Biz dünya kupasında neden yoktuk ve katılsaydık ne yapabilirdik?
Sporseverlerin bir bölümünün tatmin olmadığı, beğenmediği bir dünya kupasını geride bıraktık. Oynanan futbolun savunma ağırlıklı olması, öncelikle gol yememeyi düşünen takımların çok fazla oluşu, yıldız futbolcu sayısının azlığı olanlarında formsuz ve sakat olması dünya kupasının beğenilmemesinde etken oldu diyebiliriz.
Ama bunun yanında hesapta olmayan bazı ülkeler futbol anlayışlarıyla ön plana çıktılar. Sonucunda hemen hemen herkesin favorisi sayılabilecek İspanya dünya kupasını kazandı. Burada hiç kuşkusuz akla gelen ilk soru, “Biz dünya kupasında neden yoktuk ve katılsaydık ne yapabilirdik”
Dünya kupasına katılabilme hakkını kolay sayılabilecek bir grupta elde edemedik. İspanya’nın dışında bizi zorlayacak başka bir takım yoktu grubumuzda. İki yıl önce yapılan Avrupa Şampiyonası’nda yarı finale kalmış olmamız, bazı eksiklerimizi ve yanlışlarımızı görmemizi engelledi. Üstelik bu yarı finale nasıl geldiğimizi bilmemize rağmen!..
Grubumuzda bulunan Belçika takımına kaybettiğimiz puanlar, Malta gibi dünya futbolunda yeri olmayan bir ülkeye kaybettiğimiz puanlar gruptan çıkmamızı engelledi. Oysa ki kaybettiğimiz iki İspanya maçındaki görüntümüze bakınca herkesin hayran kaldığı İspanya takımından hiçte aşağı kalır bir yanımızın olmadığını görmüştü…
Gerek futbolcu kalitesi, gerekse heyecanımız ve açlığımız dünya kupasında ciddi bir ses getirebilirdi. Ayrıca çok önemli bir kaynaktan yeterince istifade etmeden yapabilirdik bunları… Bu kaynak yurt dışında oynayan gurbetçi futbolcularımızın doğru değerlendirilmemesi çok önemli bir kayıp. Mesut Özil’in ortaya koyduğu bu gerçek nihayet herkes tarafından çok net algılandı.
Bütün bunların ışığında dünya kupasına katılamamış olmak hem bizim adımıza, hemde futbol adına çok ciddi bir kayıp. Futbolun teknik anlamında ise eksikliğimiz göze çarptı. Takım savunması anlamında oluşturmamız ve geliştirmemiz gereken bir dolu eksikliği olduğu gerçeği…
Takım halinde iyi savunma yapmıyorsanız ciddi sıkıntılara sokabiliyor. Bu gerçekten yola çıkarak sadece savunma oyuncularının değil, tüm takımın top rakibe geçtiğinde hep birlikte iyi bir savunma anlayışına girmesi gerekiyor. Guus Hiddink ile yeni bir döneme başlayan milli takımımız bu eksikliği giderecek, bireysel takım çalışmalarını yaparak gelişme gösterecek diye umuyorum.
Günün Yorumu / Fuat Yaman – Teknik Direktör