Kasım 2006’da yaşamını yitiren Bülent Ecevit’in tedavisiyle ilgili iddialara Başkent Üniversitesi’nden cevap geldi. Yapılan açıklamada “Prof. Dr. Turgut zileli’nin hekimlik görevini gereği gibi yerine getirmiş olduğu” belirtildi.
Başkent Üniversitesinden yapılan açıklamada, eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit’in, Prof. Dr. Turgut Zileli yönetiminde tedavisinin yapıldığı, Ecevit’in bunun neticesinde Başbakanlıka döndüğü ve 4,5 yıl daha yaşadığı belirtilerek,
“Prof. Dr. Zileli, hekimlik görevini gereği gibi yerine getirmiş, Başbakanı sağlığına kavuşturmuştur. Bunun aksine yönelik beyan ve ifadeler hem gerçeğe hem dosya muhteviyatına aykırı olup kabul edilmesi mümkün değildir” denildi.
Üniversitenin Hukuk Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, “Milliyet gazetesinin 16 Mayıs 2010 tarihli sayısında gazeteci Can Dündar’ın merhum Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit ile yaptığı belgesel çekiminde, Rahşan Ecevit’in Başkent Üniversitesi üyelerinden Prof. Dr. Turgut Zileli’nin, merhum Başbakan Ecevit’in 7-8 ay yatarak istirahat etmesi gerektiğini söylediği belirtilmişse de bu durumun merhum Başbakan Ecevit tarafından kendisine söylenmediği ve böyle bir durumun mevcut olmadığının açıkça ifade edildiği” belirtildi.
Prof. Dr. Zileli tarafından merhum Ecevit ile ilgili her türlü teşhis ve tedavi işleminin hasta dosyasında mevcut olduğu ve bu dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine ibraz edildiği bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu raporlar incelendiğinde, belirtilen şekilde bir ifade kullanılmamış aksine sayın Bülent Ecevit’in Sayın Prof. Dr. Turgut Zileli yönetiminde tedavisi yapılmış, bunun neticesinde Başbakanlıka dönmüş ve 4,5 yıl daha yaşamıştır. Dolayısıyla sayın Prof. Dr. Zileli, hekimlik görevini gereği gibi yerine getirmiş, başbakanı sağlığına kavuşturmuştur. Bunun aksine yönelik beyan ve ifadeler, hem gerçeğe hem dosya muhteviyatına aykırı olup kabul edilmesi mümkün değildir.
Buradaki esas amaç, hiçbir suçu olmadığı halde 398 gündür hukuka aykırı ve kasıtlı olarak tutuklu bulunan Başkent Üniversitesi kurucusu sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın tutuklulukta geçen süresini uzatmak için yaratılmaya çalışılan senaryodan başka bir şey değildir. Sayın Haberal hastanede vermiş olduğu sözlü ve yazılı savunmalar ile hakkındaki tüm iddia ve isnatların gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunu da ispatlamıştır.”
