EğitimGündemManşetMedya

Yılmaz Özdil yazdı: Papatya gibisin beyaz ve ince

Maldivler Kutlu Olsun

yilmaz ozdil1Yılmaz Özdil yazdı: Papatya gibisin beyaz ve ince… Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil bugünkü köşesini zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin komisyondaki görüşmelerine ayırdı.

Yılmaz Özdil’in “Papatya gibisin beyaz ve ince…” başlıklı yazısı;

Salonu işgal ettiler.

Gireni dövdüler.
Gırtlak sıktılar.
Tekmelediler.
Gazetecileri dışarı attılar.
Oylama yaptılar.
“Kaldırın elleri” diye bağırdılar.
Eller yukarı yani…
27 dakkada, 20 madde.
Madde başına 81 saniye.
Geçirdiler.
İmam hatibi ilkokula indirdiler.
Alkışladılar.
*
50’li yıllar…
Demokrat Parti iktidar.
Bursa’nın ünlü Çelik Palas Oteli’nde cumartesi geceleri orkestra eşliğinde
keyifli anlar yaşanıyor, zarif hanımlar beyler, dans ediliyor. Yemekle başlayan müzik, yasa gereği, makul bi saatte sona eriyor. İşte gene böyle bi gecenin finalinde, solist kapanış selamını veriyor, teşekkür ederek, enstrümanları toplatmaya başlıyor, ki… O ne? Arka masalardan tehditkâr bi ses yükseliyor, devam edinn! Herkes dönüp, bakıyor, yarma bi arkadaş… Tatsızlık çıkmasın diye, orkestra tekrar yerine oturuyor, yarma’ya tangoyla sesleniyor: Papatya gibisin, beyaz ve ince!
*
Tango bitiyor, çile bitmiyor…
Elini devaaam devaamm manasında sallayan yarma, orkestrayı esir almaya kararlı görünüyor, devam edin dedim, duymadınız mı diye bağırıyor.
*
Orkestra soliste bakıyor, solist zoraki bi ses tonuyla “son tango”yu tekrarlamaya başlıyor: Nedir bu çektiğim senin elinden, yalvarırım sana gel üzme beni!
*
Yarma aniden yerinden fırlıyor,
sahneye yürüyor, ağzından köpükler saça saça, yasak masak anlamam, çalacaksın, coşkulu çalacaksın diye gürleyerek, solisti ıskalıyor, mikrofona tokadı basıyor. Orkestra donup kalıyor, az önce neşeli kahkahaların yükseldiği salona ölüm sessizliği hâkim oluyor, herkes suspus… Otel yetkilisi vaziyete müdahale etmek zorunda hissediyor, bi tanıdık çağırıp işi tatlıya bağlamak için, gayet nazik şekilde soruyor: Beyefendi, siz kimsiniz?
*
Yarma kendini tanıtıyor:
Ben demokrasiyim ulan!
*
Sonra da, salona dönüp, nara atıyor:
Memlekette artık demokrasi var ulan…
Var mı itirazı olan!

Yılmaz Özdil / Hürriyet

Yılmaz Özdil’in Pazar yazısı;

Stratfor

Obama geldiğinde, sayın ahalimiz yalakalık yarışına girmiş; kimisi kurban kestirmiş, kimisi baston, kemençe, seccade hediye etmiş, Beyşehirli balıkçılar da, Beyaz Saray’da buğulama yapsın diye, air force one uçağına 6.5 kilo “sazan” göndermişti… İyi, güzel de, balıklar yolda kokmaz mı sorusuna, bi şeycik olmaz, “strafor” kutularda buzladık cevabını vermişlerdi.

*
E bakıyoruz bugün…
*
Strafor fikri pek beğenilmiş olsa gerek ki… Gölge CIA olarak bilinen küresel istihbarat örgütü “Stratfor” kutulamış kutulamış göndermiş bizim “sazan”ları!
*
WikiLeaks bi yayınladı.
Buzları çözülüverdi.
*
Kimisi “asabi şahsiyetin danışmanını ayarladım, aman deşifre olmasın, ne istersek yapıyor” diyor. Kimisi “bülbülüm genel başkan yardımcısı oldu, şahane ötüyor” diyor.
*
Kimisi “sarı basın kartlı” gazteci yemlemiş, köşesinden olta atıyor. Kimisi tek tek uğraşmamış, komple gazte bağlamış, “raporu gönderdim, yarın aynen basacaklar” diyor.
*
Kimisi gönüllü olmuş, sevabına satıyor… Mesela, Genelkurmay’da görevli bi subayla öğle yemeği yemişler, daha tatlıya bile geçmeden, “memnuniyetle istihbarat veririm” demiş.
*
Kimisi de parayla satıyor…
“Muhafazakâr” kimliğiyle tanınan, “güvenlik” konusunda uzman bi profesörümüze 1666 dolar ödenmiş. Tahminim, 1670 verip, 4 dolar para üstü aldılar şerefsizden… Olsun gari. Taş atmış da kolu mu yorulmuş, memleketin “muhafaza”sını satıp, neticede “kâr” etmiş!
*
Ne kamu kuruluşu kalmış sızmadıkları, ne de bakanlıklar… “Ben satarım, ben daha iyi satarım, ben ucuza satarım, ben bedavaya satarım” diye kuyruğa girmiş arkadaşlar.
*
Hatta…
Harcıraha bile gerek kalmıyormuş artık… Göze girip, Amerikan ajanlığına kabul edilmek için, şoför ve makam otomobili ayarlayanlar bile oluyormuş. Havalimanında karşılıyorlarmış.
*
Bakmışlar ki, ihtiyaç fazlası vatan haini var… Stratfor’un en tepesindeki adam, Türkiye için özel genelge yayınlamak zorunda kalmış… “Kaynakları koordine edin” diyor. “Birbirinizin ineğini sağmayın, herkes kendi ineğini sağsın, sütü az inekle vakit kaybetmeyin” diyor.
*
Etraf hain kaynıyor…
Haincikleri boşverin demek istiyor.
*
Sonra bi genelge daha yayınlamış… “Acil durum yoksa, temas kurmayın” diyor. Belli ki, zırt pırt, olur olmaz saatlerle arayıp, tırışkadan mevzularla lüzumsuz rahatsızlık veriliyor.
*
Uzun lafın kısası…
Hani, amele pazarları vardır ya, bi kamyonet yanaşır, üçe beşe bakılmaz, balıklama atlanır.
*
İş o hale gelmiş kardeşim.
Çek kamyoneti Ankara’ya…
Atlasınlar kasaya.

Yılmaz Özdil / Hürriyet

Yılmaz Özdil, Yılmaz Özdil yazıları…

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu