GündemManşetPolitikaTürkiye

CHP’li Haluk koç: İstanbul Valisi utanmalıdır

Bali

Haluk KoçCHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili olarak İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu sert sözlerle eleştirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sırasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Haluk Koç, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nda dün yaşanan olaylara değindi.

Haluk Koç, “Her diktatörün altında oynayacağı, emirlerini uygulatacağı bazı alt kademe görevlileri olur. Maalesef İstanbul Valisi dün böyle bir role soyunmuştur. Sosyal medya aracılığıyla kanarya sesleri, arı vızıltıları söylemleri, yaprak yeşili, bahar sabahı söylemleri ucuz sözler ve ondan sonra Taksim Meydanı’nda çok kolaylıkla enterne edebilecekleri marjinal olarak ifade ettikleri 3-5 kişiyle kovalamaca oynama, molotof atmaca, su sıkmaca oynama. Enterne edemiyorlar. Bir bahane yaratmaya çalışıyorlar. Amaç; dünyanın en haklı, en gurur verici, en temiz, en dayanışmacı, en şiddetten uzak, en paylaşımcı tepkisini gösteren o insanlara karşı müdahalenin bir müdahalenin aklı sıra altyapısını hazırlamıştır” diye konuştu.

Taksim Meydanı’ndaki 3-5 kişilik grubun neden etkisizleştirilemediğini soran Koç, “Marjinal diye ifade ettiğiniz söylemleri bütün kitleye mi yaymak istiyorsunuz? Amacın ne Sayın Vali? Akşam, ‘Vatan, Millet, Sakarya’ inanç temeli üzerinden halkı zehirlemeye çalışıyorsun tıpkı başında sana buyruk veren gibi. Sayın Vali utanmalıdır. Sayın Vali acz göstermiştir. Sayın Vali devletin valisi değildir, bugünün modası iktidarın valisidir. Şiddet uygulamanın başaktörü olmuştur dün. Ne yapmak istemektedir” diye sordu.

Mutlu’nun “Çocukların can güvenliği konusunda ciddi kaygılarım var, gelin çocuklarınızı alın” şeklindeki açıklamasına da tepki gösteren Koç, şöyle devam etti:

“Ne demek istiyorsun sen? Kamuoyuna, o yapıyı bir marjinal yapıymış gibi sunmak, bir vatan millet kurtarma edasında açıklamalarda bulunuyorsun. Yakışıyor mu bu? Bu ayakçılık yakışıyor mu bir valiye? Kimden korunacaklar o çocuklar? ‘Ben şiddet uygulayacağım, benim uygulatacağım şiddetten koruyun’ diyorsun öyle mi? Tercümesi bu. Hükümet, bu tipteki yöneticiler eliyle, yurttaşına, ne demokratik meşru hakkını kullan yurttaşına şiddet pususu kurmaz, kuramaz, tuzak kuramaz. İstanbul Valisi, İstanbul’da bir tezgah üzerine şiddet uygulamaya memur edilmiş kişidir.”

Mutlu’nun mesajlarının ibretlik olduğunu söyleyen Koç, Taksim Meydanı’nda engelli bir vatandaşa polisin TOMA’yla müdahalesinin görüntülendiği fotoğrafı da basın mensuplarına gösterdi. Koç, “İbrettir. Utanın, utanın” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Erdoğan’ın halkın bir kesimine düşman gözüyle baktığını ifade ederek, “Kim, halkı düşman olarak görüyorsa bilin ki o halk düşmanıdır. Halkını düşman görenlerin, dünyanın neresinde olursa olsun yönetme meşruiyetleri yoktur” dedi.

NationalTurk World Son Dakika

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Toplantı devam ederken basına açıklamalarda bulunan Koç, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nda yaşananlar nedeniyle, uykusuz bir gece geçirdiklerini söyledi.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Koç, “Ortak insanlık değerlerine inanan, hür ve demokratik tüm kamuoyu için bir duyuruda bulunmak istiyorum” diyerek “Türkiye, tiranlık hırslarının esiri olmuş ve siyasi etik değerlerini tamamen kaybettiği anlaşılan bir Başbakan eliyle ağır bir faciaya sürüklenmektedir” ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı diktatörlükle suçlayan Koç şöyle devam etti:

“Başbakan elinin altındaki ancak bir diktatörün sahip olabileceği devasa propaganda aygıtını kullanarak, gerçekleri çarpıtmakta, hem Türkiye hem de dünya kamuoyuna açıkça yalan söylemektedir. Tarih boyunca sayısız mazlum ve mağdurlar yaratmış, facialara yol açmış, insanlığın lanetlediği en acımasız ve en ahlaksız provokasyonların benzerleri bugün bizzat Başbakan tarafından Türkiye’de yapılmaktadır. Kutsallarımız, mabetlerimiz, mukaddeslerimiz, dini değerlerimiz üzerinden acımasızca provokasyon yapacak ölçüde vicdanını karartmış ve bu işe baş koymuş bir Başbakanın bundan sonrasında ne gibi bir sahneyi planlayacağını bugünden, hangi yalan ve iftiralara başvuracağını bugünden kestirmek imkansızdır. Başbakan, istisnasız bütün diktatörlerin savunduğu bir savunma mekanizmasıyla, kendi dışındaki herkesi haksız, herkesi düşman, kendisi ise mutlak doğruların savunucusu, doğru bilgilere sahip gören patolojik bir ruh haliyle, Türkiye’deki ve dünyadaki sağduyulu tüm insanlara, tüm odaklara kulaklarını ve vicdanını kapatmış bulunmaktadır.”

Başbakan’ın halkın bir kesimine düşman gözüyle baktığını ve bunu sözlerine ve eylemlerine de yansıttığını ifade eden Koç, “Kim, halkı düşman olarak görüyorsa bilin ki o halk düşmanıdır. Halkını düşman görenlerin, dünyanın neresinde olursa olsun yönetme meşruiyetleri yoktur. En temel demokratik hak taleplerini, acımasız bir şekilde cezalandıran Başbakan’ın meşruiyeti söz konusu bile değildir. Bu aşamaya gelinmiştir. Türkiye’de ciddi bir meşruiyet tartışması başlamıştır, başlamak zorundadır. Bu yöntemleri kullanan, bu yöntemleri icraata döken bir Başbakan’ın yönetme meşruiyeti kalmamıştır. Türkiye’nin, sayısız badireler atlatarak, bedeller ödeyerek, bugüne kadar getirdiği demokratik birikim, patolojik tiranlık, diktatörlük heveslerine asla kurban edilemez” dedi.

Kendilerinin de, “Türkiye’nin geleceğinin teminatı ve dünyaya açılan yüzü olan, gurur verici bu yeni küresel kuşağı, bir diktatörün ayakları altında ezdirmemeye” kararlı olduklarını ifade eden Koç, “Ezemeyeceksin Sayın Başbakan. Bu talepleri susturamayacaksın. Aksi yönde gittiğin sürece meşruiyetin daha da bir sorgulanır hale gelecek, kendi kuyunu kazacaksın” diye konuştu.

Adaletin, hak ve hukuka uygunluk demek olduğunu vurgulayan Koç, “Adaletin zıttı, zulümdür, baskıdır. Halkına zulüm yapan, adaletli davranmayan, inançlarımız çerçevesinde de en çok kullandığı söz olan ‘Yaradılanı Yaradan’dan ötürü seviyoruz’ sözündeki Yaradan’a da karşı gelmektir. Bir insan hem inançlı, hem münafık olamaz. Bu kelimeleri bilerek, seçerek kullanıyorum” dedi.

Bugünkü direnişin Başbakan’ın eseri olduğunu ifade eden Koç, “Yaptığı tüm hukuksuzlukların, haksızlıkların, yarattığın tüm ayrımcılığın, baskının, ötekileştirmenin, şiddet söyleminin, yaşam tarzı dayatmasının, cumhuriyet değerleriyle hesaplaşma gayretlerine karşı birikmiş bir ortak tepkidir” dedi.

Koç, gazetecilerin Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylara ilişkin yabancı medya kuruluşlarının yayınlarıyla ilgili bir sorusu üzerine, “Başbakan dünyada kendine uygun bir medya ortamı yaratamadı. Alıştı kendi saha ve seyircisi önünde alkışlanarak oynamaya. Dünya medyası olanları objektif görüyor” yanıtını verdi.

Koç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yaptıkları çağrının hatırlatılması üzerine ise CHP’nin anamuhalefet partisi olarak meşru siyasi mekanizmalar içerisinde görevini yaptığını belirterek, “Girişimin yararlı olacağını düşündük, gerisi kendi takdiridir, biz görevimizi yaptık” diye konuştu.

Koç, sağduyu uyarılarını her kademeye yaptıklarını ancak Başbakan Erdoğan’ın hekimlerin diliyle ‘inoperable’ (ameliyat edilemez) durumda olduğunu ileri sürdü.

CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum’un olaylar sırasında polisin yanında kim oldukları belli olmadığını söylediği kişilere yönelik “Bunlar olsa olsa görevden vazife çıkartan ‘ak itler’dir” sözlerinin hatırlatılması üzerine de bu sözlerin parti görüşü olamayacağını belirtti. Koç, polisin orantısız güç kullandığı iddialarına ilişkin AİHM’e bir başvurularının olup olmayacağı konusunda ise AİHM’e iç hukuk yolları tükenmeden de başvurulabileceğini ve bu yolun kullanılabileceğini kaydetti. Koç, emniyet teşkilatının iktidarın emrinde hareket eden bir kolluk gücü olmadığını ve kanunları yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

Taleplerini ve önerilerini bir metin şeklinde Başbakan’a göndermeyi düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine de Koç, “Başbakanın ruh halini söyledim, ameliyat edilemez düzeyde, dedim. Başbakan, bu tür meşru siyaset hiyerarşisi içinde muhatap alınacak seviyeyi kaybetmiştir. Kendi yanlışlarıyla kendi kazdığı çukurda debelenmektedir” dedi.

Koç, Başbakanın bazı sanatçılarla yapacağı görüşmelerin hatırlatılması üzerine, Başbakan’ın taleplerin gerçek sahibi kişilerle görüşemeyeceğini savundu. Koç, “Başbakan, kendisi pişirip kendisi yemeyi tercih ediyor, istediğini yapsın. Meşru talepleri dile getiren insanlarla Başbakan karşılaşmak dahi istemez. Gideceği yere kadar gider, ama sonu hayırlı değil” diye konuştu.

Konserler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu