Spor medyasının duayen isimlerinden usta yazar Kemal Belgin, yarın TT Arena Stadı ‘nda oynanacak olan Galatasaray – Fenerbahçe derbisini siz NationalTurk okuyucuları için yorumladı.

İşte Kemal Belgin ‘in maç öncesi yorumu;

Adı Fenerbahçe – Galatasaray maçı olduktan sonra belki de futbol yorumu yapmanın en zorlaştığı konuma girersiniz… Bu oluşum neredeyse 1oo yıl gibi uzun bir süreçtir yaşanmaktadır. Tabii ki kimilerine göre biri favoridir ama inanın bu gibi düşüncelerin sahipleri bile kalem oynatırken, ya da yeni modada ekranda öterken içinde bir karşı duruşun kıpırdandığını hisseder. Bu yüzden ben 43 yıllık meslek hayatımda, ”Favori şudur” kelimesine yaslanıp ön ahkam kesmedim.

Gelelim yeni stad derbisine… İşte burada ciddi bir önem sıkışmıştır maça… Çünkü yeni stadında ilk olarak Fenerbahçe ‘ye kaybetmek istemeyecek bir Galatasaray izleyeceğiz. Ya da bir başka deyişle maça teknik-taktik ötesinde, herşeyin kötü gitiği bir sezonunu faturasını karşılama hırsı, inadı ve gazı yansıyacaktır zemine…

Fenerbahçe penceresinden baktığımızda ise, şampiyonluk yolunun üzerinde, belki de patlayıp da ne kadar hasar veremeyeceği belli olmayan sürpriz bir mayının yanından geçilmeye gayret edileceği apaçık ortadadır. Her ne kadar ligin finişine daha çok maç olmasına rağmen kaybedilecek bir Galatasaray maçının vereceği hasarın bundan sonraki zor oyunlara yansıyabileceği korkusu yaşanacaktır.

Emre ‘nin yokluğu ön libero ile Alex arasını, hatta Niang mesafesinin nasıl kapanacağını merak konusu yapmaktadır.

Fenerbahçe ‘nin özellikle son altı yedi maçta geri dörtlüsü ile ilerdeki son adamının arısını açmadan oynamaya gayret ettiğini, savunmaya geçildikten sonra Niang ‘ın bölge değiştererek rakip savunmaların ortasını dağıttığı görmekteyiz. Yani daha topluca hareket edilebilinmektedir. Savunmanın artık dört isimle klasikleşmiş olması, Volkan’ın formu, orta alandaki yavan Alex faktörünü de nötralize edebilmektedir. Ancak ne var ki Emre’nin yokluğu ön libero ile Alex arasını, hatta Niang mesafesinin nasıl kapanacağını merak konusu yapmaktadır.

Galatasaray ise bana göre son Ankaragücü maçındaki oyuncu değişiklikleri sonrası hariç, derlenmiş, toparlanmış görünmektedir. Ancak ileri uç oyuncularıyla orta alandakilerin birbirlerinden uzak kalarak oynamaları en büyük sıkıntı olarak ortadan kaldırılamamıştır. Bu yüzden de savunma onca önemli oyuncudan kurulu olmasına rağmen verimli, derleyici toparlayıcı olamamaktadır. Ancak Galatasaray ‘ın Rijkaard döneminden daha iyi fizik gücüne ve tempoya sahip olduğunu da ilave edelim.

Fenerbahçe ‘nin önündeki dört maçlık müthiş takvimin aynısı rakibi Trabzonspor ‘da mevcut

Bu maçta Fenerbahçe ‘nin, hani Fatih Terim ‘in artık atasözü olarak anılan, “Yenemeyeceksen, yenilme” staretijiyle yakından bağlantılı bir planı, çalışma programının birinci sırasına aldığını sanıyorum. Kim bilir belki de Galatasaray ‘da da, “Aman bu halde bir de yeni stadda Fenerbahçe ‘ye önce kaybetmeyeyim” gibi sadece kafada değil yüreklerde de mevzilenmiş bir sonuç istemi vardır.

Yani mi? Ben buna başka bir cevap vereyim… Fenerbahçe ‘nin önündeki dört maçlık müthiş takvimin aynısı rakibi Trabzonspor ‘da mevcut… Siz en iyisi hesabı buradan yapın…

NationalTurk / Kemal Belgin