BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘Partimizde eş başkanlık konusunda bir tartışma ve istifa gibi bir durum söz konusu değil’ dedi.

Demirtaş, BDP Diyarbakır İl Binası’nda düzenlenen basın toplantısında, Demokratikleşme Paketinin süreçle ilgisinin bulunmadığını savunarak, hükümetin şu anda fiilen olmasa bile kamuoyu nezdinde süreci bitirdiğini iddia etti.

Demokratikleşme Paketinin açıklama, hazırlama biçiminin müzakereyi bitirme ve koparma üzerine inşa edildiğini ileri süren Demirtaş, “Öcalan sizin elinizde rehin tutulan bir mahkumdur. Öcalan, sizin heyetinizi zorla İmralı’ya götürüp görüşmeleri başlatmamıştır. Başbakanın bilgisi ve onayıyla heyetler adada sayın Öcalan görüşme yapmış ve başlatmıştır. Şimdi hükümetin bunu yok sayması ikiyüzlülüktür. Kendi başlattıkları diyalog sürecinin arkasında duramıyor olmak siyasi korkaklıktır. Seçimden korkuyorsanız bu süreci niye başlattınız, bunun adına diyalog, müzakere, görüşme diyemiyorsanız, bu kadar akil insanı sokaklara niye döküp niye diyalogun, konuşmanın önemli olduğunu halka anlattınız” dedi.

Paket için hiç kimsenin görüşünün alınmadığını ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:

“Müzakereye cesaretiniz yoksa paçaları niye sıvadınız? Bugüne kadar müzakereyi derinleştirmek için bu kadar siyasi risk aldık. Türkiye toplumu barışı ve özgürlüğü hak ettiği için süreci destekliyoruz. Başından beri süreci verdiğimiz kredinin yüzde 80’ini AKP kendine harcamıştır. Kendi kişisel ihtiyaçları için harcamıştır. Şimdi müzakerelere geçilmesi gereken aşamada çıkmışlar, kendi kendilerine paketler açıklıyorlar, gelin güvey oluyorlar. Herkesin kendi kuyruklarına takılmalarını bekliyorlar. Kusura bakmasınlar ama siz siyasi partisiniz de biz yardım derneği miyiz? Biz AKP sevenler derneği miyiz? Siz seçime giriyorsunuz da biz AKP’yi destekleme kurumu muyuz?”

– Öğrenci andının kaldırılması

Demirtaş, öğrenci andının birkaç yıldır çocukların okumadığını, bitmiş bir meseleyi genelgeye bağladıklarını aktararak, başörtüsünün okul ve hastanelerde takıldığını, fiilen bir sorunun bulunmadığını, öğrenci andı ve başörtüsü sorununu halkın çözdüğünü dile getirdi.

Yoksul halkın çocuklarını özel okullara gönderecek parasının bulunmadığını belirten Demirtaş, “Kürt çocuğu neden devlet değil, özel okullarda ana dilini öğreniyor, biz anamızdan taksitle mi doğduk? Haklarımızı taksit taksit vermeye çalışıyorsun. Anadilde eğitime karşı olan yok. Kürtlerin hakları elde rehin olarak tutulmak isteniyor. Sen kimsin ki sadaka dağıtır gibi hak dağıtmaya çalışıyorsun” şeklinde konuştu.

Seçim barajını eleştiren Demirtaş, şöyle devam etti:

“Paket yeni bir şey getirmiyor ki, var olanı sokakta kazanılan hakkı resmi gazete yayımlıyor sadece. Paketin bir getirisi yok tam tersi süreci riske atmıştır. Bu paketle müzakerenin önünü açmak yerine olası müzakere ihtimalinin önünü de kapatmış oldunuz hükümet olarak. Askerin, polisin, gerillanın canı gitmesin anası ağlamasın diye kanı dökülmesin diye hepimiz her şeyimizi ortaya koyduk. Niye senin iktidarın biraz daha sağlamlasın diye mi? Kusura bakma senin iktidarın umurumuzda değil. Kürt’ün, Türk’ün geleceğini düşünüyoruz.”

“Seçimlere biz batıda HDP, Kürdistan’da BDP olarak giriyoruz. HDP ittifak yaptığımız bir parti değil, içinde olduğumuz kendi partimizdir. Partimiz açısından HDP ve BDP ayrımı kesinlikle yoktur. O partiyi hep birlikte kurduk” diyen Demirtaş, batıda HDP’nin başarısı için çaba göstereceğini belirtti.

Kadın kotasının partilerinde ilkesel bir duruş olduğunu kaydeden Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kadın kotası yerleri bizim açımızdan yetersizdir. Türkiye’de ilk defa büyükşehir belediye başkanı kadın olacak. Bu Amed halkının desteğiyle olacaktır. Kadınlara güveniyoruz. Partimizde eş başkanlık konusunda bir tartışma ve istifa gibi bir durum söz konusu değil. Biz koltuklarımızı babamızdan miras almadık. Halkın emanetidir. Biz de zamanı geldiğinde halkın emanetini iade etmesini biliriz. Seçime kadar gündemimizde olağanüstü kongre yoktur. Seçim sonrası seçim sonucuna göre tartışmalarını yapar, bütün amacımız partimizin kazanımlarının büyümesidir. Hiçbir dönem kişilere ve şahıslara bağlı olmadı. Bu parti bizimle var olmadı, bizimle de bitmez. Bizler de koltuk sevdalısı yöneticiler değiliz. Bizim BDP’den ayrılma gibi bir durumumuz olmaz. Biz bu hareketle doğduk. Partiden ayrılmamız bizim için halkın bütün değerlerine ihanet olur. Bu halka destek sunmak için illa eş başkan ve milletvekili olmak gerekmiyor. İstifa tartışmaları söz konusu değil.”