Erdoğan grup toplantısında Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye yüklendi

BASBAKAN ERDOGAN AK PARTI GRUBU'NDA KONUSTUBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP Grup Toplantısında yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yüklendi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grubu’nda yaptığı konuşmada, Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla doğumunun miladi yıl dönümü vesilesiyle Fahr-i Kainat ve Hz. Peygamber’e Allah’ın selamını gönderdiğini söyledi. Erdoğan, bu güzel haftayı, en güzel etkinliklerle 81 ilde değerlendiren, bayram atmosferine dönüştüren Diyanet İşleri Başkanlığı’nı tebrik etti.
Somali’de meydana gelen patlamada Türk Kızılayı’nda çalışan Somalili personelin hayatını kaybettiğini, Türkiye’den giden 4 Kızılay personelinin yaralandığını anımsatan Erdoğan, hayatını kaybeden personele Allah’tan rahmet, yaralılara geçmiş olsun dileğinde bulundu. Erdoğan, yaralıların Ankara’da Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildiğini, durumlarının iyi olduğunu, bir kişinin taburcu edildiğini anlattı.

Erdoğan, Kızılay’ın nasıl bir fedakarlık içinde çalıştığını, bu olayla tekrar gördüklerini dile getirerek, Kızılay’ın 145 yıl boyunca gerek Türkiye’de gerek dünyada, kırmızı hilaliyle umudun, dayanışmanın, paylaşmanın sembolü olduğunu belirtti. Erdoğan, Kızılay’ın, ülke içinde ve dünyada başarılı çalışmalarıyla milletçe gurur duydukları, uluslararası yardım örgütü konumuna yükseldiğini kaydetti. Erdoğan, Kızılay’ın Genel Kurulu ve Somali’deki olay dolayısıyla Kızılay’a, yöneticilerine, çalışanlarına ve destek veren hayırseverlere şükranlarını sundu.

Somali ve Somaliland cumhurbaşkanlarını, hafta içinde Ankara’da ağırladıklarını anımsatan Erdoğan, Somaliland’in 1991’de Somali’den ayrıldığını açıklayarak, tek taraflı bağımsızlığını ilan ettiğini, bağımsızlığının bugüne kadar tanınmadığını anlattı.

Erdoğan, iç çatışmaların, yoksuluğun ağır şekilde devam ettiği Somali ile nispeten iyi durumda olan Somaliland arasında 22 yıllık süreçte mesafenin derinleştiğini belirtti. Erdoğan, şu anda Somali hızla değişirken, sorunların üzerine hızla giderken Somali ve Somaliland arasında birleşmenin de gündemde sıcak şekilde yer almaya başladığını kaydetti.
Somali yönetiminin, Türkiye’nin de arabulucu olması yönünde talepte bulunduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye olarak bu birleşmenin gerçekleşmesi yönünde önemli girişimlerde bulunduklarını vurguladı. Erdoğan, Ankara’da Cumartesi günü Somali ve Somaliland cumhurbaşkanları ile önce tek tek, ardından ortak toplantı yaptıklarını dile getirerek, toplantıdan sonra yayımlanan ortak bildiride diyaloğun devam etmesi, istikrar ve huzuru sağlayacak adımların sürdürülmesi, 90 gün içinde tarafların İstanbul’da tekrar bir araya gelmesinin karara bağlandığını anımsattı. Erdoğan, iki taraf arasındaki bu görüşmelerden umutlu olduklarını ifade ederek, güçlü, kararlı şekilde bu arabuluculuğu devam ettireceklerini, bölgenin huzur, istikrara, güvenliğe kavuşması için mücadelelerini sürdüreceklerini bildirdi.

Erdoğan, ”Somali, bizim girişimlerimizle dünyada dikkatleri üzerinde toplarken, yine bizim çalışmalarımızla son yıllarda önemli mesafe katetti. Gerek devlet gerek STK’lar olarak Somali’de çok ciddi yatırımlar devam ediyor. Somali’de manzara hızla değişiyor, umutlar hızla yeşeriyor, boy atıyor. Pazar günü meydana gelen saldırı benzeri sabatoj girişimlerine karşı daha dikkatli, hassas, aynı zamanda daha sabırlı olarak bu hayırlı süreci daha ileriye taşımaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Myanmar’daki gelişmelerin kendilerini derinden üzdüğünü dile getirerek, bu gelişmelerle ilgili dün İslam Konferansı’nı biraraya getirip, Myanmar konusuna nasıl müdahale edileceğine yönelik çalışmaların Suudi Arabistan’da başladığını anımsattı. Erdoğan, konuyla ilgili olarak atılması gereken adımları uluslararası platformda atacaklarını, insani olarak yardım konusunda ne gerekiyorsa yapacaklarını vurguladı. Myanmar’ın böyle yardımlara kapalı olması nedeniyle de sıkıntı yaşandığını ifade eden Erdoğan, BM’yi devreye sokarak, bu adımları süratle atacaklarını, konunun takipçisi olduklarını bildirdi.

Erdoğan, grup konuşmasında, geçen hafta Kırgızistan ve Moğolistan’a yaptığı ziyaretlere de yer verdi.
Bişkek’te, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ile Ulan Batur’da Meclis Başkanı, Başbakan ile görüştüğünü anlatan Erdoğan, TİKA ve Ankara Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla düzenlenen Ankara Caddesi’ni, Moğolistan ziyaretleri sırasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açtığını anlattı. Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in, Orhun Abideleri’ne giderek, çalışmaları incelediklerini belirtti.

Ecdatlarından önemli izler, eserler taşıyan Tonyukuk Abideleri’nin bulunduğu bölgeye gittiklerini, buraya ulaşımın zor olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Yolun, hiçbir işaretin olmadığı bozkırda, arazi araçlarıyla anıtlara ulaştık. Çünkü bizim için bu konularda zor yoktu. Ama ben milliyetçiyim diyenlerin, iktidarda oldukları dönemde bir kere ulaşmadıkları, uğramadıkları yere, biz geldiğimizden bu yana defaatle ulaştık, ulaşıyoruz, bir taraftan imar, inşa ediyoruz. Orhun Abideleri’nin 46 km’lik yolunu biz yaptık. Orası da adeta bir bozkır, çöl gibiydi. Orada müzesini yaptık, şimdi Tonyukuk’un da aynı şekilde yolunu yapacağız, müze haline getirerek, gidilebilir konuma getireceğiz.

TİKA eliyle Moğolistan’da çok sayıda projeyi tamamladık. Tüm vatandaşlarıma, 76 milyona sesleniyorum, Türkiye’nin, AK Parti iktidarının sadece 780 bin kilometre kareye tıkanıp kalmadığını, tüm dünyada, nerede, neyimiz var, oraya ulaştığını, ulaşmaya gayret ettiğini ortaya koymak bakımından bunları anlatıyorum. Zira çok milliyetçi olduğunu savunan, esip gürleyen, bağırıp, çağıran, her türlü hakareti yapan Bahçeli’ye ithaf olunur. Bunları gayet iyi bilmesi lazım ama işine gelmez. Sadece hakaretle bu süreci geçiştirmek ister. Bağırmakla, çağırmakla haklılık elde edilmiyor. Ortaya eser olarak ne koydun, bunu söyle. 3,5 yıl da olsa bu ülkede sen iktidar ortağı oldun. Bunun hesabını vermek durumundasın, millete anlatmak durumundasın. Zaten milletin sana ne kadar değer verdiği, oy oranlarıyla ortada. Bu konuda değerlendirmeyi en güzel şekilde yapan milletin ta kendisidir.”

Başbakan Erdoğan, TİKA eliyle Moğolistan’da çok sayıda proje tamamladıklarını, bazı projelerin halen devam ettiğini, bazılarının da talimatlarını vererek, girişimleri başlattıklarını ifade etti.

Moğolistan’da tamamlanan projeleri anlatan Erdoğan, Moğolistan’da eğitime, aile içi şiddetle mücadeleye, tıbba, tarım ve hayvancılığa ilişkin projeler de yürüttüklerini kaydetti. Erdoğan, Moğolistan’daki en küçük etnik grup olan Duha Türkleri’ne yönelik acil yardım projesi uyguladıklarını bildirdi. Erdoğan, Moğolistan’da 14 ayrı proje ve faaliyeti planladıklarını ifade ederek, Tonyukuk Anıtı’nın çevre düzenlemesi, Orhun Müzesi tamirat ve tadilatı, Türkoloji Bölümü’nün açılması dahil olmak üzere Moğolistan makamlarıyla işbirliğiyle bu projeleri hayata geçireceklerini kaydetti.
Erdoğan, son ziyarette TİKA’ya, Tonyukuk Abideleri’ne giden yolun iyileştirilmesi, Türk anıtlarıyla ilgili kazı çalışmalarının başlatılması, Ulan Batur’da su ihtiyacı olan bölgelere su sağlanması, Ulan Batur’da ihtişamlı bir caminin inşa edilmesi ya da mevcut caminin iyileştirilmesi için çalışmalara başlanması talimatını verdiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

”Milliyetçilik slogan atmak değildir. Milliyetçilik, gençleri birbirine kırdıracak çağrılar yapmak değildir. Milliyetçilik, devletin kasasını, hazinesini boşaltmak, ülkeye, millete milyarlarca dolar fatura ödetmek hiç değildir. Milliyetçilik, tarihine, ecdadına, ecdadından kalma yadigarlara sahip çıkmaktır. Milliyetçilik ta Moğolistan’da ecdadın izlerini bulmak, onları dünya mirasına kazandırmaktır. Milliyetçilik dünyanın her tarafına ulaşmak, her tarafına barış mesajları iletmek, dünyanın her tarafıyla işbirliği tesis etmektir. En önemlisi milliyetçilik, ‘milliyetçiyim’ diyenlerin boşalttığı devlet kasasını doldurmaktır.

Bugün burada yeni bir rekoru daha açıklıyorum. ‘Milliyetçiyim’ diyenler, bunun istismarını yapanlar, milli bankamız Merkez Bankası’nın kasasını bize 27,5 milyar dolarla teslim ettiler. Şu anda milli bankamızın kasası, tarihinin en yüksek rezervine ulaştı. Merkez Bankası’nın, döviz rezervi 127 milyar dolara çıktı. İşte asıl milliyetçilik budur. Bugün yine esip gürlüyorsun Bahçeli, söylenmedik laf bırakmadın, hakaret mi hakaret, her türlü şeyi yaptın.”

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, ”Tamam, madem hodri meydan, tüm hesabı kitabı ortaya çıkaracağız. Millete bunları takdim edeceğiz” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugünkü grup toplantısında yine ”esip gürlediğini” söyleyen Erdoğan, ”Hodri meydan dedin. Tamam, madem hodri meydan, tüm hesabı kitabı ortaya çıkaracağız. Millete bunları takdim edeceğiz. Sen gittin IMF’ten borç aldın, senin borçlarını biz tamamladık ve şu anda önümüzdeki ay son taksidi ödemek suretiyle IMF ile bizim borç ilişkimiz bitmiş olacak. MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; bu mudur milliyetçilik yoksa bizim yaptığımız mı milliyetçilik- Tehditlerle vesairelerle dolduruşa gelen bir topluluk değil bu millet. Bu millet kimin hayırlı yolda olduğunu görüyor” diye konuştu.

Erdoğan, Merkez Bankası döviz rezervini 127 milyar dolara çıkardıklarını belirterek, yatırımlara girmediğini, bunun nakit olduğunu kaydetti. ‘Enflasyonda ülkeyi getirdiğiniz yer ortada. Bize teslim ettiğinizde enflasyon neydi, şu anda ne-” diyen Erdoğan, yüzde 63 olan devletin borçlanma faizinin şu anda tek haneli rakamda olduğunu anlattı.
Bütün bunların yanında, bir gecede bankaların kasalarının boşaltıldığını, yüzde 7500 faizle birilerine rantlar sağlandığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

”Bunların hesabını vermeyecek misin Bahçeli- Bunun için ne diyeceksin- ‘Hayır olmadı’ mı diyeceksin veya ‘benim partili bakanım değil’ miydi diyeceksin- O Hükümetin ortağı olduğuna göre, bunun hesabını sormalıydın. Sormadın, dolayısıyla sen de mesulsün. Bu gerçekler ortada, bunları görmek durumundayız. Eğer bunları bir kenara koyacak olursak, o zaman işte iki kere bağırıp çağırmakla kalkıp vatandaş da ‘ya böyleymiş, hakikaten bunlar herhangi bir şey yapmamış’ der. İşte böyle tertemiz, onun için bugünlere gelmişler’ diye bir oyunun tuzağın içine düşer. Büyük yalanı ortaya koymak durumundayız. Madem ‘hodri meydan’ dedin, merak etme bununla ilgili çalışmalar başlar ve her şey ortaya çıkar. Burada başka hukuki boşluklardan istifade etmek gibi bir derdin varsa, o ayrı bir mesele. Ama bizim için hukuki boşluğu olmayan bir şey vardır; o da milletin iradesidir. O da seçimler geldiğinde zaten ortaya çıkar.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta grup toplantısında defalarca kendilerinin tarih bilmediğini ifade ettiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Kılıçdaroğlu, biz tarihi çok ama çok iyi biliriz. Biz tarihi Göktürk anıtlarından Tonyuk anıtlarına, Malazgirt’den Mohaç’a kadar, İstanbul’un fethinden Çaldıran’a kadar, Çanakkale’den Kurtuluş Savaşına çok ama çok iyi biliriz. Üstelik biz Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilmediği, bir türlü de öğrenemediği Cumhuriyet tarihini de CHP tarihini de çok ama çok iyi biliriz. O kadar iyi biliriz ki bu kürsüden de başka kürsülerden de belgeleriyle, kaynaklarıyla, başvuru eserleriyle Dersim, CHP, demokrasi hakkında Kılıçdaroğlu’na defalarca tarih dersi verdik. Ama hani bir şarkı vardır ya; ‘Mazi kalbimde bir yaradır.’ Mazi, yani tarih Sayın Kılıçdaroğlu’nun kalbinde yara olduğu için verdiğimiz tarih derslerini bir türlü öğrenemedi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun tarih karnesi ortada… Bakın Dersim Tarihi sıfır, CHP tarihi sıfır, demokrasi tarihi sıfır, İstanbul şehir tarihi sıfır…Aday olduğu ilçeyi filan bilmez. Kağıthane’ye Kağıttepe diyecek kadar… Futbol tarihi o da sıfır. Çünkü Lefter’i orta sahadan alıp kaleye geçirecek kadar sıfır. Bitmedi, İslam ve Türkiye tarihi yıldızlı sıfır. ”

Erdoğan, geçen hafta bir CHP heyetinin Şanlıurfa’ya güya çıkarma yaptığını belirterek, bazı tarihi mekanları da ziyaret edeceklerini yazılı olarak duyurduklarını hatırlattı. Yazıda, o tarihi mekanların içinde Şanlıurfa’da ‘Hz. Selahaddin Eyyubi Türbesi” de bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

”Metinde öyle geçiyor. Bu tarih hatasının neresini düzeltelim bilmiyorum. Bir kere Selahaddin Eyyubi değil, Hz. Eyüp Peygamber, ikincisi Hz. Eyüp Peygamber’e naksedilen türbe, Şanılurfa merkezde değil, Virahşehir’de. Üçüncüsü Şanlıurfa merkezde CHP’lilerin ziyaret edeceklerini duyurdukları yer türbe değil, makam. Dedim ya ders veriyoruz, veriyoruz ama niyeti yok. Suriye’nin başkenti Şam’ı son aylarda defalarca ziyaret etiler. Gözleri de gönül gözleri de kapalı olduğu için Şam’ın merkezindeki Selahaddin Eyyubi türbesini öğrenemediler, öğrenemediler. Bu partinin genel başkanı bizi tarih bilmemekle itham ediyor. Biz tarihi biliriz, iyi bilmekle kalmaz, o tarihten ibret de alırız. Bununla da kalmaz istikbali, atiyi o tarihin üzerine inşa ederiz ve öyle yaşıyoruz.”

Exit mobile version