İstanbul’da 1 Mayıs kutlaması için Taksim’e çıkmak isteyen gruplarda yer alan Dilan Alp (17) ve Meral Dönmez (27) adlı genç kızlar polisin attığı gaz bombalarının kafalarına isabet etmesi sonucu yoğun bakımda tedavi altına alındı.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde Taksim’e çıkışlarına izin verilemeyen gruplara polis müdahalesi sırasında Meral Dönmez (27) isimli bir kadın yaralandı. İddialara göre kafasına isabet eden gaz bombası kapsülü nedeniyle yaralanan Meral Dönmez’in kafasında kırıklar olduğu ve beyin kanaması geçirdiği öğrenildi. Türkiye Gazetesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan Meral Dönmez daha sonra Bahçelievler’deki özel bir hastaneye sevk edildi.

Meral Dönmez’in eniştesi Hakan Yaşa, başına isabet eden kapsül nedeniyle beyin kamasını geçirdiğini söyleyerek, “Meral’in başına 1 Mayıs kutlamalarında gaz kapsülü isabet etmiş. Türkiye Hastanesi’ne getirilerek ilk tedavisi yapıldı. Beyin kanaması geçirdiği için hastane bizi Bahçelievler’de bulunan özel bir hastaneye sevk etti. Meral’in ölüm tehlikesi var. Kendisini 48 saat kadar bekleyeceğiz” dedi.

Avukat Evrim Deniz Karatana, Meral Dönmez ve yine başından yaralanan lise öğrencisi Dilan Alp’in bundan sonraki hukuki sürecini takip edeceklerini belirterek, “Meral Okmeydanı’nda 1 Mayıs’la ilgili bir basın açıklaması yapmak üzereyken polisin saldırısı sonucunda yaralanıyor. Doğrudan hedef alınarak başına isabet eden bir gaz bombası ile yaralandı ve beyin kanaması geçirdi. Şu anda kafatasında parçalı kırıklar mevcut. Bu yüzden henüz müdahale edilemiyor. Doktorlarımız süreci izliyor, hayati tehlikesi devam ediyor” diye konuştu.

17 yaşındaki Dilan’ında Tarlabaşı’nda 1 Mayıs kutlamaları sebebiyle orada bulunduğunu iddia eden Karatana, “Polis ekiplerinin attığı gaz bombasının kafasına gelmesiyle yaralandı. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek ilk tedavisi yapıldıktan sonra yoğun bakım servisinde yer olmaması nedeniyle Bahçelievler’deki özel bir hastaneye sevk edildi. Yaşanan talihsiz olayda bir ilginçlik dikkatimizi çekti. Her iki genç kızımız da kafalarının aynı yerinden yaralanmış. Her ikisi açısından da ne olacak bilmiyoruz hayati tehlikeleri mevcut. Hayati tehlike atlatılsa dahi kalıcı hasarlarla kalma ihtimalleri var. Tabi kalıcı hasar kalmaması için doktorlarımız ve aileler uğraşıyorlar. Çağdaş Hukukçular Derneği olarak bu konu ile ilgili hukuki bir süreç başlatacağız. Yarın hem iki kızımız ve diğer yaralananlarla ilgili bir suç duyurusunda bulunacağız. Bu sürecin takipçisi olacağız” dedi.

BDP İstanbul milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ile Sabahat Tuncel, çıkan olaylarda yaralanarak hastaneye kaldırılan lise öğrencisi Dilan Alp’i ziyaret etti. Önder, çıkışta basın mensuplarına yaptığı konuşmasında, “Tarlabaşı’nda 17 yaşında bir kızımız, polis bomba atınca bir eve sığınıyor. Polis eve giriyor. 7 tane gençtir bunlar. Kapıyı açıp bu gaz bombası denen şeyin kapsülünü de mermi niyetine kullanıyorlar. Direkt kızın başına gaz bombasının kapsülü kızın başında patlıyor. Emniyet ‘Merdivenden düştü’ diye açıklama yapmış. O emniyetten düştü diye açıklama yapan her kimse bu kızın başına bir şey gelirse sorumlusu da odur. Bakacağız ameliyata almışlar. Aileyi bekliyoruz. İnşallah birşey olmaz” dedi.

Hastaneye gelen BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de “Onlarca arkadaşımız yaralandı. Devlet terörüyle karşı karşıya kaldık. Dilan Alp da benzer şiddetle karşılaştı. Dilan arkadaşımızın durumu kritik. 17 yaşında, bir ay sonra sınava girecek. Kendisine acil şifalar diliyoruz” ifadelerini kullandı.

Dilan Alp’in arkadaşı da yaşananları anlatarak “Bizi dövebilirsiniz, tutuklayabililirsiniz. Hatta öldürebilirsiniz. Ama bu mücadele bitmeyecek, her zaman devam edecek” diye konuştu. Basın açıklamasının yapıldığı sırada 112 ambulans görevlisinin “3 polisimiz ağır yaralı biliyor musunuz?” demesi üzerine Dilan Alp’in yakınları tepki gösterdi. Tepkiler üzerine 112 ambulans görevlisi de hastaneye başka bir kapıdan kaçarak girdi.