Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Roma’da… Gül, İtalyan iş dünyasına seslenerek, ‘Türkiye’deki fırsatları değerlendirin. Türkiye’de iş dünyası ile barışık ve iş dünyasının değerini bilen bir yönetim vardır’ dedi.
Gül, Türk-İtalyan İş Forumu’nun Villa Miani’deki açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 12 yıl içinde yaptığı köklü siyasi, ekonomik, hukuk ağırlıklı reformların Türkiye’yi çok başka bir noktaya getirdiğini söyledi.
Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzakerelerine başlanabilmesi için en azından Kopenhag kriterlerinin tatmin edici seviyede ve serbest piyasa ekonomisinin uygulanıyor olmasının şart olduğunu anımsatan Gül, Türkiye’nin bu şartları karşıladığı için AB ile 2004 yılında müzakerelere başladığını, o yıldan bugüne kadar da pek çok reform yaptıklarını kaydetti.
Halen Türkiye’de yapılacak reformlar bulunduğuna işaret eden Gül, “Bunları Avrupa Birliği’ne girelim diye değil, bunları Türkiye’yi daha güçlü daha mutlu yapalım diye yapıyoruz. Onun için bunların hepsini sahiplenerek yapıyoruz. Tabii neticede de AB kriterlerini yerine getirmiş oluyoruz” dedi.
Türkiye’nin müzakere süreci içerisinde gerçekleştirdiklerinin AB müktesebatının Türkiye’ye adaptasyonunu amaçladığını vurgulayan Gül, bunun da iş dünyası için çok önemli olduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
“İtalyan şirketlerinin Avrupa hukukunun, ticaret hukukunun geçerli olduğu bir ülkeye yatırım yapmaları, Avrupa hukukunun, ticaretinin, kendi ülkelerindeki standartların geçerli olduğu bir ülkede ticari faaliyet göstermeleri müthiş bir güven unsurudur.
Herhalde gideceğiniz bir ülkeye bakarken, önce iki şeye bakarsınız. Önce, getirisi nedir? Gerçekten orada getiri olacak mı? Demin söyledim. 80 milyon nüfus, güçlü bir orta sınıf, çok büyük bir çevre, dinamik bir alan ve kalkınmaya aç bir ülke. İkinci bakacağınız da risklerdir tabii. Riskleri hesaplarken de bakacağınız ekonomik göstergelerdir. Riskler açısından da herhalde en minimum riskleri yine Türkiye’de bulacaksınız.
O bakımdan, ben burada özellikle İtalyan iş dünyasına sesleniyorum. Türkiye’deki fırsatları değerlendirin. Türkiye’de iş dünyası ile barışık ve iş dünyasının değerini bilen bir yönetim vardır. Problemler varsa, bu problemlerin çözümü için gayret sarf eden bir yönetim vardır. Aranızdaki bazı şirketler, zaman zaman karşılaştıkları problemlerin nasıl çözüldüğünü de bilirler. Hukuk çerçevesi içerisinde ama anlayış içerisinde.”
İki ülke arasında özellikle otomotiv sanayinde çok iyi bir işbirliği bulunduğuna, çok güzel örnekler olduğuna dikkati çeken Gül, çok geniş bir şekilde otomotivin bütün alanlarında işbirliği yapıldığına işaret etti.
Yine savunma sanayiinde güzel işbirliği yapıldığını belirten Gül, bu alanın halen çok geniş olduğunu ve Türkiye’de yapılan ATAK helikopterlerinde beraber çalışıldığını söyledi.
Gül, “Bu, sadece kendi ihtiyaçlarımız değil, başka ülkelere de satış açısından çok büyük bir imkan. Türkiye gibi NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan ve bulunduğu coğrafyada hala güçlü bir ordusu bulunması gereken, şart olan bir ülkenin savunma ihtiyaçlarının karşılanması açısından da ortak üretimlerin, beraber müşterek yatırımların, bunların hepsinin önemli olduğunun altını çizmek istiyorum” diye konuştu.
– Enerji –
Enerji konusunun Türkiye için en önemli ve önde gelen alanlardan birisi olduğuna işaret eden Gül, şunları kaydetti:
“Aslında ‘Türkiye Avrupa Birliği’ne üye olursa nerede katkı sağlar’ diye yapılan çalışmalarda, enerjinin en önde gelen sektör olduğunu herkes bilmektedir. Bakmayın enerji faslının halen açılmamasına. Bu Avrupa Birliği içerisinde bir tezattır, bir çelişkidir. Eminim ki bütün dostlarımız bu konuyu konuşurken büyük bir mahcubiyet duyarlar. Ama enerji konusunda bugün bile Avrupa’nın güvenli bir şekilde farklı enerji kaynaklarına ulaşması Türkiye sayesinde olacaktır. Kafkas gaz ve petrolleri, Asya, İran’la ilişkiler doğru bir istikamete girmiş vaziyette. Güneye döndüğümüzde de Ortadoğu’nun bütün yine petrol ve gazlarının Avrupa’ya geçeceği istikamet yine Türkiye’dir.”
Ayrıca son dönemde ortaya çıkan Doğu Akdeniz’deki büyük enerji kaynaklarının, gazın, petrolün en uygun şekilde Avrupa’ya ulaşacağı yolun yine Türkiye olduğunu dile getiren Gül, İtalya ile buralarda beraber çalışılabileceğini kaydetti.
Türkiye’nin enerji alanında Karadeniz’in altından geçen boru hattı gibi bölgede gerçekleştirdiği güzel örnekler bulunduğuna işaret eden Gül, ayrıca alternatif enerji kaynaklarının da Türkiye için çok önemli olduğunu belirtti.
– Alternatif enerji kaynakları –
Türkiye’nin makroekonomik göstergelere bakıldığında en yumuşak karnının cari açık olduğunu, bunun da çok önemli bir kısmının enerji bağımlılığından ve enerji ithalatından kaynaklandığını vurgulayan Gül, bundan kurtulabilmek için alternatif enerji kaynaklarına çok önem verdiklerini söyledi.
Gül, “Alternatif enerji kaynaklarının bütün çeşitleri, rüzgar enerjisi başta olmak üzere… Bildiğim kadarıyla aranızda Türkiye’den bu alandaki uzmanlar, dernekler de var. Onlar size çok daha geniş, detaylı bilgileri vereceklerdir. Çünkü bugün yapacağınız oturumlardan birisinin de enerji olduğunu biliyorum” diye konuştu.
Bütün bu alanların İtalyan yatırımcılar için çok büyük karlar vaat eden alanlar olduğuna işaret eden Gül, kazan-kazan ilişkisiyle, Türk ve İtalyanların ortak kazanacağı alanların çok olduğunu kaydetti.
Turizmin iki ülkenin de çok başarılı yürüttüğü bir alan olduğunu ifade eden Gül, Türkiye’nin turizm sahasında özellikle son yıllarda büyük atılımlar yaptığını söyledi.
Türkiye’de bu yıl turist sayısının 40 milyona yaklaşacağına işaret eden Gül, Türkiye’nin buradaki avantajının bütün tesislerinin yeni olması ve bunların çeşitliliği olduğunu belirtti. Gül, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla bütün bu alanlarda hep beraber çalışabileceğimize inanıyorum. İki ülke arasında siyasi konularda sorun yoksa, bunun da ötesinde olağanüstü bir yakınlık varsa, devlet adamları, yöneticiler, hükümetler, başbakanlar, bakanlar, bütün bunlar arasında bir araya geldiklerinde olağanüstü bir dostluk varsa buralardan iş adamları için büyük sinerji doğar. Sizlerin yolunu açıyor hükümetler, bizler açıyoruz.”
– “Bizzat işadamlarını teşvik etmek için” –
Özellikle iş forumlarına bizzat işadamlarını teşvik etmek için gittiğini ifade eden Gül, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki yönetimin iş dünyası ile ne kadar barışık olduğunu ve iş dünyasının değerini ne kadar bildiğini göstermek için ve sizleri davet etmek için gidiyorum. Yoksa sizler zaten takip ediyorsunuz, olup bitenleri biliyorsunuz, Türkiye’yi biliyorsunuz, Türkiye’deki gelişmelerin farkındasınız. Türkiye’de 60-70 yıllık şirketleriniz var. Onlar eski dönemlerle bugünkü dönemleri eminim ki mukayese ediyorlardır. Ama bizim de görevimiz sizleri daha çok teşvik etmek.”
Bu ziyarette çok büyük ilgi gördüklerini ifade eden Gül, İtalyan iş dünyasının önemli aktörlerinin ilgisini görmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, herkese başarılar diledi.
Gül, “Hepinizin daha çok kazanmasını istiyorum. Çünkü sizler kazandıkça ülkelerimiz kazanacaktır. Sizler büyüdükçe ülkelerimiz büyüyecektir, ülkelerin ekonomisi büyüyecektir. Sizler kazandıkça bir taraf zengin, bir taraf daha az değil, nihayetinde paylaşım da söz konusu olacaktır. Paylaşım söz konusu olunca daha adil, daha yaşanabilir bir dünya ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
Foruma, Cumhurbaşkanı Gül’ün İtalya ziyaretine katılan yaklaşık 180 Türk iş adamı ve İtalyan iş adamları katıldı.
Abdullah Gül İtalya’da / Meçhul Asker Anıtı’na çelenk
İtalya’ya resmi ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyaretinin üçüncü gününde Meçhul Asker Anıtı’na çelenk koydu.
İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’nun davetlisi olarak 7 yıl aradan sonra bu ülkeye cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyareti yapan Gül, temaslarının üçüncü gününe Roma kent merkezindeki Meçhul Asker Anıtı’na (Altare della Patria) çelenk koyarak başladı.
Başkent Roma’daki yağışlı havaya rağmen Gül’ün, saygıdan ötürü anıta çelenk koyarken şemsiye kullanmaması dikkat çekti.
Gül’e, tören sırasında Anayasa Reform Bakanı Gaetano Quagliariello eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Gül, sabah da Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’ndeki basına kapalı kahvaltılı toplantıda Türk ve İtalyan işadamlarıyla bir araya geldi.
