Beyoğlu’nda 285. kez bir araya gelen kayıp yakınları 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında gözaltında kaybolan yakınlarını andı. Galatasaray Meydanı’nda toplanan kayıp yakınları, yetkililerden yakınlarının akıbeti hakkında bilgi istedi.
Kamuoyunda Cumartesi Anneleri olarak bilinen kayıp yakınları 285. kez Galatasaray Meydanı’nda toplandı. “Failleri belli, kayıplar nerede” yazılı pankart açan grup, gözaltındayken kaybolan yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.Grubun bu haftaki eyleminin konu 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında gözaltına alınan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Cemil Kırbayır, Hüseyin Morsümbül, Hayrettin Eren, Mahmut Kaya, Nurettin Yedigöl, Zeki Altunbaş, Maksut Tepeli ve Nurettin Öztürk hikayesi anlatıldı.
İlk olarak 12 Eylül asekri darbesinin hemen ertesi günü gözaltına alınan ve birdaha kendisiniden haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır’a söz verildi. “Bayramınız kutlu olsun” diyemeyeceğinin altını çizen Kırbayır, kardeşinden 30 yıldır haber alamadıklarını ve 30 yıldır bayram yapamadıklarını söyledi. Acılarının çok büyük olduğunu ve bu acının devam ettiği sürece bayram kutlayamayacaklarına dikkat çeken Kırbayır, “Kardeşimin bir karanfil koyacak mezarı bile yok. Bu gün bizim için bayram değil kara gündür.” dedi.
Ardından söz alan Kırbayır’ın avukatı eski İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, yargı sisteminin militarist yapının etkisinde olduğunu belirterek bugüne kadar hiçbir taleplerine karşılık bulamadıklarını söyledi. Kırbayır olayında amacın talepleri göz ardı ederek zaman aşımına uğratmak olduğunu savunan Keskin, olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade etti.
12 Eylül darbesinin ardından gözaltına alınan ve kendisinden de bir daha haber alınamayan Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren, 30 yıldır kardeşinden en ufak bir haber alabilmek için çalmadıkları kapı bırakmadıklarını söyledi. Açtıkları tüm davaların sonuçsuz kaldığını belirten Eren, 30 yıldır mücadelelerinin devam ettiğini ve bundan sonra da bir sonuç alıncaya kadar süreceğini söyledi.
12 Nisan 1980 günü gözaltına alınan Nurettin Yedigöl’ün abisi Muzaffer Yedigöl ise babalarının kardeşinin gözaltına alınmasının ardından 20 yıl boyunca hiç tükenmek bilmeden aradığını ancak daha fazla dayanamayarak bir gün kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiğini hatırlattı. 30 yıldır aramalarına ara vermediklerine dikkat çeken Yedigöl şöyle konuştu: “Kardeşimin bir karanfil bırakacak mezarı bile yok. Kin duymuyoruz, olan oldu. Ama Hükümetten ricamız samimi ve gerçekçi olmaları. Annem hala Nurettin gelecek diye bekliyor. Bizim geleceğimizi, mutluluğumuzu çaldılar. Ne olur bize biraz inanın, yanımızda olun. Acılar bizim, bizim üzerimizden siyaset yapmayın.”
Grup, açıklamaların ardından olaysız dağıldı.
