NationalTurk yorumcusu ve sportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan’ın ‘Yılın Fotoğrafı’ başlıklı yazısı;

Futbol sadece teknik-taktik ve kondisyon yani motorsal özellikler içeren bir spor değildir. Özgüven, motivasyon ve konsantrasyon gibi mental özellikler de futbolda önemli etkenlerdir. Özellikle özgüven, bizim mental antrenmanların temel noktasıdır. Arzu edilen davranışları yapabilme inancı olarak tanımlanan özgüven konusunda “güvenli duruş” önemli bir alt başlıktır. Çünkü bir sporcu, şartlar ne olursa olsun etkili dış görünüşe sahip olmalıdır. Bazı insanlar, kendilerine güvenen sporcuları kibirli, duyarsız ve kendisiyle övünen kişiler olarak görür. Halbuki sporcu, “başkalarına nasıl görünür?” diye düşünmekten ziyade kişisel imajına önem vermelidir. Kendine güveni zayıf olan sporcular ise davranışsal tepkiler olarak kendini yere bırakma, başını öne eğme, ellerini beline koyma ve omuzlarını düşürme gibi olumsuz görüntüler sergiler.

Bu bilgiler doğrultusunda yukarıda gördüğünüz manzara mental açıdan bazılarının övündüğü gibi olumlu bir görüntü değildir. Hatta takım olma ile hiç alakası olmayan bir fotoğraftır. Çünkü Beşiktaşlı futbolcuların, Trabzonspor maçının son saniyelerinde kaçan golden sonra kendilerini yere bırakmaları ani bir tepkidir ve hatanın altında ezilmenin göstergesidir. O son saniye pozisyonu olmadan maç bitseydi muhtemelen hiçbir futbolcu sahaya yatmayacaktı.

Peki sporcular üzüntülerini yaşamayacak mı? Elbette yaşayacaklar. Onlar da insan ve onlar başarıda herkesten daha çok sevinen ve başarısızlıkta herkesten daha çok üzülen insanlardır. Sevinçlerini sahada yaşamaları normaldir. Fakat üzüntülerini yazının başlangıç kısmında belirttiğim gibi “güvenli duruş” imajını zedelememek için soyunma odasında yaşamalıdırlar. Çünkü kendilerini seven ve destekleyen kişiler, onları kötü davranışlar ve perişan görüntüler içinde görmek istemez. Çünkü bu tip olumsuz görüntüleri sergilemek, sporcunun imajını zedeleyebilir ve sporcuya olan güveni azaltabilir. Yukarıdaki fotoğrafta 2011-2012 sezonu Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Chelsea’ye elenen Barcelona soyunma odası görünmektedir. Takımın ve dünyanın en iyi oyuncularından biri olan Iniesta, elenmenin üzüntüsünü bu şekilde yaşamaktadır ki olması gereken budur. Iniesta, maç bittikten sonra rakibin ve hakemin elini sıkıp rakibiyle forma değiştirdikten sonra soyunma odasının yolunu tutmuş ve üzüntüsünü yaşamaya başlamıştır.

Dolayısıyla profesyonel sporcular ve antrenörler olumlu dış görünüşlerine dikkat etmelidir. Hem özgüvenlerini korumak hem de güven vermeye devam etmek için. Çünkü bazen imaj, her şeydir.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

Ersin Afacan