Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ege Bölgesi milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantıda T.C. tartışmalarıyla ilgili ilk kez konuştu. Erdoğan, ‘Haberim yok. Ama bu karar alındıysa arkasında durulmalıydı’ dedi.

Erdoğan’la bir araya gelen Ege milletvekilleri, seçim bölgelerinde çözüm süreci, anayasa değişikliği ve TC tartışmalarıyla ilgili vatandaşların hassasiyetlerini paylaştılar. Milletvekilleri, “TC tartışmaları hassasiyet yarattı”, “En çok karşılaştığımız soru; çözüm sürecinde bir taviz verilecek mi? Öcalan’a af gelecek mi?”, “Bölgede güneydoğu kökenli ögrencilerin evine, ülkücüler baskın yapıyor?”, “Tek vatan, tek bayrak, tek millet konusunda hassasiyet var” şeklindeki değerlendirmeleri ilettiler.

Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’ın haberine göre Başbakan Erdoğan eleştiriler için, “Ateşin üstünde yürüyoruz, farkındayız. 2001’de Afyon’dan yola çıktığımızda ‘Tek vatan, tek bayrak, tek devlet’ dedik. O gün ne dediysek, bugün de o. En ufak bir taviz vermedik. Belgeleyemezler, ispat edemezler” dedi.

Başbakan Erdoğan, şu yanıtları verdi:

“Arazide çok yoğun çalışmamız gerekiyor. Şu anda gerçek manada tarih yazıyoruz. Yeni ufuk açıyoruz. Hepinizin bu süreçte etkin rol alın. Bir iftiranın yayılması, doğrunun yayılmasından daha hızlı oluyor. Sorun üretmek çözüm üretmekten daha kolay. Muhalefetin yaptığı gibi. Onlar bir çalışıyorsa, biz on çalışacağız. Onlar bir kişiye ulaşıyorsa, biz on kişiye ulaşacağız.

Vatan, millet, bayrak, inanç gibi değerler istismara çok açık. Biz risk aldık, muhalefet ise risk almıyor. Neticeye ulaştığımızda muhalefet mahçup olacak. Muhalefet iki soruyla gündeme gelmek istiyor. Bir, çözüm nasıl olacak, iki terör sona ererse ne olacak? Teröre hiçbir taviz vermedik. Belgeyemezler, ispat edemezler. Hiçbir pazarlık yoktur. ‘Devlet, PKK karşısında yenildi, taviz verildi’ diyorlar. Buna en güzel cevabı veririz, ama kışkırtmaktan başka bir amaca hizmet etmez. (12 Eylül’de olduğu gibi ruhsatlı ruhsatsız silahlar teslim edilsin önerisine) Bizde 12 Eylül dönemi iktidarı yok. Böyle bir şey olmaz. Aksi halde suç ortamı olur.

MHP’de olduğu gibi vatandaşı tahrik eden bir genel başkanla bir yere varamazsınız. CHP’de de durum aynı, orada farklı gelişmeler olacağını yakında göreceksiniz. Akil insanlara karşı Kayseri’de bir provokatif durum oldu. Başta MHP il başkanı olmak üzere provoke ediyorlar. Oraya gelenler istiklal Marşımıza karşı değiller ki? Onların bu yaptığı terörize etmektir. MHP’nin bu yaptığı terördür.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ‘Bizim projelerimiz engelleniyor’ diyor. Hangi projeleri engellemişiz. Öyle bir şey yok kredilerini bizzat onaylamışızdır. Engelleme yok, destek var. Çünkü oralar bu ülkenin gülen yüzleri. Ege’de vali ve emniyet birimleri devletin şefkat elini daha fazla uzatmaları gerekiyor. Balkan Harbi’nden sonra soydaşlarımız ağırlıklı olarak Ege’ye yerleştiler. O yıllardan dolayı oradaki vatandaşlarımızın tedirginlikleri var.

TC’nin kaldırılması olayından hiç haberim yok. Bursa’da valilik dediğimiz zaman Rusya-İngiliz valiliği mi akla gelecek? İngiltere’de falan bu yerlerde sadece numara yazar. Ama bu karar alındıysa, arkasında durulmalıydı. Bu arada sosyal medyayı en az onlar kadar iyi kullanalım.”