FutbolGündemManşetMedyaSpor

Naci Arkan’dan şike ile ilgili çarpıcı bir yorum!..

Bayramınız Kutlu Olsun

serdal adali tutuklandi11

NationalTurk olarak yayın hayatına başladığımız ilk günden bu yana her habere, her olaya objektif bakmayı ve yaklaşmayı prensip edindik. Bu fikir doğrultusunda sütunlarımıza konuk ettiğimiz yazarlarında objektif olmalarına ve seçkinliğine dikkat ettik.

Dün futbol dünyasının duayeni Kemal Belgin’in Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ile ilgili görüşlerine yer vermiştik. Bugün ise mesleğe başladığı günden bu yana çizgisinden hiçbir zaman sapmayan ve olaylara objektif şekilde bakan Spor Yazarı Naci Arkan’ı konuk ettik…

Naci Arkan’ın Şike Soruşturması, şike, teşvik primi ile yıllar öncesinden bugüne kadar gelen ve tartışmalar yaratan olayları yine siz NationalTurk okuyucuları için yorumladı…

İşte Naci Arkan’ın sizlerle paylaştığı yazısı;naci1

Sulandırma üstadıyız!

Senelerden beri hep sağda solda konuşulur…
“Valla kardeşim, şu maçta şike yapıldığına adım gibi eminim”

Bu dedikoduların sınır tanımaz yayılışı, günümüz Türkiye’sinde geldi bir duvara dayandı nihayet…

O duvar da 14 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe giren “Futbolda Şiddeti Önleme” Yasası…

Ne iyi yaptılar da çıkardılar bu yasayı…
Ne iyi yaptılar da, uygulamaya koydular…

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Ve ne iyi yaptılar da o acı meyvelerini toplamaya başladılar…
Yıllardır bizi “dürüstlükle” uyutup, kombine bilet aldıranlar, forma satanlar, tribünde bağırtanlar, maç yüzünden aile ortamımızı bozanlar, meğer siz neymişsiniz?

Türkiye’nin en büyükleri dediğimiz takımların, şu anda her ne kadar iddiada bulunulan işlerin peşinde olması, eğer bir gün gerçekleşmiş olarak hüküm giyerse, bu işleri yapanları asla affetmeyecektir Türkiye…

“Beter olun” diyecektir…

Defolun aramızdan” diye de dışlayacaktır…

Statların değil içine, çevresinde gezinmelerine bile izin vermeyecektir…
Bizim sevgimize sirke döken, aşkımızın arasına giren bu gibilere nerde görse yüz çevirecektir herkes…

Kulüpleri, kirli oyunlarla başarıya götüren, o sahada masumane ter döken futbolcunun emeğine saygı göstermeyen, teknik direktörünün yaptığı işi rezil edenleri düşman gibi görecektir bu toplum…

Siz inandınız değil mi bu yazdıklarımıza?

“Evet aynen böyle olacaktır” diye kaçınız bizimle aynı düşünceleri paylaştınız ki?
İnanıyorum ki, büyük bir çoğunluk hala daha “masumiyet” kisvesi giydirdiklerine inançlarını kaybetmediler…
Savcıların değil, onların “yok böyle şey” dediklerine inanıyorlar hala…
Teknik takibe takılıp, açık açık konuştuklarını görmezliğe geliyor hala…

Edilen itiraflar bile, onları ikna edemediği gibi, itiraf edenleri “vatan haini” gibi görerek “bizim yöneticimiz asla böyle şey yapmaz” diye beraat ettiriyor şimdiden…
Biz böyleyiz işte…
İşi becerenleri değil, o becerikli insanları gazetelerine, televizyonlarına haber diye yansıtanlar suçlu şimdi…
Yani basın…

Kalleş ilan ettikleri basın…

Yargısız infaz ediyor diye kodese göndermek istedikleri, kafasına şişe attıkları, elindeki ekmek teknesi kameraları parçaladıkları, Topuk Yaylası’nda, bir odaya kıstırıp “Çocuklarınızın öksüz büyümesini istemiyorsanız, susun” diye tehdit ettikleri basın esas suçlu şimdi öyle mi?

Bizim maçımızda oynama” diyenler masum…
Seni bizim takıma alacağız aslanım, anlarsın ya” diyenler masum…
Bırak parayı, at hediye ederek rakip takımın futbolcusunun aklını çelenler masum…

Kimse kıvırmasın…

Futbol basını, adliye muhabirliği yapanlarla yılın gazeteciliğine imza atmışlardır şu şike olayında…
Gece demeden, gündüz demeden haber peşinde koşmuşlar, çalıştıkları müesseselerin yayın organlarına malzeme bulmuşlardır…

Dövülme, darp edilme, hatta hayati tehlikeler arasında aslanlar gibi çalışmışlardır onlar…
Ama herkese yaranan o gazeteciler, nedense yöneticileri sorguda, hapiste olan, göz altında tutulan takımların taraftarına yaranamamıştır…

Haa bu arada Çarşı Grubu diye bir taraftar topluluğunun olgunluğunu da atlamayalım…

Çünkü o taraftar “Hala daha en büyük başkan, en büyük yönetici, bizimki ” diye bağırıyor her yerde…
Haa bu arada Çarşı Grubu diye bir taraftar topluluğunun olgunluğunu da atlamayalım…
Onlar içeride tutuklu bulunan yöneticiler için “aklanın gelin, ondan sonra sizi sevmeye devam edelim” diyecek kadar mantıklı düşündüler çünkü…

Ve üstelik “aldığımız kupada, hile varsa istemiyoruz” diye de isyanlarını dile getirdiler…
Keşke herkes böyle düşünebilse…
Keşke, bir gün başka, bir gün başka konuşan Futbol Federasyonu Başkanı da topluma iyi mesajlar verebilse…
Keşke “Şahıslar başka, takımlar başka” diye kendi kendine kanun icat etmese o federasyon…

İşi sulandırmak için elimize kimse su dökemez bizim…

Ama bazıları adımlarına dikkat etmelidir…
Türk futbolunun üzerine tuz ruhu dökenleri elma ile armut gibi ayırmalıdır bu toplum…
Yoksa şike, teşvik varmış hikaye…

Savcıların emeklerine de saygıyı öğrenelim hiç olmazsa…
Onlar, yoldan geçen insanları değil, haklarında muhtemel suç unsuru bulunanları, Türk futbolundan ayıklamaya çalışıyor…

Geleceğe temiz bir futbol bırakmaya bizden çok daha fazla gayret ediyorlar…
Niye gocunuyoruz, niye üzülüyoruz ki?

Naci Arkan / NationalTurk Özel Yorumu

Konserler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu