Küba devrim lideri Fidel Castro, devrimden ABD’ye, puro içmeyi bırakmaktan sakalını kesmeye kadar her türlü konuda görüş beyan eden bir liderdi.

Her ne kadar ‘Ya sosyalizm, ya ölüm’ sözü en çok bilinen ifadelerinden biri olsa da, Castro’nun 6 saate kadar varan maraton misali konuşmalarına da çokça örnek vardır.

The Guardian’dan Chris Johnston’ın yazısını, BirGün’den Burcu Gündoğan çevirdi;

1960 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda verdiği 4.5 (269 dakika) saatlik konuşması, bugün üzerinden yarım asır geçmiş olmasına rağmen hala kurumdaki rekor konuşma olarak yerini koruyor. Castro’nun unutulmayan diğer ifadelerinden bazılarını sıralayabiliriz:

“Benim ne bir güç hevesim ne de iktidara gelme planım var.” – Ocak 1959’de, dönemin Küba lideri Fulgencio Batista’yı devirdiğinde söylemiştir.

“Devrime 82 kişiyle başladım. Eğer yeniden başlama şansım olsaydı, mutlak güveni olan 10 ya da 15 kişiyle başlardım. Güven ve planınız olduğu sürece ne kadar az olduğunuz birşey farkettirmiyor.” – 1959’da, devrim sürecinde söylemiştir.

“Sakalımı kesmiyorum çünkü ona alışkınım ve benim sakalımın ülkem için bir anlamı var. İyi bir yönetim sözümüzü tam anlamıyla yerine getirdiğimiz zaman keseceğim.” – 1959’da, devrimden 30 gün sonra CBS’den Edward Murrow ile yaptığı röportajda ifade etmiştir.

“Devrim, bir gül bahçesi değildir: Geçmiş ve gelecek arasında verilen bir mücadeledir.” – 1959’da.

“ABD yönetimi, burada bir sosyalist rejim olmasının ABD’nin güvenliğini tehdit ettiğini söylüyor. Fakat Kuzey Amerikalı halkların güvenliğini asıl tehdit eden, ABD’deki savaş çığırtkanlığı yapanların saldırgan politikalarıdır… Biz, tek bir Kuzey Amerikalı ailenin hayatını ya da güvenliğini bile tehlikeye atmıyoruz.” – Mayıs 1961’de, Domuzlar Körfezi İşgali’nden kısa bir süre sonra söylemiştir.

“Küba, ABD ile olan tarihi farklılıkları konusunda bir çözüm bulmaya karşı değildir. Ancak kimse Küba’nın tutumunu değiştirmesini ya da ilkelerinden ödün vermesini beklemesin. Küba sosyalisttir; sosyalist olmaya devam edecektir. Ve Küba, Sovyetler Birliği’nin ve tüm sosyalist devletlerin dostudur.” – Aralık 1980.

“(Küba) halkının sağlığı için son birşeyden daha ödün verip puroyu bırakmam gerektiği kararına çok uzun süre önce vardım. Çok da aramıyorum (puro içmeyi).” – 1985’de puro içmeyi bıraktığını duyurduğunda söylemiştir.

“Beni ayakta tutan fikirler ve o sembol (İsa peygamber), o olağandışı figür arasında asla bir çelişki görmedim.” – 1985’de.
“Gerçekleri görmek zorundayız: sosyalist blok – Sovyetler – yıkıldı.” – 1991’de.

“Kapitalizmin, yoksuluğa çözüm bulacak ne kapasitesi, ne ahlakı, ne de etik değerleri vardır.” – Temmuz 1991’de, Avrupa’da komünizmin düşüşünde söylemiştir.

“Uluslararası turizm, dış kaynaklı yatırım, küçük işletmeler ve aile destekleri gibi değişikliklerin sosyal alanda bir bedeli var çünkü biz tamamen korumalı camdan bir kapta yaşıyoruz. Ve şu anda dikkat dağıtıcı oranda virüs ve bakterilerle ve de kapitalizmin üretim sistemi tarafından yaratılan bir egoistlikle kuşatılmış durumdayız.” – 1998’de.

“Devrimin en büyük faydalarından biri, fahişelerimizin bile üniversite mezunu olmasıdır.” – Oliver Stone’un 2003 yapımlı Comandante belgeselinde söylemiştir.

“Asıl kaderimin, ABD ile devam eden savaş olacağının farkına vardım.” – Stone’un ikinci Castro belgeselinde (2004) söylemiştir.

“Yıllar sonra varadığım sonuç şudur: yapmış olabileceğimiz tüm hatalar arasında en büyük olanı, sosyalizmle ilgili ‘formül budur’ diyen herhangi birinin sosyalizmi gerçekten inşa edebileceğine inanmış olmamızdır…” – 2005’de.

“80 yaşıma girdiğim için gerçekten çok mutluyum. Bunu hiç beklemiyordum. Ne de olsa her gün beni öldürmeye çalışan ve üstelik dünyadaki en büyük güç olan bir komşum var.” – 2006’da Arjantin’de Latin Amerikalı liderler buluşmasında söylemiştir.
“Biz, liderleri depresoyon, enflasyon, pazar eksikliği ve işsizlik sorunlarına deli gibi çözüm arayan ve kriz içinde bulunan gelişmiş kapitalist bir ülke değiliz. Biz, sosyalistiz ve öyle olmalıyız!” – 2008’de gazetede yazdığı yazılarından birinde söylemiştir.