HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Diyarbakır’da çocukları için eylem yapan ailelerin Kandil’e gitme talebi olması halinde bir engelin çıkacağını tahmin etmediğini söyledi.
İdris Baluken, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dün Suriye’nin kuzeyinde İŞİD çeteleri tarafından gerçekleştirilen insanlıkdışı saldırılarda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 16 sivil Kürt ve Arap’ın katledildiğini, ayrıca Halep’te aynı çetelerce önceki gün gerçekleştirilen saldırıda da çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini anlattı. Saldırıları yapanları ve arkasındaki destekçileri HDP olarak nefretle kınadıklarını ifade eden Baluken, “Saldırıların hedefi, Rojava’da demokratik devrim ve yarattığı kazanımlar, bölgede yeşermeye başlayan istikrar ve halkların birlikte ortak yaşam kararıdır” diye konuştu.
Ortadoğu’nun her tarafı yangın yerine dönerken, Suriye’nin kuzeyinde tüm Ortadoğu barışı ve demokrasisine kaynaklık edecek demokratik sistemin inşa edildiğini söyleyen Baluken, Suriye’deki krize rağmen en güvenli alanın bu bölge olduğunu kaydetti. Halkların iradesine dayanan demokratik sistemin boğulmaya, kuşatma altına alınmaya çalışıldığını ileri süren Baluken, saldırıda Arapların da hedef alınmasının halklar arasında oluşan demokratik özgür birlikteliği bozma, halkları karşı karışa getirme çabası taşıdığını savundu. Baluken, katliamı yapanların İslam dinine sığınarak bunu gerçekleştirdiğini belirterek, “Bu katliamları gerçekleştirenlerin İslam diniyle, İslam dininin özüyle hiçbir alakaları yoktur” dedi.
Baluken, İŞİD çetelerinin arkasında bir takım ülke ve güçlerin bulunduğunu iddia ederek Türkiye’den de destek gördüklerini ileri sürdü. Konuyla ilgili olarak defalarca Hükümet’i uyardıklarını anlatan Baluken, Ankara’nın dostluk ve kardeşlik ilişkisi geliştirmesi gereken Suriye’nin kuzeyine karşı bugüne değin oradaki süreci engelleyici pozisyonda olmasının kaygılarını artırdığını söyledi. Ankara’nın, bu konudaki politikasını acilen gözden geçirmesini isteyen Baluken, “Kürt sorunun demokratik çözümü ve barış süreci, Rojava’daki süreçle bağlantılıdır” ifadesini kullandı.
Baluken, “Lice’de son yaşanan olaylar, operasyonlar, kalekolları protesto eden halka dönük saldırı boyutundaki müdahaleler, artan karakol ve kalekol inşaatları, yoğunlaşan askeri hareketlilik, Kandil semalarındaki keşif uçuşları çözümsüzlük politikasında ısrardan başka bir şey değildir. Saldırılar konusunda Ankara’dan kınama mesajı çıkmaması büyük talihsizliktir. Saldırıların arka planını ortaya çıkaracak çalışmalar konusunda Hükümet’ten beklenti var” diye konuştu.
-Diyarbakır’da eylem yapan aileler
Diyarbakır’da çocukları için eylem yapan ailelerin Kandil’e götürüleceği haberlerinin sorulması üzerine Baluken, “Bu konuda herhangi bir bilgim yok. Ailelerin Kandil’e gitme talebi olursa, bir engelin çıkacağını tahmin etmiyorum. Ailelerin haykırışlarını doğru okumak ve yansıtmak gerekiyor. Aileler sadece kendi çocukları için değil, dağdaki tüm gençler, askerler için barış istiyor, ölümlerin ülke gündeminden çıkması, annelerin gözyaşı dökmemesi, acılar çekilmemesi için eylem yapıyor” dedi.
Ailelerin bugün eylemlerine ara vereceklerine yönelik haberlerin verildiğini ifade eden Baluken, aileleri gösterdiği duyarlılık ve kamuoyuna aktardığı taleplerin siyaset kurumu tarafından farklı şekilde ele alındığını, bugüne kadar Kürt meselesinde çözüm kaygısı taşımayan taraflarca istismar edildiğini savundu. Bundan sonraki süreçte ailelerin kendi duygularını istismar eden siyasi partilerden çözüm ve barış konusunda talepte bulunma durumunda olmasını isteyen Baluken, “Başbakan, MHP ve CHP ailelerin barış duyguları üzerinden günlerdir istismar kampanyası yürütüyor. Ailelerin, onlara kalıcı barışla ilgili ne yaptığını sormalarını da bekliyoruz. Bu, çok bilinçlik kamp algı yönetimidir. Çözüm sürecinde kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen, hiçbir somut yasayı Meclis gündemin getirmeyen iktidar, kendi kendi sorumluluğunu maskelemeye çalışıyor” dedi.
Baluken, bir soru üzerine dağdaki çocuk sayısıyla ilgili verilen rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, “Cenevre Anlaşması’nı imzaladıktan sonra PKK’nın 18 yaşın altındakileri geri çevirdiğini, daha önce PKK’ya katılanların geri dönmesi konusunda iknada sıkıntı yaşananlar olduğunu biliyoruz. Bu çocuklara silah verilmiyor, riskli savaş alanlarında bulundurulmuyor, Söylenen bin- iki bin rakamı yok. Bize bahsedilen, onlarca çocuğun olduğudur” karşılığını verdi.
Baluken, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün’ün konuyla ilgili sözlerinin sorulması üzerine, “Kürt çocuklarıyla ilgili söyleyeceklerini en son dikkate alacağımız kişidir. Kürt çocuklarının geleceğiyle ilgili kaygısı varsa, önce Roboski konusunda vicdani duruş ortaya koysun” dedi.
HDP olarak, yarın Gezi olaylarının yıl dönümünde halkın yanında olacaklarını ifade eden Baluken, aradan geçen süreye rağmen Hükümet’in Gezi direnişinden hiçbir mesaj almadığını ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.
