Çare Kim?
Yerel seçim tarihine doğru yaklaşmaya başladıkça siyasetimizde hareketlilik belirgin şekilde artıyor. Her geçen gün, yerel yönetimler için aday adayları, kesinleşen adaylar, konuşulan adaylar derken gündemde epey isim yer alıyor.
Aslında, kamuoyunun gündeminde epeydir yeralan bir isim var ki tahmin etmeniz zor değil elbette, Mustafa Sarıgül. Şişli ilçesinin, yönetimi ve icraatları farklı yönlerden çok tartışılsa da başarılı bulunduğu sandıkta somut olarak görülen Belediye Başkanı’nın CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olup olmayacağı konuşuluyor da konuşuluyor, henüz kesinleşen bir durum yok; taraflar naza çekme misali, sen gel başvur, siz beni davet edin söylemlerini sarf edip duruyorlar. Ama bu arada CHP’de üç tane aday adaylığı var ki ikisi kesin başvurusu yapılmış durumda, Celal Doğan ve Can Ataklı bu değerli isimler. İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in de geçen haftasonu yaptığı çıkışla adaylık sinyalini kuvvetlice vermesi, zihinleri allak bullak etti. Peki, bu aday adaylıklarına bağlı olarak nasıl gelişmeler bekleyebilir bizi?
Bana göre, Celal Doğan, belediyecilikte tecrübeli, sosyal demokrat hareketin içinde değerli bir isim ama bence aday olacağı kent Gaziantep olmalı. Can Ataklı, kariyeri, deneyimi ve çizgisi itibarıyla milletvekili ve potansiyel bir bakan adayı olarak kesinlikle daha faydalı olur diye düşünüyorum. Gürsel Tekin, İl Başkanlığı döneminde, halktan kopuk CHP’yi halka yakınlaştırmayı başarmış, geçen yerel seçimin gizli kahramanlarından biri ve en önemlisi şu anda aktif bir milletvekili, CHP’nin kalesi olarak bilinen önemli bir bölgeden seçilmiş olarak. Bana göre de ilk etapta Grup Başkanvekilliğinin ve sonrasında Bakanlığın önemli bir adayı. Dolayısıyla, mevcut konumundan feragat edip yerel yönetim mecrasına girmesi, hem kendisi hem de CHP için kazanç değil kayıp getirebilir.
Gelelim, çok tartışılan isim Mustafa Sarıgül’e. Kendisinin, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak telaffuz edilmesini şahsen sürpriz olarak algılamadım zira parti tabanından gelen, gerek siyaseti gerekse belediyeciliği yapısal anlamda çok iyi bilen ve toplumun farklı kesimlerinden oy alabilen bir isim olarak AKP’nin İstanbul’da yirmi yıla yaklaşan iktidarını kırabilecek isim olarak gösteriliyor ki Şişli ilçesinde aldığı oy oranını bu bağlamda iyi değerlendirmek gerekiyor. İstanbul’u korumanın önemini AKP, geri almanın önemini ise CHP iyi biliyor. Buna göre stratejik hamleler yapmaya çalışıyorlar ki bence AKP, stratejisini CHP’nin adayının Mustafa Sarıgül olacağı kabulüyle oluşturuyor ve Kadir Topbaş’ı bir dönem daha diyerek hazırlıyor. CHP ise Kadir Topbaş’a karşı her kesimden oy alabilecek bir adayla çıkmasının önemli olduğunun bilincinde ama parti içi dengeleri bozmama gayreti var diğer yandan.
“Çare Sarıgül”, Sn. Sarıgül’ün lideri olduğu siyasî hareketin sloganı ki bu slogandan esinlenilerek “Çare Drogba” sloganı da türetilmişti. Ne olursa olsun, kanımca öncelik “Çare kim?” sorusuna illa ki bir isimle yanıt aramakta ve kişilerden medet ummakta değil çare, halka hizmeti, toplumu sosyal ve ekonomik açıdan geliştirmeyi amaç edinen tutarlı siyasetin uygulanmasında ve bu bağlamda ülkemizin temel değerlerine, toplumumuzun birleştirici unsurlarına sahip çıkmakta, bu ilkeleri yaşatan adayları toplumun çıkartmasında yatıyor.
Son tahlilde kişisel düşüncem mi? Siyaset satrancında Mustafa Sarıgül’ün CHP’den adaylığı sürpriz olmayacak, bekleyelim ve görelim.
NationalTurk Haftanın Yorumu / Emre Göllü