GündemManşetPolitikaSon Dakika

Kılıçdaroğlu’dan Ataşehir açıklaması: Ne milyon doları, 100 bin dolar versinler vallahi satarız

Bayramınız Kutlu Olsun

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, kızına ait daire hakkındaki iddialara da yanıt verdi.

“Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın oğlunun hayatını kaybetmesine” ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, evlat acısının, acıların en büyüğü olduğunu, bu acının ne anlama geldiğini bildiğini söyledi.

“Mesut Yılmaz’ın oğlunun cenazesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakışınız fotoğraflara yansıdı. Bir şeyler söylemek ister misiniz?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Sıradan… Sayın Erdoğan geldi ve yerine geçti. Benim açımdan çok fazla bir şey ifade etmiyor. Tabii bir şey ifade etmiyor derken, Sayın Erdoğan’ın cenaze törenine gelmesi ve Yılmaz ailesinin acısını paylaşması önemli bir şey. Onu da ifade etmek isterim.” yanıtını verdi.

“Devlet Bahçeli’nin açıklaması doğru”

“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Seçim barajının düşürülmesi’ çağrısının” sorulduğu Kılıçdaroğlu, barajın tamamen kalkmasını veya makul bir düzeye çekilmesini savunduklarını bildirdi

Bahçeli’nin bu yöndeki açıklamasının demokrasi ve milli iradenin Parlamentoya yansıması açısından doğru olduğunu değerlendiren Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbe hukukunu korumaktan yana olan hükümetin, bunu tercih etmeyeceğini savundu.

“Saray çevresi, yüzde 10 seçim barajının kendileri lehine çalışan bir düzenleme olduğunu gayet iyi biliyorlar.” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, iktidarın, Bahçeli’nin söylemini bir tarafa koyarak, “Yüzde 10 seçim barajını koruyacağız.” dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, “Bahçeli’nin seçim ittifakı oluşturma fikrine nasıl yaklaşıyorsunuz?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

“Önümüzdeki süreç bir ittifak süreci olacak. Nasıl bir ittifak süreci? İki tercih olacak. Tek adam rejimi ve demokratik parlamenter sistem. Demokrasiden yana olanlar bir ittifak oluşturacaktır, otoriter rejimden yana olanlar da bir ittifak oluşturacaklar. Biz, demokrasiden yanayız ama saray çevresi demokrasiden yana değil, otoriter rejimden yana.”

“Ataşehir Belediyesine yönelik soruşturma kapsamında Belediye Başkanı Battal İlgezdi görevden uzaklaştırıldı. Siz, ‘bunun siyasi hamle olduğu’ görüşündesiniz. Neden?” sorusunu üzerine Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanının saydığı unsurların tamamından belediye başkanları hakkında soruşturma açıldığını ve takipsizlik kararı verildiğine değindi.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

“Şimdi siz, Man Adası’nı tartışmadan uzak tutmak ve İçişleri Bakanı olarak da koltuğunuzu sağlamlaştırmak için böyle bir olaya başvuruyorsunuz.” diyen Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanları baskılanarak, iş yapamaz hale getirilmeye çalışıldığını savundu.

“Ataşehir’deki bir rezidansta kızınızın ve özel kaleminizin kardeşinin birer daire sahibi olduğu söyleniyor. Bu alışverişlerden sonra Battal İlgezdi’nin belediye başkanlığı ve eşi Gamze Akkuş İlgezdi’nin milletvekilliğinin açıklandığı iddiası var. Kızınızın rezidansta bir dairesi var mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Bu rezidansta kızımın yanlış hatırlamıyorsam 73 metrekarelik bir dairesi var. Parası ödenmiş mi? Ödenmiş.” yanıtını verdi.

“Yapılan alışverişlerle İlgezdi’lerin adaylığının bir ilişkisi var mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Ne ilgisi var? Battal Bey’in eşi ön seçimle geldi. Ben onun milletvekilliğini ilan etmedim ki. Hani kontenjandan olsa, diyelim ki bu iddia doğrudur. Kontenjandan gelmedi ki. Ankara, İstanbul, İzmir’e kadın milletvekillerini birinci sıraya kontenjan koyduk. Neden? Kadınlar siyasete daha fazla girsinler diye. Ben de ikinci sıradanım, ön seçimle geldim.” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, Battal İlgezdi’nin belediye başkanlığı adaylığı konusundaki iddiaları ispata çağırarak, “Bu tür iddiaları havuz medyası yapıyor. Bunlar aynı başlıkları atarlar. Mesela kızım tazminat davası açtı, kazandı. Açacak. Kendisi avukat zaten. Hakkını arayacak.” dedi.

Kılıçdaroğlu, aile olarak bunların hepsine dikkat ettiklerine değinerek, şunları kaydetti:

“Benim kızım avukat, mütevazı bir daire alıyor. NTV’ye de söyleyelim, o da gitsin kızımın evinde çekimler de yapsın. Baksın, bu ev milyon dolarlık bir ev mi, yoksa mütevazi bir ev mi? Mütevazi bir ev. Hayret ediyorum gerçekten. Bir sefer gittim evine eşimle beraber, bu kadar mütevazi, sıradan bir ev nasıl olur da böyle milyon dolarlık… Versinler 1 milyon dolar, hemen verelim. Hiç tereddütüm bile yok. Tapusunu da verelim. Hatta 1 milyon dolardan da vazgeçtim, 500 bin dolar versinler, hatta 100 bin dolar versinler vallahi hemen veririz.”

CHP Grup Başkanvekili Özel’in açıklamaları
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaşadığı tartışma hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Ben, ona yanıt vermedim. Yanıt vermeye değmez çünkü. Yanıt vereceğim kişi en azından benim muhatabım olmalı ama Grup Başkanvekillerimiz, Parti Sözcümüz ağzının payını verdi. İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturacak, emrinde yüz binlerce polis olacak, kalkacak, beni tehdit edecek. Şantajla, baskıyla devletin gücünü kullanarak beni tehdit edecek ve ben de ona pabuç bırakacağım. Kim oluyorsun sen? Kimsin sen ya? Kimsin beni tehdit ediyorsun.” ifadelerini kullandı.

“Sırf sarayın gözüne girmek ve koltuğunu sağlamlaştırmak için bu yola başvuruyor.” diyen Kılıçdaroğlu, suç duyurusunda bulunduklarını, her şeyin hesabının yargı önünde sorulacağını belirtti.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in açıklamalarına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Özgür Bey açıklayacak zaten neyin ne olduğunu. Bir kişi çok sık parti değiştirirse, hele hele bulunduğu partide bile kendi partisiyle yargı aşamasında davalık olursa, davalarını kurtarmak için iktidar partisine geçip bir bakanlık koltuğuna oturursa o kişinin, kişiliği her zaman tartışma konusu olur” diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Özel’in ne açıklayacağına yönelik soruya Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi:

“Açıklayacak, gensoru tarihine kadar süre verdi. Düne kadar Fetullah Gülen’i öven, övgüler düzen ve düne kadar Erdoğan hakkında ağza alınmayacak her şeyi söyleyen bir insan nasıl 180 derece dönüp de birden bire gelir ve İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturur. Bir insanda kişilik, ahlak olur. Dün söylediğini bugün nasıl yalarsın? Gelirsin bakanlık koltuğuna oturursun bu sefer başlarsın başka türlü konuşmaya. Bu tür insanları aslında siyasette muhatap almak da doğru değil. Bunlar kendi çukurlarında debelenip dururlar, böyle görmek lazım.”
“MASAK’ı, emniyet istihbaratı, SPK’yı göreve çağırıyoruz”
Gösterdiği belgelerin doğru olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Hiçbirisi sahte değil. Benim adım nasıl Kemal ise bunların tamamı da öyle yüzde 100 doğru.” dedi.

Kılıçdaroğlu, yetimin, açlıktan ölen Kübra bebeğin, doğru dürüst aylık alamayan işçinin hakkını savunduğunu belirterek, “MASAK’ı, emniyet istihbaratı, Sermaye Piyasası Kurulunu göreve çağırıyoruz. El koyun bu işe buradaki kirliliği, pisliği temizleyin” diye konuştu.

“Kudüs kararı saygıdeğer”
Türkiye’nin İslam İşbirliği Örgütü’nü toplantıya çağırmasının ve Kudüs konusunda karar almasını “saygıdeğer” olarak netilendiren Kılıçdaroğlu, bu kararların gereğinin yapılmasını istedi.

Kılıçdaroğlu iktidarın İsrail’i “terör devleti” olarak tanımladığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Terör devleti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ilişkisi olabilir mi? Niye büyükelçini çekmiyorsun madem terör devletiyse? Daha acı bir şey söyleyeyim, İsrailliler Türkiye’ye vizesiz gelirler, biz İsrail’e vizeyle gideriz. Daha acı bir şey söyleyeyim, 1969’dan beri Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olması gerektiği söylenir. Ama bugüne kadar bu bildirilere imza atanlardan hiçbirisi gidip de orada büyükelçilik açmış değil. Oturuyorlar, konuşuyorlar, toplumun gazını alıyorlar.”

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu