İçişleri Bakanı Muammer Güler, sendikaların eylem kararıyla ilgili olarak kamu çalışanlarının sokağa çıkması durumunda ‘sonucuna katlanacağını’ söyledi.

Gezi Parkı olayları ile ilgili açıklamalarda bulunan Muammer Güler, “Bazen su sıkılıyor, bazen de gaz sıkıştırılmış su sıkılıyor. Gözaltında şuanda 393 kişi var bunların sorguları sürüyor. Özellikle İstanbul ve Adana’da var. Sorguları sürüyor. Doktorlarla ilgili konuyu Sağlık Bakanlığı’mız açıkladı. Onlar doktor değil. Muayene yapan doktor mutlaka bunu adli mercilere bildirmek durumunda ayrıca. Sağlık Bakanlığı açısından da görev başında olup olmadığını da Sağlık Bakanlığımız açıklayacaktır” dedi.

Muammer Güler 2’si İzmir’de 1’i İstanbul’da olmak üzere 3 polis memurunun açığa alındığını belirterek “İçişleri Bakanlığı emniyet ve güvenlik güçlerinden sorumlu bir bakanlıktır. Bu emniyet güçlerinin görev alanları bellidir. İçişleri Bakanı bu emniyet birimlerini nerede görevlendirmek isterse ihtiyaç duyduğu anda görevlendirebilir. Yani kırsalda polis, şehirde de jandarma görevlendirilebilir. Jandarmanın da toplumsal olaylara müdahale yetkisi vardır. Bunların hepsi benim emrimdedir. Jandarma Genel Komutanlığı’na bu konuyla ilgili talepte bulunursam hemen yetkilendirilir. Bunu karıştırmasınlar. TSK’nın emrindeki askerin kullanılması ayrı birşeydir. Biz Silahlı kuvvetlerden herhangi bir talepte bulunmadık. Jandarma bir güvenlik gücüdür. Şu anda bazı ilçelerde İstanbul’da jandarma polis gibi görevini yürütmektedir. Türkiye İçişleri Bakanı bu güvenlik güçlerini nerede kullanmak icap ediyorsa orada görevlendirebilir. Şu anda ülkenin yüzde 93’ünde güvenliği sağlayan kuruluşlardır. Bu kurumlar İçişleri Bakanı olarak benim emrim altındadır. Eğer emniyet güçleri asayişi sağlayamıyorsa kanun gereği Türk Silahlı Kuvvetleri’nden de güç takviyesi talep edilir, fakat şu an için öyle bir talebimiz olmadı” diye konuştu.

Memurlar sonucuna katlanır!

Muammer Güler sendikaların grev kararıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:

“Bugün iş bırakma ve grev gibi kanunsuz eylemlerle insanları sokağa dökme çabaları vardır. Bunlara da izin verilmeyeceğini, yasayla belirlenmemiş alanlarda, genel yollarda, parklarda böyle bir gösteri ve yürüyüşün yapılmayacağını ifade etmek isterim. Polisimiz görevini yapıyor. 5 sendikanın yasal bir eylemi yok ki, hangi yasal eylemine izin vereceğiz. Alanları, genel yolları, kamu düzenini bozacak şekilde, genel hayatı felce uğratacak şekilde her gün toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı nerede görülmüş? Böyle bir şey olabilir mi? Ben her gün geleceğim sabahtan akşama kadar Kızılay’ın ortasında eylem yapacağım. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu memurlardan ve işçilerden özellikle rica ediyorum: Kanunsuz eylemlere iştirak etmemelerini bekliyorum. Bunun kanuni sonuçlarına katlanırlar.”