Azerbaycan Türkiye maçının ardından “Ne zaman abartabiliriz Nihat?”

Nihat Kahveci izin verirse milli takım hakkında eleştiride bulunmak istiyorum. Almanya maçından sonra “Biz her şeyi abartıyoruz!”diyen sevgili kardeşime öncelikle sevgiler saygılar.

Öncelikle, eleştirmek için elinizde bir veri olacak ama tabii. Neye göre eleştiriyoruz, bunu bileceğiz. Misal bu takımın antrenörü ne kadar ücret alıyor bileceğiz. Diyeceğiz ki o paraya bu performans az, o paraya şu performans bile çok, gibi. Bizde böyle bir veri maalesef yok. Neden? Vermiyorlar. Kurcalama işte diyorlar. Peki. Neden ‘Peki’? Çünkü artık merak konusu olmaktan çıktı. Artık biliyoruz ki bu adam 1 TL alıyorsa bile çok. 1 TL’ye bile bu performans az.

Nihat. Artık Beşiktaş taraftarını çileden çıkaran “Buna hakları yok. Ben kulaklarımı tıkadım onlara, ilgilenmiyorum, işimi yapıyorum” beyanları, Almanya maçı sonrası Türkiye’ye yöneldi. Abartıyormuşuz biz her şeyi, sakin olacakmışız. Hadi şu maçtan sonra da söyle bakayım bunu. Senede 2 milyon, 3 milyon alan adam, bana “Sen de abartıyorsun her şeyi, bu bir oyun!” diyemez. O “Üzgünüm” der, ben derim ona “Dert etme, olur inşallah” diye. Senede 8 milyon alan Hiddink bana “Ne olmuş canım, 2-0 olsaydı iyiydi ya!” diyemez. O biraz utanacak sıkılacak, ben diyeceğim ona “Kaldır başını, ne olmuş Almanya’ya 3-0 yenildiysek” diye. Sen bu kadar rahat, bu kadar pişkin, bu kadar elini kolunu sallayarak çıkarsan karşıma, ben sana abartırım Nihat’çığım.

Almanya maçından sonra Azerbaycan maçını telafi maçı gibi pompalamaya çalıştılar Türkiye’ye. “Ne olduğumuzu göstereceğiz!” falan. Almanya değil, Azerbaycan önünde göreceksek ne olduğumuzu, ne olduğumuz daha maça çıkmadan, zihniyetten belli zaten. Ama olay o değil. “İnsanlara kafada sıfırlatmak için 3-0’ı, Azerbaycan maçını büyük maç gibi yutturalım, nasıl olsa yeneceğiz” hesabı var. Rakip Azerbaycan ya. Nasıl olsa alınacak bir maç ya. Al. Ne oldu? Gördük mü ne olduğumuzu?

Hiddink’in duruşunu sevmiyorum. Hiddink’in bakışlarını sevmiyorum. Hiddink denen insanın “Beni beğenmediğiniz gün hemen yollayabilirsiniz, verirsiniz tazminatımı, hiç dert etmem” havasından iğreniyorum. Bu takımın yüksek ücretli, apoleti kalabalık bir adama ihtiyacı hiç olmadı. Milli takımın başına milyonlarca Euro’luk adamlar getirmenin, çok zenginsiniz diye bahçenizi botanik mühendisine sulatmaktan farkı yok. Yapılacak iş bu kadar ortada ve basitken, bahçıvan işiyken, ücreti de asgari ücretken, Hiddink niye? Bu takımın başında Hikmet Karaman olsa Almanya’dan daha çok yer miydik; Abdullah Avcı olsa Azerbaycan’a 2-0 mı yenilirdik?

Federasyon başkanımız yine çıkacak televizyonlara, gıdısını şişire şişire, gözlerini Mustafa Kemal gibi uzaklara dike dike “Biz bu makamda oldukça… Sayın Hiddink kariyeri belli… Biz üç günlük çözümler peşinde…” diye diye anlatacak yine. Genelkurmayın şehit haberleri sonrası verdiği kararlılık mesajlarından farkı olmayan şeyler dinleyeceğiz yine. Onlar sabretmeyi bilen, ileri görüşlü, uzak görüsü sağlam, sıradan insanın ilerisinde liderler; biz koyun sürüsü.

Anlatın anlatın.

Teoman Akben / Beşiktaş Postası