İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Torbalı’da katıldığı temel atma töreninde sert açıklamalar yaparak adalet istedi.

İlçe belediye başkanları ve CHP İzmir milletvekillerinin Kocaoğlu’na destek amacıyla bulunduğu törene, gözaltına aldıktan sonra serbest bırakılan bazı belediye bürokratlarının da katıldığı görüldü. İkinci dalga operasyonun adliye sürecinin sona ermesinin ardından temel atma töreninde yaptığı konuşmada sert ifadeler kullanan Başkan Kocaoğlu, namuslu bir ticaret hayatının ardından, aynı anlayışla belediye başkanlığı yaptığını belirtti. Operasyonlarda tutuklanan ve gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan belediye bürokratlarını da savunarak, halen cezaevinde bulunan arkadaşlarının yıllarca devlete onurla hizmet etmiş bürokratlar olduğunu söyledi.

Başkan Kocaoğlu, Paris’te İzmir’in EXPO 2020 adaylığı sunumu için bulundukları sırada CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in telefonuyla ikinci operasyondan haberdar olduğunu anlattı. Operasyonla ilgili inceleme yapan 52 müfettiş ve denetim elemanını kurt sürüsüne benzeten Kocaoğlu, gözaltına alınan arkadaşlarının devleti ve ihale sürecini çok iyi bildiğini öne sürdü: “Stajyer olduğundan bile şüphelendiğim çoluk çocuk 52 kişi, kurt sürüsünün sürüye dalması gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne daldı.”

Suçlamaların saçma sapan olduğunu iddia eden Aziz Kocaoğlu, makam odasının hemen yanında odası bulunan Özel Kalem Müdürü Levent İşler’in, kendisine kapalı bir zarf verdiği için gözaltına alındığını öne sürdü: “Bunun bir tek anlamı var. ‘Kapıya dayandık, seni istiyoruz.’ diyorlar.”

Başsavcı iddia makamıdır, konuşmaz!

Başkan Kocaoğlu, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak’ın, CHP kanadının operasyonları siyasi göstermesinin ardından yaptığı yazılı açıklamaya da tepki gösterdi. İzmir’de 6,5 sene görev yaptıktan sonra tayin olan Başsavcı Emin Özler’in basına açıklamalar yapmadığını belirterek rahatsızlığını dile getiren Kocaoğlu, “Daha önceki başsavcının adını biliyor muydunuz? Hayır bilmiyorsunuz. Basına açıklama yaptığını biliyor musunuz? Hayır bilmiyorsunuz? Başsavcı konuşmaz, iddia makamıdır, dosya hazırlar. Salı sabahı operasyon düzenlendi, başsavcı çıktı açıklama yapıyor, ‘Geliyorum, 300 kişi daha var, şaibe var, deliller kesin.’ diyor. Bu çok tehlikeli bir süreçtir. Benim hayatım boyunca hakimle savcıyla işim olmadı. Yarı aç yarı tok yatabilirsiniz ama adaletsiz yaşayamazsınız.” diye konuştu.

Operasyonun zamanlamasının yanlış olduğunun söylendiğini de hatırlatan Kocaoğlu, zamanlamanın değil, operasyonun kökten yanlış olduğunu savundu. Gelen müfettişlerden gocunmadığını belirterek, “Bugüne kadar belediyecilik tarihinde, müfettiş raporlarına dayanarak hangi belediyenin bürokratlarını topladılar? Biz incelemeye, soruşturmaya karşı değiliz. Biz çete statüsüne sokularak, özel savcılarla yapılan operasyonlara karşıyız.” dedi. Çete iddialarının dün akşam bittiğini söyleyen Kocaoğlu, “Dün alınan kararla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çete olmadığı, mahkeme ve hakim kararına bağlandı. Bize çete muamelesi yapamazsınız.” şeklinde konuştu.

Nam olsun diye kendimi asacağım

Operasyonu haber aldıktan sonra Paris’ten ayrılarak İzmir’e döndüğünü belirten Aziz Kocaoğlu, orada kalsa bile EXPO 2020 sunumunun kendisine yaptırılmayacağını söyledi. EXPO sunumlarının tamamının, ülkelerin aday şehirlerinin belediye başkanları tarafından yapıldığını ifade etti: “Ben Paris’te de olsam sunumu yapamayacaktım. Konuşturulmayacaktım. Ya bakan, ya vali yapacaktı. Çıksın en yetkili kişi, ‘Kocaoğlu konuşacaktı.’ desin, nam olsun diye kendimi asacağım.”

Belediye başkanı olarak görev yaptığı 7,5 yıllık süre zarfında büyük sıkıntılar çektiğini söyleyen Kocaoğlu, “Nasıl pingpong topu gibi oynandığımı ben biliyorum. Kapılarını kapattılar, randevu vermediler. Türkiye’nin üçüncü büyük şehrinin başkanı olarak Hazine Müsteşarı’nı arıyorum, telefonuma çıkmıyor. Ben vatan haini miyim? Sen kimsin?” dedi. Şimdiye kadar sustuğunu ancak bundan sonra sineye çekmeyeceğini ve susmayacağını belirten Kocaoğlu, kendisine yapılan haksızlıkları İzmirlilerle anında paylaşacağını kaydetti.

‘ADALET İSTİYORUZ’
Türkiye’nin ve İzmirlilerin vicdanında mahkum olmayacaklarını sözlerine ekleyen Kocaoğlu, adalet istediklerini söyledi: “Ne para ne pul istiyoruz. Tüm İzmirli hemşehrilerimi, hangi partiden olursa olsun adalet istemeye çağırıyorum. Adalet istiyorum, adalet istiyorum.”