NationalTurk yorumcusu ve Haliç Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Müslüm Gülhan’ın bu haftaki ‘AloFatih Eğitim Şart mı?’ başlıklı yazısı;
Barcelona alt yapısında oynayan sporcular matematik derslerinde zayıf getirdiği zaman not düzeltene kadar kadro dışı bırakılıyormuş, gerekçe olarak” matematik problemi çözemeyen bir sporcu sahada karşılaşacağı basit problemleri hiç çözemez.”
Sporun analitik analize nasıl ihtiyaç duyduğunun en önemli örneğidir bu durum.
Antrenörlük kurslarında eğitimi almak için yapılan başvurulardaki öğrenim şartı kaldırılmış. Yani ana okul terk ile üniversite mezunu aynı koşullarda müracaat yaparak eğitim alabilirler.
Bir ilkokul mezunu; antrenörlük mesleğindeki bilimsel verileri nereye kadar kullanabilir ve bunun analizini nasıl yapabilir ki, bu kişinin mesleki yetenekleri istediği kadar iyi olsun.
Kendi tıkanır…
Bizi de tıkar?
Ama Arsene Wenger gibi futbolun içinden gelmeyerek( ekonomi vb…) eğitim almış kişiler; analitik yetilerinin kuvveti ile antrenörlük donanımlarındaki eksikleri çok rahat kapatarak üst seviyede teknik adam olabilirler.
Örnek çok…
3. Liglere yaş sınırlaması getirerek, insan haklarına ve profesyonelliğe aykırı davranış sergileyen ve onlarca futbolcunun işsiz kalmasına sebep olan Öğretim Üyesi Terim? Şimdi de kendi arkadaşlarına hizmet etmeye çalışıyor.
Dibe vurmuş olan Türkiye Futbolu sanırım gömülme zamanı yakındır.
Chelsea ile Galatasaray maçına bu süreci göz önüne alarak bakıldığı zaman, gerçeklere daha rahat ulaşabiliriz.
Mancini son noktadır.
Cenazelerden birini daha böylelikle Londra da kaldırmış olduk.
Türkiye’de ki futbolcu kalitesinin düşmesinin nedenlerini araştıracaklarına; eğitimden nasıl kurtuluruz un peşine düşmek; engizisyon mahkemelerine özenmekten başka bir şey değildir.
Çok basit sistematik oyun kurgusunu öğrenmeye direnen bir futbolcu yapısının ortaya çıkmasının nedeni; çalıştırıcıların ve sporcuların eğitimi süreç içinde kullanma ihtiyacını hissetmemeleridir.
Zaten hissettirmemek için de ciddi bir çaba var?
Kendi hayatları içerisinde eğitimi eksik olarak hissetmemiş kişilerin, direktör olarak görev yapma cesaretlerine hayran kalmamak elde değildir. Böyle bir cesaret ancak aldıkları ve alamadıkları eğitimle eş değerdir?
Kenardaki ‘kutsal abi’ herkese yeterde artar bile…
Kenarda teknik adama sanırım daha hazır değiliz.
Ne de olsa Futbolumuzun Direktörü bu ‘kutsal abi’ formatından gelmektedir.
Müslüm Gülhan / NationalTurk
