Deniz Baykal kendini mi tarif etti?
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 2019’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefetin çıkarılacağı adayı tarif etti.
Memleketi Antalya’da Kumluca ve Finike ilçelerini gezen Deniz Baykal gazetecilere de açıklamalarda bulundu.
Başkanlık seçimi konusunda da görüşlerini dile getiren Deniz Baykal, ABD’deki seçimleri örnek vererek iki kişinin yarıştığını söyledi. İlk adayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacağını ileri süren Deniz Baykal, şunları kaydetti:
“Erdoğan’ın karşısına çıkarılacak aday, yüzde 50’nin arkasında duracak aday, ön seçimle belirlenmeli. ABD’de bu aday 1 yıllık süreçten sonra belirleniyor. Partilerin adaylarının kim olacağı toplum tarafından, parti tabanı tarafından belirleniyor. Tabandan reaksiyon alacaksın. Kendini çok büyük zanneden adamlar var, ‘ben kesin alırım’ diyor, ama iki ön seçimde hemen vazgeçiyor. Hatanın kolayca yapılabileceği bir süreçte kumanda, karargah olmamalı. O adayı millet çıkarmalıdır. Önümüzdeki dönemde Erdoğan’ın karşısına cumhurbaşkanı adayını halk zaman içinde talipleri deneyerek, görerek, fırsat vererek çıkarmalıdır. Milletin çıkarmadığı bir aday hüsran yaratacaktır. Millet adayını çıkarmalıdır.
Aday konusunda öncelikle bu görev ana muhalefet olarak CHP’ye düşer. Milletin genelini kotaracak adayı bizim çıkarmamız lazım. Son noktada değil, iş işten geçtikten sonra ‘vay yanılmışız’ noktasında değil. Bir yıllık süreç içinde bulmalıyız. Çıksın, kendini anlatsın ve herkes dinlesin. Ona göre şekillensin, sahada görmek lazım. Bir kişiyi değil en az 15 kişiyi aday görmek lazım. Herkese demokratik şekilde ‘Git kendini anlat’ demeliyiz. Demokrasi bitti, biz talimatla aday çıkaracağız demek bitti, yok öyle bir şey. Bunun sonu hüsrandır. Çıkarılacak aday siyasetçi olacak, ciddi siyasetçi olacak. İyi niyetlidir, temizdir diye o kişi aday olamaz, olmamalıdır. Milletin arkasında duracağı, denenmiş biri olmalıdır. Uydurma, yapay siyasetçi değil, tabanla ilişkisi olan biri olmalıdır. Tayinle değil, seçimle olmalı.
Bütün CHP üyelerinin katılacağı bir ön seçim yapılmalıdır. O seçime herkes katılabilmelidir. Seçime CHP’li olmayıp referandumda ‘hayır’ hareketi içinde olan arkadaşlar da katılmalıdır. Onlar da partili olmalıdır. Çalışmaları için de onlara süre verilmelidir.”
