağmen yukarıda saydığım koşullar içerisinde avantaj elde etmesi gerekirdi.

Hamburg maçı…

Lincoln konusunu tartışmaya bile gerek yoktu.

Bana göre Bülent Korkmaz’ın oradaki en büyük açmazı; kendisinde olması gereken Galatasaray kültürüne ve prensiplerine sahip çıkmamasıdır.

Stoper krizi yaşanırken alt yapıdan gelen Semih Kaya’yı oynatmayarak Kewell’ı stoper oynatmayı tercih etmesidir.

Teknik direktörlük açısından ortaya koyduğu Kewell yanlışlığını tartışmak bile istemiyorum.

Kendi koşulları ile Semih’in koşulları o kadar çok uyuşuyordu ki bunları görmemesi kültürel bir faciaydı.

Bu gün Semih’in A Takımda oynaması bir kazanç olsa bile kaybettiği yıllar belki de onun belirli noktaları aşmasına engel teşkil edecektir.

İşte bu nokta Bülent Korkmaz’ın sorumluluk bölgesi olarak hep kalacaktır…

Kültür: doğru tavır alma şeklidir.

Koşullar ne olursa olsun…

Müslüm GÜLHAN