GündemManşetPolitikaSon DakikaTürkiye

Demokratikleşme paketi açıklandı! Kamuda türban serbest, andımız kaldırıldı!

Maldivler Kutlu Olsun

Başbakan Erdoğan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan demokratikleşme paketi adı verilen düzenlemeleri açıkladı. Kamuda türban serbest olurken geçen yıl ortaokullardan kaldırılan andımız ilkokullardan da kaldırılıyor.

Erdoğan, yeni seçim sistemiyle ilgili üç farklı alternatifi de tartışmaya açtıklarını belirterek, “Mevcut sistemle yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5’e çekip, 5’li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da, ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz. Bu üç seçeneği önümüzdeki günlerde tartışacak, Türkiye için en doğrusu, en isabetlisi hangisiyse, o yönde düzenlemeyi Meclis’e getirecek, yolumuza o şekilde devam edeceğiz” dedi.

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina’da düzenlediği basın toplantısında, her bir sorun alanıyla ilgili tüm tartışma, görüş, öneri ve tavsiyelerin dikkate alındığını, çözümlerin de ona göre şekillendiğini belirterek, “Gönül isterdi ki, bütün bu sorunların kaynağı olan Anayasa yeniden yapılabilse ve sorunlar kökten çözüme kavuşabilseydi. Biz iktidar olarak ‘yeter ki üzümü beraber yiyelim’ dedik. ‘Sizin sayınızın toplamda 220 olması, bizim sayımızın 326 olması böyle bir çalışmayı gerçekleştirmemize mani değil’ dedik. Biz, böyle bir uzlaşma komisyonuna üç üye verirken 220’lik muhalefet dokuz üyeyle katıldı. Onları da geçtik. Orada zaten bir uzlaşma diye bir şey söz konusu değil maalesef. Şu anda 59 madde, aklımda kaldığı kadarıyla, madem 59 maddede uzlaştınız, şu anda bu 59 maddeyi hemen 15 gün içerisinde Meclis’ten geçirelim, dörtlü mutabakat var, bir mesafe alın. Az değil, 59 madde. Bir taraftan burada bu mesafe alınırken diğer taraftan komisyon yine çalışmalarına devam etsin. Buna mani bir hal yok. Bakın, buna da yaklaşmadılar. Niye? Mesele ipe un sermek. Bir iş yapalım, bir işi başaralım… Böyle bir dert yok. Bugün çözümün karşısında duran, her çözüm girişimini sabote etmek için çalışan böyle bir muhalefetle, ne yazık ki yeni bir Anayasa da mümkün olamadı” diye konuştu.

Yaptıkları bütün reformlarda olduğu gibi bu reform paketinde de referans noktasının önce millet olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, parti programlarının, özellikle 4’üncü Büyük Kongre’de açıklanan “2023 Siyasi Vizyonu”nun referansları arasında olduğunu kaydetti. Erdoğan, Parti programına bakanların, tüzüğü inceleyenlerin, çeşitli kongrelerdeki açıklamaları takip edenlerin, seçim beyannamelerindeki tabloyu izleyenlerin bugün de geçmişte de yapılan bir çok reformun orada yer aldığını göreceklerini belirtti.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Evrensel hak ve özgürlükler, altına imza attığımız uluslararası anlaşma ve şartlar bizim referansımızdır. Katılım müzakerelerini başlattığımız, aday ülke olduğumuz Avrupa Birliği Müktesebatı bizim referansımızdır. Bugüne kadar, çeşitli sorunlar için yaptığımız çalıştaylar, hazırlanan raporlar, Akil İnsanlar Heyeti’nin çalışmaları bizim referansımızdır. Pakette açıklayacağımız her bir maddenin, işte bu referansların bir ya da bir kaçına tekabül ettiğini göreceksiniz. Burada özellikle bir noktanın altını çiziyorum, bundan tam 1 yıl önce, yine bir 30 Eylül gününde, Partimizin 4’üncü Büyük Kongresini gerçekleştirdik. O Kongrede, kamuoyuna, 63 madde halinde, 2023 vizyonumuzu açıkladık. 10 yıllık bir vizyon olmasına rağmen, sadece 1 yıl içinde, bu 63 maddenin önemli bir çoğunluğunu yerine getirdiğimizi, bir kısmında sürecin hızla devam ettiğini göreceksiniz. Yani açıklayacağımız paket, 2001’de, partimizi kurduğumuz andan itibaren başlayan uzun soluklu yürüyüşün, verdiğimiz sözlerin, milletimize açıkladığımız plan, proje ve hedeflerin yerine getirilmesidir.

Pakette, milletimizden gizlenen, saklanan, referanslar anlamında yeni hiçbir şey yoktur. Her bir maddenin sözü geçmişte verilmiştir. Her bir madde, geçmişte hedef olarak ortaya konulmuştur. Her bir madde, seçimlerde milletimizden teyit almıştır.”

-“Her yaşam tarzı bizim teminatımız, güvencemiz altındadır”-

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Paketin içeriğine geçmeden, bazı hususları hatırlatmak istediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu ülkede, bu topraklar üzerinde, ay yıldızlı bayrağımız altında, 76 milyon, her bir fert olarak, biriz, beraberiz, kardeşiz ve birlikte Türkiye’yiz. Bize oy verenlerle ya da vermeyenlerle birlikte yaşadığımız, birlikte yürüdüğümüz bir yolun, bir istikametin içindeyiz. Nasıl ki her bir vatandaşın talep, arzu, istek ve ihtiyaçları bizim için önemliyse, her bir vatandaşın, korkusu, endişesi, tereddüdü de bizim için son derece önemlidir.

Biz burada gelip geçiciyiz. Kalıcı olan millettir. Kalıcı olan, eserlerdir. Biz, sadece bizi sevenler tarafından değil, muarızlarımız tarafından, muhaliflerimiz tarafından da takdir edilmeyi istikamet tarzı olarak benimsemiş bir kadroyuz. Bunu defalarca ifade ettik, icraatlarımızla defalarca ortaya koyduk, biz, 76 milyonun nazarımızda bir ve beraber olduğuna inanan bir iktidarız. Biz batıya bakarken doğuyu, güneydoğu’yu görmezlikten gelen iktidar olmadık. Biz, kuzeye bakarken güneyi görmezlikten gelen bir iktidar olmadık. Biz, 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında yaşayan tüm vatandaşlarımıza hizmeti, hizmetkar olmayı kendine hedef telakki eden bir iktidar olduk.

En başından itibaren, herkesin birlikte yaşayacağı, bir arada ve birbirine hoşgörü içinde yaşayacağı bir ülke inşa etmenin mücadelesini verdik. Siyasi görüşler farklı olabilir. İdeolojiler, diller, inançlar, mezhepler, yaşam tarzları farklı olabilir. Sorunlar, sıkıntılar, kaygılar, çözüm önerileri farklı olabilir. Ama ortak olan bir şey var, aynı geminin içindeyiz ve aynı istikamete, aynı limana, aynı büyük Türkiye hedefine birlikte gidiyoruz. Birbirlerine müdahale etmedikleri sürece, her yaşam tarzına saygılıyız, bizim teminatımız, güvencemiz altındadır onlar. Bugüne kadar bunu yaptık, bundan sonra da bunu muhafaza edeceğiz. Birbirlerinin özgürlük alanlarına müdahale etmedikleri sürece, her türlü özgürlüğü savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Birbirlerinin değerlerini tehdit etmedikleri sürece, her türlü değeri baş üstünde tuttuk, tutmaya devam edeceğiz.

İnsanın, insan olmaktan kaynaklanan her hakkını savunmak, bunun için mücadele vermek, insan olarak bizim mesuliyetimizdir. Dışlamadan, ayırt etmeden, ötelemeden, horlamadan geleceği inşa edeceğiz. Bin yıldır bir ve beraber yaşadığımız bu topraklarda, aynı hedef ve idealler doğrultusunda, ebediyyen bir ve beraber olacağız. Konuşacağız, istişare edeceğiz, birbirimizin görüşlerine değer verecek, birbirimize yüreklerimizi açacağız, açmamız gerekir. Silahı, şiddeti, sıkılı yumrukları, vandallığı, hakareti elimizin tersiyle itecek, dil ile, gönül ile konuşacak, her sorunumuzu birlikte çözeceğiz.”

-“Yasal ve idari düzenlemelerle hayata geçecek”-

Başbakan Erdoğan, “olamaz” denilenlerin 11 yıl içinde kahir ekseriyetiyle “olur” hale geldiğini, imkansızları mümkün kıldıklarını, hayalleri hedefe dönüştürdüklerini belirtti. Milletçe çok büyük sevinçlerin birlikte inşa edildiğini, birlikte yaşandığını kaydeden Erdoğan, “İnşallah çok daha fazlasını yapacağız. Bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya devam edecek, herkesin gönül huzuruyla, emniyetle, hoşgörüyle, kardeşçe yaşadığı bir Türkiye’de nefes alıp vermeyi birlikte sürdüreceğiz. İşte bu paket, bunu sağlayacak aşamalardan biridir” diye konuştu.

Önyargısız biçimde ele alındığında bu paketin, on yılların tortusunu kaldırdığının, on yılların sorunlarına çözüm ürettiğinin ve kardeşliği daha da güçlendirdiğinin açık şekilde görüleceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, paketin hayırlı olmasını, ülke, millet ve bölge için yeni bir dönemin, yeni bir sürecin kapılarını aralamasını, kardeşliği ve Türkiye’yi yüceltmesini diledi.

Demokratikleşme paketindeki reformların bir kısmının yasal düzenleme gerektirdiğini, bir kısmının da Bakanlar Kurulu kararı, yönetmelik değişikliği ve genelgeler gibi idari düzenlemelerle hayata geçeceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sizlere öncelikle yasal düzenleme gerektiren reformlarımızı sıralamak arzusundayım. Bazı kanunlarda yapacağımız değişikliklerle, çıkaracağımız bazı kanunlarla, siyasi hakları daha da genişletiyor, on yıllardır devam eden tartışmalara artık son veriyoruz.

Bu kapsamda öncelikle, seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor, seçim sistemini tartışmaya açıyoruz. Türkiye’deki mevcut seçim sistemi, özellikle 12 Eylül müdahalesinin ardından her zaman tartışma konusu olduğunu biliyoruz. Her zaman eleştiri konusu oldu. Hemen tüm siyasi partiler de, seçim sisteminin değişmesi gerektiğini ifade ettiler ve ediyorlar. Şunu altını çizerek ifade etmek istiyorum, mevcut seçim sistemi, yüzde 10 barajı, AK Parti’nin getirdiği bir sistem değildir. Bunu bilenlerimiz var, bilmeyenlerimiz var. Biz, 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu, biz bu sisteme tabi olarak o seçime girdik. Yüzde 10 barajı vardı. Daha partimizi kurarken, mevcut seçim sisteminin katılımcılıktan uzak olduğunu, değişmesi gerektiğini güçlü şekilde biz de ifade etmiştik.

Geçen yıl, 30 Eylül’deki 4’üncü Büyük Kongremizde yayınladığımız 63 maddelik Siyasi Vizyon belgemizde de, 2023 Vizyonumuz çerçevesinde seçim sistemini değiştireceğimizi bir hedef olarak ortaya koymuştuk. Gerek Akil İnsanlar Heyeti raporlarında, gerek Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında, gerekse bugüne kadar hazırlanmış bir çok raporda, seçim sistemindeki sorunlar dile getirilmişti. Tüm öneri, tavsiye, eleştirileri gözden geçirdik ve bu sorunu çözmek için bir adım atıyoruz.

Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda biz bir tek seçenek sunmuyoruz, 3 farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz. Mevcut sistemle yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. Barajı yüzde 5’e çekip, 5’li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz. Üçüncü seçenek olarak da, ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz. Bu üç seçeneği önümüzdeki günlerde tartışacak, Türkiye için en doğrusu, en isabetlisi hangisiyse, o yönde düzenlemeyi Meclis’e getirecek, yolumuza o şekilde devam edeceğiz.”

-Siyasi haklarla ilgili düzenlemeler-

Siyasi haklar alanındaki ikinci düzenlemeyi “Siyasi Partilere Devlet Yardımı” konusunda yaptıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Siyasi partilere devlet yardımının kapsamını genişletiyoruz. Siyasi Partiler Kanunu’nun Ek 1’inci maddesini değiştiriyor, devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı yüzde 3’e çekiyoruz. Yani seçime katılan siyasi partilerden yüzde 3’ü aşan oranda oy alanlara da, Hazineden ayrılan toplam kaynak içinden devlet yardımı yapılacak. Bu düzenlemenin de, siyasi partilerimizi güçlendireceğine, katılımcılığı artıracağına, rekabetin daha adil hale gelmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Bir başka düzenlemeyle, siyasi partilerin teşkilatlanmalarına da kolaylık getiriyoruz. Siyasi Partiler Kanunu’nun 20’inci maddesini değiştiriyoruz, ilçede teşkilatlanma için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Mevcut durumda, bir ilçede teşkilatlanmak için, ilçe sınırları içerisindeki beldelerin en az yarısında teşkilat kurma zorunluluğu vardı. Bunu kaldırıyor, ‘Beldelerde teşkilat kurulması zorunlu değildir’ ibaresini getiriyoruz.

Bir başka düzenlemeyle, siyasi paritlerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. Bu alanda uluslararası örnekleri inceledik, demokrasilerdeki işleyişe baktık ve ilgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim Kanunu’nun 15’inci maddesine bir ek yapıyor, tüzüklerinde yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla, partilere eş genel başkanı sistemini uygulama imkanı getiriyoruz.”

-Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda-

Bir başka yasal düzenlemeyle siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırdıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Siyasi Partiler Kanunu’nun 11’inci maddesinde yapacağımız değişiklikle, siyasi partilere üye olmayı daraltan, kısıtlayan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz. Seçim Kanunu hükümlerine göre, oy verme hakkına sahip olan herkesin, siyasi partilere de üye olabilmesinin önünü açıyoruz. Bu amaçla, 11’inci Maddenin B bendindeki 6 kısıtlayıcı engeli ortadan kaldırıyoruz.

Yine Siyasi Partiler Kanunu’nda yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanını getiriyoruz. 298 Sayılı Kanun’un ilgili maddesini değiştirerek, siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propagandada Türkçe’nin yanında farklı dil ve lehçelerin de kullanılabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Aynı şekilde, ön seçimlerde farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanını getiriyoruz. Siyasi Partiler Kanunu’nun 43’üncü maddesindeki kısıtlayıcı hükmü kaldırıyor, ön seçimlerde de Türkçe’den başka bir dil ya da lehçeyle propaganda imkanını tüm partilere sağlıyoruz.”

Demokratikleşme paketinden satır başları;

YAŞAM TARZINA SAYGI TCK İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK:
Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu kapsama alıyoruz. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyoruz.

KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK:
TCK’da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz. Yani Q,X ve W harfleri klavyelerde kullanılabilecek.

GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK:
2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda önemli değişiklikler yapıyoruz. Mülki amir, ilgili STK’ların görüşlerini almak suretiyle nihai kararını verecek. Sürelerini de uzatıyoruz. Açık yerlerde güneşin batışından bir saat sonraya kadar süren toplantılar, güneş batmadan dağılınacak şekilde, kapalı yerlerde saat 24:00’e kadar yapacak. Hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz. Artık düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacına çıktığını gördüğü durumda dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek, gösteri ve yürüyüş kanuna aykırı hale gelirse, gösterinin sona erdiğini ifade edecek. Düzenleme kurulu bunu yerine getirmezse, o mahallin en büyük mülki amiri kararı verecektir.

ÖZEL OKULLARDA FARKLI DİL VE LEHÇELERDE EĞİTİM HAKKI:
Bir başkası eğitimle ilgili. Yapacağımız yasal değişikliklerle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Özel kurs imkanını getirmiştik. Daha sonra ise üniversitelerde açılmasını sağlamıştır. Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açmıştık. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz. 2923 sayılı kanun ile düzenlenmiştir, bu kanuna yapacağımız ek ile farklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar kurulunda tespit edilecek. Bu okullarda belli dersler Türkçe okutulacaktır.

KÖY İSİMLERİNDEKİ YASAL ENGEL KALKIYOR:
Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeli kaldırıyoruz. Dayatma içeren ifadeleri kaldırıyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesi İçişleri Bakanlığımızca olacak. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme gerekiyor, bu tip taleplerde burada değerlendirecektir.

NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’NİN İSMİ DEĞİŞİYOR:
Nevşehir Üniversitemizin ismini Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz.

KİŞİLERİN ÖZEL BİLGİLERİNE GÜVENCE:
Getireceğimiz bir başka yenilik. Kişisel verilerin korunması hakkında. Yasal güvence getiriyoruz. 12 Eylül 2010’daki anayasa değişikliğiyle güvence getirmiştik. Şimdi uygulama için taslağı hazır olan kanunu meclisimize gönderiyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak.

YARDIM TOPLAMADAKİ KISITLAMA KALKIYOR:
Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Yardım toplama konusunda sınırlama altına alınmıştı. Kurban derisi fitre ve zekat konusunda THK’ya yetki verilmişti. Aslında anayasa aykırı bir durum oluşturulmuştu. Şimdi yasal olarak da bu yanlış uygulamaya son veriyoruz. Vatandaşımız yardımını istediği yere verebilecek. Şu ana kadar açıkladığımız reformlar yasal düzenleme gerektiriyor. Fakat paketimiz bundan ibaret değil. ikinci kısımda idari düzenleme gerektiren reformlar bulunuyor.

KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:
Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüü yasağını kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz.

İLKOKULLARDAKİ AND KALKIYOR:
İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. Geçen yıl orta okullarda bu uygulamayı kaldırmıştık. Şimdi de ilk okullarda kaldırıyoruz.

MOR GABRİEL MANASTIRI’NIN ARAZİSİ İADE EDİLİYOR:
Mor Gabriel Manastırı’nın arazisi iade ediliyor. Böylece bir haksızlığı gideriyor Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz. Şu anda 250’den fazla iade yaptık.

ROMAN DİL VE KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ KURULUYOR:
Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz. Karşılaştıkları sorunlarla araştırmalar yapmak amacıyla bir ilimiz üniversitesi bünyesinde enstitü kuracağız. Adımlar atıyoruz bu amaçla 2009 yılında Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimiz roman çalıştayı sonrası çalışmaları hızlandırıyoruz. Özellikle barınma noktasında çok önemli bir adım attık, TOKİ eliyle Roman konutları yaptık. Bu inşaatlar devam ediyor. Projeler hazırlanıyor.

Demokratikleşme paketimiz işte bu paketlerden oluşuyor. En kapsamlı reform sürecini başlatıyoruz. Yeni hedeflere ilerlemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız reform paketinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu