GündemManşetPolitikaSon DakikaTürkiye

Başbakan Erdoğan 28 Şubat’ı anlattı

Maldivler Kutlu Olsun

erdogan grup konusmasi

Başbakan Erdoğan 28 Şubat’ı anlattı… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup Toplantısında yaptığı konuşmada 28 Şubat soruşturmasını ve o dönemde yaşananları yorumladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat’ın o en ağır karanlık ve sisli günlerinde arkadaşlarıyla oturup konuştuklarını belirterek, ”Defalarca yumruklarımızı sıkardık, dudaklarımızı ısırırdık. Hep ‘ya sabır’ derdik. Millet, inançlarımıza hakaret eden, emirle manşet atan, yazı yazan, her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabretti” dedi.

Gençlere ve çocuklara seslenen Erdoğan, ”Siz darbeye çanak ve alkış tutanları, şapkasını alıp gidenleri değil, her ne pahasına olursa olsun demokrasiyi savunanları örnek alacaksınız” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM’nin İstiklal Savaşı’nın başarıyla, kahramanlıkla sevk ve idare edilmesini sağladığını, bu memleketin adeta kalbi, beyni ve ruhu konumuna geldiğini ifade ederek, ”TBMM, millet iradesinin tecelli ettiği yer olmuştur” dedi. Erdoğan, şöyle konuştu:

”23 Nisan’ın yıldönümü arifesinde, altını kalın harflerle çizerek bir kez daha ifade ediyorum: Hiç bir güç, kurum, makam TBMM’nin ve millet iradesinin üzerinde değildir. TBMM’yi ve millet iradesini çiğnemek veya küçümsemek hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de ve 28 Şubat’ta TBMM’yi yok sayanlar, kendi iradelerini millet iradesinin üzerinde görenler, bu ülkeye ve millete kötülüklerin en büyüğünü yapmışlardır. Bu müdahale dönemlerinde Türkiye, 7’sinden 70’ine kadar, her bir ferdiyle çok ağır faturalar ödemiş, ağır yüklerin altına girmiştir. Hiç bir müdahale Türkiye’yi ileriye götürmemiş tam tersine 10 yıllarca geriye götürmüştür. Her müdahalede Türkiye ekonomisi ağır yara almış, maalesef bedeli de yoksul halk çocukları ödemiştir.

Gazi Mustafa Kemal’ın adını istismar ederek Meclis’e kastedenler, en başta Gazi Mustafa Kemal’in telgraflarındaki o inancı ve heyecanı çiğnemişlerdir. AK Parti’nin gerçekleştirdiği cesur reformlar sayesinde, artık bu ülkede hiç kimse ama hiç kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmayacaktır. 27 Mayıs müdahalesi sanık sandalyesine oturmasa bile, mahşeri vicdanda mahkum olmuş, bu aziz millet tarafından hakkında an ağır hüküm zaten verilmiştir. Aradan 30 yıl geçmiş olsa da 12 Eylül müdahalesi bugün nihayet sanık sandalyesindedir. Aradan bin yıl değil 15 yıl geçmiş olsa da 28 Şubat bugün sanık sandalyesindedir.”

-”Cezaaevine o talimatlarla girdim”-

Erdoğan, Anamuhalefet Partisi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ”AK Parti bu darbelerden hangi zararı gördü-” dediğini belirterek, ”Senin siyasi tarihten haberin yok ki. Önce benim milletim zarar gördü, AK Parti’nin Genel Başkanı da belediye başkanlığındaki mahkumiyeti, işte oralardan aldığı talimat… Ben cezaaevine o talimatlarla girdim. Aksi takdirde Talim Terbiye Kurulu’nun bir şiirinden dolayı kalkıp da belediye başkanı hapse atılır mı- Her şey çok açık ve net ortada. Talim Terbiye Kurulu bunu vermiş ve bundan dolayı da bizi kalktılar içeriye attılar. Bu oralardan gelen talimatla oldu. Nereye kadar bu işin ucu dayanır, bunu zaman gösterecek” dedi.

Türkiye’de demokrasi ve hukukun güç kazandığını belirten Erdoğan, ”Türkiye’de artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü egemen olacaktır” diye konuştu.Erdoğan, 92 yıl önce 22 Nisan’da Gazi Mustafa Kemal’in tüm Türkiye’ye ilan ettiği gerçek, 92 yıl sonra AK Parti iktidarı döneminde en güçlü şekilde anlam kazandığını ifade ederek, ”92 yıl sonra aynı cesaret ve kararlılıkla, samimiyetle, Gazi Mustafa Kemal’in o ifadelerini buradan Meclis çatısı altında bir kez daha tekrar ediyorum: Bütün sivil ve askeri makamların, bütün milletin başvuracağı en yüce mevki TBMM’dir” diye konuştu.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Başbakan Erdoğan, 28 Şubat’ın o en ağır karanlık ve sisli günlerinde, bütün arkadaşlarıyla birlikte oturup konuştuklarını anlatarak, şunları söyledi:

”Defalarca yumruklarımızı sıkardık, dudaklarımızı ısırırdık. Hep ‘ya sabır’ derdik. Allah mazlumun yanındadır, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Biliyorduk ki Türkiye genelinde gerek şahsım gerek arkadaşlarım gibi, niceleri dişlerini, yumruklarını sıktı, bağırlarına taş bastı ama büyük dirayet ve metanetle sabrettiler. Kamudaki memur kardeşim, belediye başkanları, başörtülü kızlar, yoksul Anadolu çocukları, Anadolu’nun işadamları, sanayicileri sabretti; çünkü hepsi güçlenmişti. Aydınlar, yazarlar, düşünürler, kanaat önderleri de sabretti. İnançlarımıza hakaret eden, tahrik senaryolarında başrol oynayan, emirle manşet atan, yazı yazan, her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettiler.

Brifinglerde ayakta 10 dakika alkış tutan, hakkımızda jet hızıyla kararlar veren o yargı sistemine karşı dirayetle sabrettik. Sivil toplum örgütü adı altında topuk selamı veren ikiyüzlüler karşısında da sabrettik. Milletin, ülkenin kaynaklarını hortumlayanlar, yetimin hakkını yiyenler karşısında da sabrettik. İşte bugün sabrın selamete erdiği gündür. Bugün, mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür, adaletin tecelli ettiği gündür. Bağımsız yargının hiç bir baskı olmadan vazifesini yerine getirdiği gündür. Demokrasinin de milli iradenin de TBMM’nin de anlam kazandığı, güç kazandığı gündür. AK Parti Grubu’ndan Türkiye’nin gençlerine, 23 Nisan’ı kutlayacak olan yavrularımıza, çocuklarımıza sesleniyorum: Biz demokrasiye, milli iradeye nasıl sahip çıktıysak sizler de aynı şekilde onlara sahip çıkacaksınız. Biz nasıl diklenmeden dik durduysak, sizler de diklenmeyecek ama dik duracaksınız. Siz darbeye çanak ve alkış tutanları, şapkasını alıp gidenleri değil, her ne pahasına olursa olsun demokrasiyi ve milli iradeyi savunanları örnek alacaksınız.

Allah’ın izni ve milletimizin izniyle, Türkiye artık bundan sonra böyle karanlık dönemler yaşamayacaktır. Bundan sonra demokrasi asla ve asla kesintiye uğramayacak; en önemlisi de demokratik rejime, millet iradesine, millet Meclisine seçilmiş Hükümete kastedenler, bundan sonra er ya da geç sanık sandalyesine oturacaklarını bilecek ve millete kötülük yapamayacaktır.”

Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal’in 22 Nisan 1920’de gönderdiği telgrafta, ”23 Nisan 1920’den sonra, bütün sivil ve askeri makamların ve bütün milletin başvuracağı en yüce merci, Büyük Millet Meclisi olacaktır” ifadesini hatırlatarak, ”Yani darbeler değil, milletin iradesi olacaktır” dedi.

Gazi Mustafa Kemal’in 21 Nisan 1920’de Meclis’in açılmasına ilişkin telgrafını kısaltarak aktarmak istediğini dile getiren Erdoğan, ”Çok manidardır. Bu telgrafın sizlerin, aziz milletimizin dikkatle dinlemelerini rica ediyorum” dedi.
Erdoğan, telgrafta, özetle, ”Gayet acildir. Ankara, 21 Nisan 1920. Allah’ın yardımıyla, Nisan’ın 23’üncü Cuma günü, Cuma namazını müteakip Ankara’da Büyük Millet Meclisi küşat edilecek, yani açılacaktır. Vatanın istiklali, makam-ı ref-i hilafet ve saltanatın istihlası gibi en mühim ve hayati vazifeleri ifa edecek olan bu Büyük Millet Meclisi-nin açılış gününü Cuma’ya rastlatmakla, o günün bereketinden istifade edilecek ve bütün sayın milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayramı Veli Camii şerifinde cuma namazı kılınarak, Kur’an-ın nurlarından ve namazdan güç kazanılacaktır. Namazdan sonra, Peygamberimizin mübarek sakal-ı şerifi ve mübarek sancak alınarak Meclis’in toplanacağı yere gidilecektir. Toplantı yerine girilmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bugünün, yani 23 Nisan’ın kutsiyetini teyit için, bugünden itibaren il merkezinde, vali beyefendi hazretlerinin düzenleyeceği üzere hatim indirilmeye ve Buhari okunmaya başlanacak; hatmin son bölümleri, teberrüken, Cuma günü namazdan sonra Meclis’in toplantı yeri önünde okunup bitirilecektir. Meclisin açılışından dolayı, her yerde cuma namazından önce, münasip surette Mevlid-i Şerif okunacaktır. Cenab-ı Haktan, bizi muvaffak kılmasını niyaz ederiz. Heyeti temsiliye namına Mustafa Kemal” denildiğini belirtti.

-İkinci telgraf-

Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal’in, bu telgraftan bir gün sonra, ”kısa, öz, fakat son derece önemli, son derece anlamlı bir başka telgrafı bütün Türkiye’ye, özellikle de askeri birliklere” gönderdiğini belirterek, ”Sizlere, bu çok önemli telgrafı da sadeleştirerek aynan aktarmak istiyorum” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın okuduğu telgraf şöyle:

”22 Nisan 1920. Dakika tehir edilmeyecektir. Bütün illerle, bağımsız sancaklara, kolordulara, Nazilli’de Albay Refet Beyefendiye, Bursa’da 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa hazretlerine, Bursa’da 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Beyefendiye, Balıkesir’de 61. Tümen Komutanı Albay Kazım Beyefendiye… Allah’ın inayetiyle, Nisan’ın 23’üncü Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından; bu tarihten sonra, bütün sivil ve askeri makamların ve bütün milletin başvuracağı en yüce merci, Büyük Millet Meclisi olacaktır. Bilgilerinize sunulur. Heyeti Temsiliye adına Mustafa Kemal…”

Erdoğan, ”Buyur, işin gerçeği bu. Anlamayanlar için, anlamak istemeyenler için şu bölümü bir kez daha tekrar etmek istiyorum: ‘Bu tarihten, yani 23 Nisan 1920’den sonra, bütün sivil ve askeri makamların ve bütün milletin başvuracağı en yüce merci, Büyük Millet Meclisi olacaktır. Yani darbeler değil, milletin iradesi olacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920’de işte böyle bir ruh, böyle bir heyecan ve böyle bir iman üzerine tesis edilmiştir” dedi.

”İşte bugünkü gazetelerde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın açıklamalarını herhalde okumuşsunuzdur” diyen Erdoğan, kendi partilerinin harcamalarında dahi usulsüzlük yapanların, bundan dolayı Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez mahkum edilenlerin ”utanmadan, sıkılmadan kendilerine haksız ithamlarda bulunduğunu” ifade etti.
Erdoğan, ”Kendi il ve ilçe belediyelerinde birbirlerini yolsuzlukla itham edenler, birbirleriyle rant kavgasına düşenler, işte bunu örtmek, perdelemek için bize çamur atıyorlar. İşte Kayseri ile ilgili olarak Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı’nın verdiği mücadele, sonunda mahkemenin kararı hepsi ortada” dedi.
Fatih Projesi’ne değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Biz FATİH Projesi’ne baktığımız zaman orada kaliteli bir eğitim görüyoruz. Bilgisayarlı, akılı tahtalı, son derece modern bir eğitim sistemi görüyoruz. Biz FATİH Projesi’ne baktığımız zaman aydınlık yüzlü zeki evlatlarımızın, aydınlık istikbalini görüyoruz. Ama onlar batıklarında sadece ve sadece para, ihale ve rant görüyor. Gözlerini rant hırsı bürümüş. Rant hırsı bürümüş olanlardan açıkçası başka bir şey görmelerini beklemek de yanlış olur zaten. Bize her fırsatta yolsuzluk iftirasında bulunan, çamur atan CHP’li yöneticilere, eğer yolsuzluk görmek istiyorlarsa, kendi partilerine bakmalarını, eğer yolsuzluk görmek istiyorlarsa, aynaya bakmalarını özellikle tavsiye ediyorum.

Yolsuzlukların egemen olduğu, esir aldığı bir AK Parti iktidarı olsaydı, soruyorum; eğitimde bu 170 bin dersliği yapmak mümkün olur muydu- Biz geldiğimizde bilgisayar yoktu, 1 milyona yakın bilgisayar olur muydu- Göreve geldiğimizde Türkiye genelinde üniversite sayısı 75, şu anda 165’e ulaştı. 81 ilin tamamında üniversite olur muydu- Milli bütçesinin yarısının eğitime ayıran bir AK Parti iktidarı. Sağlıkta Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir devrim gerçekleşti. Artık ‘ben insanım, bana insanca muamele ediliyor’ diyenlerin olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Hafta sonu bir hasta ziyareti için Çapa Tıp Fakültesi’ne uğradım. Hamdolsun oradaki ilgi ve alaka hasta ve hasta yakınlarının, bize sadece hamdetme görevini yerine getirmemizi özellikle vurguladı.”

Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 62)

-Eksiklikler-

”Eksikler yok mu, vardır. Tabii ki onlar da evvel Allah giderilecektir” diyen Erdoğan, ”her şeyimiz yüzde 100’lüktür iddiasında” olmadıklarını, bu eksikleri de süratle gidermek zorunda olduklarının bilinciyle hareket ettiklerini söyledi. Aynı şekilde bugüne kadar sağlıkta görülmeyen adımlar attıklarını anlatan Erdoğan; ”Biz bunları yaşadık; mezralardan, dağ köylerinden hastaların şehre getirilirken nasıl öldüğünü biliyoruz. Doğum yapmak üzere olan kadınımızın ne çileler çektiğini biliyoruz. Bakın göreve geldik paletli ambulanslardan tutun, helikopter ambulanslar ve jet ambulansa varıncaya kadar hepsini uygulamaya aldık ve şimdi onlarla kar kış demeden ta oralardan hastalarımızı alıyoruz. Bunlar; ‘önce insan’ diyerek yola çıktık ya işte insana verdiğimizi değerin en önemli ispat edilmiş uygulamasıdır” diye konuştu.

-”Girme boğulursun”-

Erdoğan, birilerinin laf ürettiğini, kendilerinin ise iş ürettiğini belirterek, şu anda 81 ilin tamamında hastaneleri her geçen gün daha ideale doğru taşıdıklarını ve daha güzel hale getirdiklerini söyledi. Açılan çok sayıda tıp fakülteleri ve buralardan yetişecek doktorlarla tıpta bir rekabet alanının da oluşacağını anlatan Erdoğan, hastanelerin doktor, hemşire ve sağlık görevlileri noktasında Batı dünyasıyla daha ileri noktada yarış eder noktaya geleceklerini söyledi.
Adalet alanında şu anda fiziki altyapıda çok önemli adımlar attıklarını, bunların Cumhuriyet tarihinde olmadığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

”Peki insan insaf eder. Bir insan bakar, bunları görmüyor musun- Senin gözün yok mu- Eğer yolsuzlukların olduğu iktidar olsa, bunların hangisini yapılabilirdi- CHP’nin kenarından köşesinden ortak olduğu iktidarlarda ne yaptınız, bunu söyleyin- Sadece ulaşımda Cumhuriyet tarihinde 6100 kilometre bölünmüş yol yapılmışken 9,5 yıl içinde 15 bin kilometre bölünmüş yolu hamdolsun sığdıran bir iktidar var. Bunu görmüyor musun, bu yollardan gidip gelmiyor musun- Sen hayatında hiç yüksek hızlı trene bindin mi- Bu herhalde eşantiyondan olmadı. Bunlar bu iktidarla oldu. İşte Ankara-Eskişehir bitti, şimdi Eskişehir-İstanbul yapılıyor. Ankara-Konya bitti. Tavsiye ediyorum, kullan rahat edersin. Şu anda Ankara-Sivas aynı şekilde yapılıyor. Şimdi bütün bunları yok mu farzedeceksin. 2013, bak boğazın altında dip derinliği de bayağı derin, orada raylı sistem tüp geçit yapılıyor. Girme boğulursun, çok dikkat et. Bunlar yolsuzlukların olduğu bir iktidarda olur mu-

Geçen gün İzmir’de orada ufak raylı sistemle ilgili açılış yapıyor, 7-8 kilometre miydi o kadar bir şey- 2 kilometreymiş bak. Orada baktım bayağı esip gürlüyor. Siz bir defa Eski Belediye Başkanı Priştina zamanında başlayıp da yürümeyen, yürüyemeyen raylı sisteminizi bizden destek, yardım istediniz. Biz de Ulaştırma Bakanlığımızı o projeye dahil ettik, onunla o projeyi büyük oranda bitirdik hala da devam ediyor, bitirmeye de devam edeceğiz. Ulaştırma Bakanlığı’nın burada çok ciddi katkısı var. Nitekim bir tanesinde orada birlikte açılışta bulunduk. Ya bunları görmüyor musun- Sana kalsa bunlar bitmezdi. Ama biz burası CHP’li belediye demedik, geldik oraya de elimizi attık. Ya susuz kaldın be… Gördes Barajı’nı bitirdik İzmir’e su verdik. Niye, benim halkım var orada. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar kalkıp da bunları yapabilir mi- Yapıyor işte… Çıkıyor ucuz siyaset yapıyor. Bu kara siyasettir, karalama siyasetidir. Hiçbir politika, çözüm, öneri üretemeyenler işte böyle ucuz siyasete başvurur, başkalarına kara çalmaya girişir. ”

-”Çaldıkları kara bize bulaşmayacak”-

Tarımda, hayvancılıkta attıkları adımların ve verdikleri desteklerin ortada olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
”Yolsuzlukların olduğu bir iktidar ile bakın borçlanmada nerelerden nerelere geldik. Yüzde 64 faiz ile bu ülke borçlanırken şimdi ortalama 8,5 ile borçlanıyor. Nereden nereye geldik. Bu güçlü olan iktidarın işidir. Yoksa yolsuzlukların içinde olduğu iktidar bunu başaramaz. işte bizden önceki iktidarın hali ortada. Onda da kendi esintilerinin olduğu parti oranın ortağıydı. Ne oldu, Ziraat Bankası gibi bir banka batırılıyor. Görev zararı deyip milleti aldatıyorlardı. Halk Bankası, Vakıfbank da aynı şekildeydi. Ama şimdi Ziraat Bankası da Halk Bankası da Avrupa ve Balkanlarda önemli bir konumda. Vakıfbank, hamdolsun iyi bir konumda. Bunlar nasıl oldu- Eğer yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsaydık işte ABD’de, şurada, burada bankalar ve sigorta şirketleri batarken bizimkiler de batardı. Hamdolsun bizimkilere en ufak bir şey olmadı. Olmadığı gibi ortalama rasyoya baktığımız zaman, yüzde 18. Ama bunların çaldıkları kara, Allah’ın izniyle bize bulaşmayacak. Allah’ın izniyle bize atmak istedikleri çamur yine onların kendilerine bulaşacak. Ne bu iktidarın ne de AK Parti’nin yanına, yöresine bugüne kadar yolsuzluk yakışmadı, yaklaşmadı. Böyle bir şey olduğu anda da biz, o kim olursa olsun gözünün yaşına bakmaz, hemen aramızdan atar, onu uzaklaştırırız.”

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir Yorum

  1. Çok doğru ,Tarımda ve Hayvancılıkta adımlar atılmıştır ama neyazık ki bunlar ileriye yönelik olamamıştır.Zaten bu adım atılabilmiş olsaydı ülke şu anda başoyuncu durumunda olup dünyaya meydan okuyabilirdi.Ama ben bunların yine de İlerleyen zamanlarda bu uyuşuk,vitaminsiz, baygın bakışlı, ve her konuya çomak sokan yetkililerce aşılacağı noktasına gönülden inanıyorum.Bu inancımı keliiiimelerle anlatamam .Bu günleri sabır ve metanetle bekliyoruz.Hayırlısıyla ,inşalllahh.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu