GündemManşetPolitikaSon DakikaTürkiye

Kılıçdaroğlu Halk TV’de konuştu: Ekmel bey birinci turda seçilir

Maldivler Kutlu Olsun

Kemal Kılıçdaroğlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Halk TV’de Uğur Dündar’ın konuğu oldu ve gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun birinci turda cumhurbaşkanı seçileceğine inandığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Balyoz davasındaki tahliyelere ilişkin, “Erdoğan çıktı; ‘Ben o davaların savcısıyım, darbecileri yargılayacağız’ dedi. Bir sürü şeyler ifade etti. Şimdi Erdoğan’a bir görev düşüyor; çıkacak onlardan ve Türk halkından özür dileyecek” dedi.

Kılıçdaroğlu, Halk TV’de katıldığı “Halk Arenası” programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

“Balyoz davası tutuklularının tahliyesine” ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesinin teşekkürü hak ettiğini, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilmeden de Türkiye’de yargının bir sorunu çözebileceğini gösterdiğini söyledi.

“Bu olay, yargı tarihimizde yüz karası olarak yerini alacaktır” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, bu kişilerin, özel mahkemede yargılandığını, savunma haklarının kısıtlandığını, delillerin karartıldığını ve sonra da mahkum olduklarını, Yargıtayın da mahkumiyetlerini onayladığını anlattı.

Bu davaların doğru olmadığını, özel yetkili mahkemelerin adalet dağıtmadığını, Silivri’deki mahkumların “toplama kampında” olduğunu, dava süresince büyük haksızlıklar yapıldığını ve bunun ısrarla sürdürüldüğünü defalarca dile getirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Erdoğan çıktı; ‘Ben o davaların savcısıyım, darbecileri yargılayacağız’ dedi. Bir sürü şeyler ifade etti. Şimdi Erdoğan’a bir görev düşüyor; çıkacak onlardan ve Türk halkından özür dileyecek. ‘Yanlış yapmışım, ben bu davaların savcılığını üstlenmekle yanlış yapmışım’ diyecek. Neden? Bu insanlar haksız yere içeri atıldılar. Sadece kendileri bir dram yaşamadı, onların aileleri de yaşadı, yazık değil mi o ailelere ?”

Tutukluların ailelerinin bu süreçte destek ve adalet aradıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Özür, ancak bunların vicdanını kısmen tatmin edebilir. Yetmez ama en azından bir özrü hak ediyorlar. O özrü çıkıp yapmak durumundadır. Hele hele Cumhurbaşkanı adayı olacağım diye ortaya çıkıyorsa, kesinlikle özür dilemelidir. Adaletsizliği savunan bir kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Adaletsizliği pekiştirmek için ‘Ben bu davaların savcısıyım’ diyen kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz. Bugün geldiğimiz süreç içinde onlar bu özrü bekliyorlar, bekleme hakları vardır” dedi.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

– “Gerekirse komuta kademesi yeniden düzenlenmeli”

Kılıçdaroğlu, “Tutuklu olanlar, mahkum olanlar, tamam bunlar şimdi serbest bırakıldı, bunların tutuklanmadan önce hangi işlemler yapılacaksa yükselmelerinde, terfilerinde, aynı işlemlerin yapılması lazım. Bir haksızlığın geriye dönük telafi edilmesi lazım. Bu görev TSK’ya düşüyor” dedi.

Gerekirse komuta kademesinin yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bunların kaybolmuş hakları var, rütbeleri söküldü. Tutuklu oldukları dönemlerde, daha mahkum olmadan aylıkları kesilmişti. Aileleri perişan oldu, maddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldılar. Bütün bunları çektirenlerden de hesabının sorulması lazım” değerlendirmesinde bulundu.

“Geldiğimiz noktada gerçekten büyük bir haksızlık giderilmiştir ama tutuklu olanlar veya mahkum olanlar ağır bedeller ödediler, intihar edenler, ölenler oldu” diyen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın bir özür borcu vardır, vicdani bir özür borcu vardır, çıkıp özür dilemesi gerekir” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in konuyla alakalı değerlendirmesine ilişkin soru üzerine, AK Parti’den çok farklı sesler çıktığını dile getirerek, “Fakat bunu genelde medya pek görmez. CHP’den biraz farklı ses çıkınca bu manşetlere taşınır” dedi.

– “Masum insanlar hapis yattı”

“Bu davaların başlangıçta savcılığını üstlenen Erdoğan, bir süre sonra bu davalarda haksızlık yapıldığını söyledi. Şimdi sözcüsü ne diyor? ‘Anayasa Mahkemesi bu kararları neresiyle almıştır’ diyor. Nedir bu çelişki ? Kim gerçekleri ifade ediyor” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi kararlarının eleştirilebileceğini, ancak Balyoz davasında ciddi haksızlıkların yapıldığını bütün dünyanın duyduğunu söyledi.

“Ne diyorlardı ? ‘Vesayetten Türkiye’yi kurtardık’ diyorlardı. Biz Türkiye Cumhuriyeti üzerinde bir başka vesayet kabul etmeyiz, askeri vesayeti de dikta vesayetini de kabul etmeyiz. Fakat demokratik yollardan bir kişi yargılanacaksa hukukun üstünlüğü kuralları içinde yargılanmalıdır” değerlendirmesinde bulunan Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemeleri eleştirdi.

Bu mahkemelerin adalet dağıtmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Çünkü özel mahkeme, özel görevli mahkeme. Yargıçları, savcıları özel olarak seçiliyor ve gerçek anlamda da onların ifadesiyle söylüyorum, gerçek anlamda da bir kumpas kuruluyor. Sonunda masum insanlar yıllarca hapislerde yattılar” dedi.

Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelere en başından beri karşı olduklarını da hatırlattı.

-“Ekmel Bey bütün tanımlara uyuyor”

CHP ile MHP’nin müştereken belirlediği cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na yönelik, “İsmi birileri size telkin mi etti?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Bizim gibi ülkelerde komplo teorileri üretilir ve bu komplo teorilerinin doğruluğuna bir süre sonra inanılır, aslında yok öyle bir şey. Cumhurbaşkanı adayı için baştan beri bir şey söyledik; cumhurbaşkanı adayının belirgin siyasal bir kimliği olmamalı, en baştan siyasi parti liderleri başta olmak üzere cumhurbaşkanı adayı olmamalıdır. Neden ? Ben hukukun üstünlüğüne inanan bir insanım. Anayasa diyor ki; cumhurbaşkanının tarafsızlığı esastır. Eğer siyasi kimliği çok öne çıkmış bir ismi cumhurbaşkanı yaparsanız, tarafsızlığı ihlal etmiş olursunuz, herkes ona falan partinin adayı olarak bakacaktır.”

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayının, tarafsızlığının yanı sıra siyasi parti kimliği çok öne çıkmayan, iyi yetişmiş, entelektüel birikimi iyi, dünyayı iyi tanıyan, dünya dengelerini bilen, Türkiye’yi iyi okuyan, barışçıl, hukukun üstünlüğüne inanmış, herkesi kucaklayan, sevecen bir dil kullanması gereken birisi olması gerektiğini bildirdi.

Bu tanımı yaparken İhsanoğlu ile hiç konuşmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu tanımı duyan biri Ekmeleddin İhsanoğlu’na ‘Kemal Bey sizi tarif ediyor’ demiş. Evet, Bütün tanımlara Ekmel Bey uyuyor” diye konuştu.

– “Negatif yanıt almadım”

Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu’nun aday belirlenmesi için bazı kişi veya kesimlerce kendisine telkinde bulunulduğu iddialarına ilişkin ise şunları kaydetti:

“Bana birisi fısıldamadı. Ben pek çok kişiyle konuştum. Sadece bir isim de yoktu aklımda, birden fazla isim vardı. Sonuçta bunların içinde, cumhurbaşkanını halk seçeceğine göre, koşulları da dikkate alarak Ekmeleddin Bey’in daha uygun bir aday olduğu intibası uyandı. Sonra ben bunu çok dar bir çevrede, parti içinde de parti dışında da belli kişileri sordum. Hiç kimseden negatif yanıt almadım.

Sorduk, soruşturduk, bu ismin çok uygun olacağı ifade edildi, biz de bu öneriyle Sayın Devlet Bahçeli’ye gittik. Telkin gelmedi derken şunu da ifade edeyim, biz sendikalarla sivil toplum örgütleriyle meslek kuruluşlarıyla siyasi partilerle toplantılar yaptık. Gittiğimiz yerlerde bazen isimler telaffuz edildi ama ben hiçbir yerde isim telaffuz etmedim.”

Kılıçdaroğlu, Suudi Arabistan’dan telkin geldiği yönündeki iddialara ise İhsanoğlu’nun, Suudi Arabistan’ın aksine, kadın erkek eşitliği ve hukukun üstünlüğüne inandığını kaydetti.

– “Laikliği savunan bir insan”

İhsanoğlu’nun İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olduktan sonra kadınların kalkındırılması, bilim ve teknolojinin İslam dünyasında gelişmesi için, insan hakları enstitüsü kurduğunu, böylece bir anlamda İKÖ’yü çağdaş değerlerle buluşturduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, “Ekmel Beye diplomat, iyi bir insan, bilim adamı diyebilirsiniz ama onun asıl temel işlevi, o çok iyi bir yönetici, 57 ülkeyi başarıyla yöneten bir kişi. Dolayısıyla hepimizin gurur duyduğu bir insan” değerlendirmesinde bulundu.

İhsanoğlu ile “Atatürk, devrimcilik, laiklik hassasiyeti ve hilafeti savunan babası İhsan Efendi ile ilgili” konuşup konuşmadıklarının sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Hayır. Konuşmanın çok da doğru olduğuna inanmıyorum. Onun düşüncelerini en sağlıklı eserlerinden öğrenebiliriz. Ekmel Bey, ‘demokratik sosyal hukuk devletine inanıyorum’ dediğinde ona karşı olanlar ‘oy almak için yapıyor’ diyecekti. Ekmel Bey, bilim insanı. Bunları eserlerinde yazmış, laikliği savunan bir insan” cevabını verdi.

– “En ufak kuşkum yok”

“Atatürk, laiklik, cumhuriyet devrimleri konularında içinizde ufak da olsa bir kuşku var mı” sorusunu ise Kılıçdaroğlu şöyle yanıtladı:

“Hayır, sahip çıkacağı konusunda en ufak bir kuşkum yok. Neden? Çünkü o, cumhuriyete ve cumhuriyetin değerlerine inanıyor. Eğer cumhuriyet olmasaydı, Tunceli’nin küçük bir köyünde doğan Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye genel başkan olamazdı, eğer bu ülkede cumhuriyet olmasaydı Recep Tayyip Erdoğan hayatında başbakan olamazdı. Eğer bu ülkede cumhuriyet olmasaydı Sayın Abdullah Gül bu ülkeye cumhurbaşkanı olamazdı. Bu devrimlerin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu en iyi bilen Ekmeleddin Bey. Neden? Batı’yı da görüyor, Doğu’yu da görüyor. Cumhuriyetin Türkiye’ye neler getirdiğini de görüyor. Laikliğin ne kadar önemli olduğunu görüyor. Orada kadınlara hak verilmemesinin Ortadoğu’yu nasıl şekillendiğini, Batı’da nasıl algılandığını gözlüyor. Böyle bir insanın cumhuriyetin değerlerini, Atatürk’ü, laikliği reddetmesi mümkün değil. Yaşamıyla ailesiyle mütevazı yaşayan, bilime, cumhuriyetin değerlerine önem veren, saygıdeğer bir insan.”

“Ekmeleddin İhsanoğlu, televizyona çıkıp ne düşünüyorsa çok net bir düşüncelerini anlatacak mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

“Tabii kendisinin takdiridir. Fakat mutlaka televizyonlara çıkacaktır. Mutlaka soruları yanıtlayacaktır. Zaten cumhurbaşkanı adaylığı süreci içinde çok büyük mitingler yapmanın hiçbir mantığı da yok. Şunun için yok; Ne diyecek miting meydanlarında? ‘Yol, köprü, havaalanı yaparım’ diyemeyecek. Böyle bir yetkisi yok. O yetki hükümete ait. Yani yürütme organı, icra, Bakanlar Kuruluna ait. Kendisinin yetkileri anayasada zaten tanımlanmış. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay’a hakim atamak, belli sayıda yargıç atamak, üniversitelere YÖK’ten gelen üç öneriden birisini seçip rektör atamak. Onun dışında fazla bir yetkisi yok zaten. Ayrıca şu tercihi de yapmamız lazım; parlamenter sistemi savunuyorsak ki Ekmel bey parlamenter sistemi savunuyor, başkanlık sisteminin doğru olmadığına inanıyor. O nedenle cumhurbaşkanı olmak istiyor. O nedenle ‘sabah-akşam hükümetin işine müdahale etmek gibi bir düşüncesinin olmadığını’ kendisi de ifade ediyor. Bu sistem içerisinde parlamenter sistemin güçlenmesini, devlet kurumlarının kendi içinde uyumlu çalışmasını sağlayabilecek birikime sahip.”

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının, yabancı devlet başkanlarıyla yan yana geldiğinde, oturması, kalkması, konuşması, espri yapmasının ve yeri geldiğinde onların diliyle hitap etmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

– “İhsanoğlu’nda hiçbir kara leke yok”

İhsanoğlu’nun babasının Mehmet Akif Ersoy’un en yakın arkadaşı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Mehmet Akif Ersoy, Mustafa Kemal’e yazdığı mektupta, ‘Ömrüm olsaydı, ömrümün bir kısmını sana verirdim, Allah benden alsın, senin ömrüne ilave etsin’ diyen birisi. ‘Küserek gitti…’ Böyle yargılamamak lazım” diye konuştu.

İhsanoğlu ile konuşulduğunda samimiyet, tevazu, bilgili ve saygılı bir insanın görüldüğünü, kibrin görülmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, aradıkları cumhurbaşkanı adayının İhsanoğlu olduğunu kaydetti.

Bir siyasi partiye genel başkan seçmediklerini, herkesin cumhurbaşkanı olacak birisini seçtiklerini belirten Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu’nun geçmişiyle ilgili hiçbir şaibeli şeyin, kara lekenin bulunmadığını dile getirdi.

– “Sevecen bir insan”

“Ekmel beyin hayatını araştırdınız mı?” sorusuna, Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

“Emin olun fotoğraflarına kadar araştırdım. Hangi liderle, nerede fotoğraf çektirdi, bütün fotoğraflar… Her şeyiyle araştırdık. Sonra şunu gördük; Gerçekten her düzeyde, bilgi, eğitim düzeyi ne olursa olsun, her düzeyde insanın rahatlıkla kucaklayacağı bir insan. Sevecen bir insan, baktığınız zaman görüyorsunuz zaten bunu. Şu soruyu asla ona sormadım; ‘Siyasi görüşünüz nedir, hangi partiyi desteklediniz?’ Bu doğru değil.

Biz sadece bir boyuta, yani baba boyutuna değil, diğer boyutuna da baktık. Yani her açıdan olayı tahlil ettik. Eşine, çocuklarına, ailesine bir şekliyle bakıldı. Sonuçta bu cumhurbaşkanı adayı olacak ve biz yaralanmasını, aleyhine bir şey söylenmesini istemedik. Dolayısıyla kimse kalkıp onun aleyhine bir şey söyleyememeli. Her şeyiyle mükemmel bir insan olmalı bu. Şunu gördük; Önümüzde bir bilgin var, bir bilgi insanı var. Bilim tarihini çok iyi bilen bir insan var. Artı İslamiyeti de çok iyi bilen bir insan var. Dolayısıyla kendi halkının değerleriyle paralel bir insan var. Her düzeyden insanla rahatlıkla oturup konuşabilecek bir insan var. Yani o yoksul Afrika çocuklarıyla beraber çekilmiş fotoğraflarına baktığınız zaman o sevecenliği orada da görüyorsunuz.”

– “Kemal ve Pamuk aklımızdan geçti”

İhsanoğlu’nun bilim tarihini bu kadar iyi bilen ender insanlardan olduğunu, hemen hemen bütün liderlerle ilişkilerinin bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Rahmetli Ecevit, o da bu konularda çok titizdi. Onun başbakanlığı döneminde, üstün hizmet madalyasını cumhurbaşkanının elinden alan… Siz devlet olarak buna devlet üstün hizmet madalyası veriyorsunuz. Buna baktığınız zaman aslında bir değeri, görüşü ne olursa olsun takdir ediyorsunuz, veriyorsunuz” dedi.

Cumhurbaşkanının çok iyi yetişmiş bir bilim adamı, sanatçı olabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Yazar Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk’un de cumhurbaşkanlığı için akıllarından geçtiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan Viyana’daki konuşmasında “Gazi Mustafa Kemal, demir ağlara çok düşkündü. Bunlar da 10. Yıl Marşı yazmışlar. Orada ne diyor. ‘Demir ağlarla ördük dört bir yanını’ diyorlar. Nereye ördün?” dediğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “1920’lerle 2014 nasıl kıyaslanır? Elma ile armut bile değil. Şunu çok samimi olarak söylüyorum; Hayatımda bu kadar cahil bir adam görmedim. Emin olun. Tarihini bilmez, olayları bilmez, çarpıtır” dedi.

– “Sıradan bir operasyon değil”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kan ve göz yaşıyla kurulduğunu, ancak görkemli bir geçmişinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Osmanlı’nın borçlarının ödendiğini, 1921’de Çocuk Esirgeme Kurumu’nun kurulduğunu, 1925’te Kayseri’de uçak fabrikasının temelinin atıldığını, 9 yıl sonra Kayseri’den kalkan uçağın Ankara’ya indiğini, Haliç’te denizaltı yapıldığını, Türkiye’nin her yıl yüzde 7 büyüdüğünü, ülkenin demir ağlarla örüldüğünü anlattı.

“Sonra ne oldu ? Uçak, denizaltı yapıyor muyuz? Hayır” diyen Kılıçdaroğlu, en yetenekli insanların “içeriye” alındığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, “Bu operasyon sıradan bir operasyon değildir. Aslında Türkiye Cumhuriyeti’ni çökertme operasyonuydu. Siz bakmayın Balyoz falan denmesine. Aynı şey İzmir’deki casusluk davasında da vardır. Gidin oraya bakın, ne kadar yetenekli insanlar casus diye içeriye atılmıştır” diye konuştu.

Son 12 yılda, 1 trilyon 700 küsür milyar dolar para harcandığını aktaran Kılıçdaroğlu, “Ne yaptılar? Hızlı tren yapıyorlar değil mi? Eskişehir-İstanbul arası. Bir tünel kazdılar, büyük bir makina şimdi orada bataklığa saplanmış vaziyette ama medya bunu görmez” dedi.

– “İstihbaratları bizimle ilgili”

“Bugün tahliye olan Engin Alan’ın konuşmasının sadece iki kanal tarafından verildiğinin” söylenmesi üzerine Kılıçdaroğlu, “havuz medyası” oluşturulmasını eleştirerek, “Bir ülkenin medyası özgür değilse, o ülkenin kendisi özgür değildir” ifadesini kullandı.

Yasağın olduğu bir yerde, özgürlükten söz edilemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Biz cesur olmak, korkusuz olmak zorundayız. Ben defalarca söyledim, benim, ailemin, çocuklarımın telefonları dinlenir. CHP’nin içinde acaba karışıklığı nasıl yaparız, nasıl kaos yaratırız diye devletin bazı organlarının talimatlandırıldığını da biliyorum. Devletin bazı organlarının ‘CHP’nin içini nasıl karıştıracaksınız’ diye talimatlandırıldığını da biliyorum. Bizi izliyorlar, onların istihbaratı bizimle ilgili.”

“Türk Hava Yolları bile seferlerini düzenliyor, oradaki karışıklığı görüyor, koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin istihbaratı orayı göremiyor. Nasıl olur bu?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Şimdi yeni uyandılar, Basra’yı da boşaltmaya çalışıyorlar. Emin olun kaç kişinin IŞİD militanları tarafından rehin alındığını bizim hükümet bilmiyor” dedi.

– “Adaylar televizyonda bir araya gelmeli”

“İhsanoğlu tanınmayan bir isim bu handikapı nasıl aşacaksınız?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

“Bir yasa var, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgli. Bu yasaya göre siyasal partiler yardım yapamıyorlar. Fakat Yüksek Seçim Kurulu, siyasal partilerin cumhurbaşkanıyla ilgili miting yapmasına olanak sağladı. Dolayısıyla biz bu mitingleri yapacağız. Ancak miting meydanlarında söylenecek çok fazla birşey yok. Çünkü cumhurbaşkanlarının yetkileri sınırlı. Daha çok televizyon programlarıyla… İnsanlar akşam evde otururken cumurbaşkanı adayını görmek isterler.”

Cumhurbaşkanı adaylarının bir araya gelerek, aynı soruları yanıtlaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bir araya gelmeliler. Eğer birisi gelmiyorsa bilin ki o ülkede artık demokrasi yoktur” dedi.

– “Ellerini vicdanlarını koysunlar”

Bütün siyasal partilerin destek vereceği büyük bir uzlaşmanın peşinde olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ekmelettin beyin kitaplarına, konuşmalarına, yaptığı görevlere baksınlar. Sonra oturup ellerini vicdanlarına koysunlar. Bu mu iyi bir cumhurbaşkanı adayıdır, yoksa vatandaşına tokat atan birisi mi ?” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu’nun adaylığı resmileştikten sonra ellerini ve kucağını açacağını, herkesin desteğini isteyeceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı adaylığı için Ekmeleddin İhsanoğlu önerisine yönelik bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Dünya çapında bir bilim insanı, ‘Atatürk’ün değerini bilmiyorum’ diyemez. Ortadoğu’da mezhep çatışması varken, kan gövdeyi götürürken, ‘ben laikliğin değerini bilmiyorum’ diyemez” ifadesini kullandı.

İhsanoğlu’nu, “dünyayı iyi bilen, iyi okuyan birisi” olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Şu söylediği cümle çok önemli; ‘Napolyon, Fransızlar için hangi değeri taşıyorsa, Mustafa Kemal Atatürk de Türkiye için aynı değerleri taşıyor.’ Bunun tartışılacak hiçbir yönü yoktur. Bu kadar açık ve net söylüyor. Mustafa Kemal Atatürk sadece CHP’nin değil, hepimizin Atatürk’ü. Hangi görüşten olursa olsun, O bizim bir değerimizdir. O değeri elbette koruyacağız. Zaten duyarlılığımız da oradan kaynaklanıyor. Ben Ekmel Bey’in Mustafa Kemal’e, laikliğe karşı olduğunu bilsem, böyle bir şeyi bırakın teklif etmeyi yanından bile geçmeyiz. Fakat bildiğimiz, tanıdığımız, eserlerinden okuduğumuz Ekmel Bey, çağdaş, medeni bir insan. Bu insanı alıp da ön yargıyla hareketle bakmak doğru değil. ‘Bu şeriatçı.’ Yok öyle bir şey, emin olun yok öyle bir şey.”

İhsanoğlu’nun Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi olduğunu da anımsatan ve kendisiyle son derece samimi bir görüşme gerçekleştirdiğini, endişelerini de ilettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, hep beraber bir çalışma yürüteceklerini kaydetti.

İhsanoğlu’nun tanınmadığına yönelik eleştirilere değinen Kılıçdaroğlu, 21. Yüzyılda iletişim araçlarının çok güçlü olduğunu, İhsanoğlu ismini açıkladıkları gün Twitter’da ilk sırada yer aldığını söyledi.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Ortadoğu’yu iyi tanıdığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, seçilmesi durumunda Türkiye’nin bu bölgedeki politikasına önemli derecede yön vereceğini belirtti.

Parti içi demokrasiyi, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda işletmediği yönündeki eleştirilerin ve bazı milletvekillerinin deklarasyon yayınlayacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi:

“Bir risk üstlendiğim doğru. Riski üstlendim mi? üstlendim. Ben bir liderim, bir parti yönetiyorum. Eğer bir lider, risk üstlenmezse sorunu var demektir. Fakat riski nasıl üstlendim? Ülkenin geleceği için üstlendim. Cumhurbaşkanı adayını belirlerken, bir partinin çıkarlarını ya da kendi partimin, benim çıkarlarımı öne alıp, aday belirlersem bu doğru olmaz. Ülkenin çıkarları her şeyin üstündedir. Benim çıkarlarımın da üstündedir. Ben ülkemi seviyorum. Ülkemin bir maceraya sürüklenmesini istemiyorum. Bir rejim değişikliğini istemiyorum, parlamenter sisteme, demokratik, laik, sosyal, hukuk sistemine inanmış, az konuşan, mütevazı bir aday istedik. Bu adayımızı belirlerken de, toplumun sağından solundan ortasından herkesin kucaklayacağı bir aday olmalıydı. Bu adaya herkes oyunu verebilmeli.”

– “İkinci bir adayın belirlenmesi CHP’de olmaz”

Önerilerine sonuna kadar güvendiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, adayın profili ortaya çıktıktan sonra tepki geleceğini de bildiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Hele CHP’den hiç tepki gelmeyecek demek, eşyanın tabiatına aykırı. Biz demokrasiyi sahiplenen, farklı düşüncelerin de özgürce ifade edileceğini düşünen bir partiyiz. Fakat eğer bir aday belirlenmişse ve bu adayın kimliği üzerinde bir kuşkumuz yoksa, ikinci bir adayın belirlenmesi CHP’de olmaz. Bben buna izin vermem. Ben CHP’de çok şeyi değiştirdim. Bir; özgürce düşüncelerini ifade edebilir herkes. Hiçbir sorunum yok. Gelip benim önümde eksikliklerimi söyleyebilir, asla ‘beni neden eleştirdin’ demem. Hep saygı duydum. Biz gençlik kollarını, kadın kollarını oluşturduk. Büyük bir uzlaşmayı sağlamaya çalıştık, parti içinde. Türkiye’nin geleceği için projeler ortaya koyduk. Bizim gösterdiğimiz cumhurbaşkanı adayı dünyanın bütün ülkelerinde destek alacaktır. Emin olun dünyanın her tarafından destek alacaktır, neden? Demokrasiye, laik sisteme inanmış bir insan. Böyle bir insanın cumhurbaşkanı olmasından daha doğal ne olabilir. Önyargılarımızla onu eleştirmeye çalışıyoruz. Elbette eleştirelim ama belli bir mantık süzgecinden geçirerek eleştirelim.”

– “Sevgili Peygamberimiz dünyanın en büyük devrimcisidir”-

İslam dünyasının bir rönesansa ihtiyacını olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Bir yeniden doğuşa ihtiyacı var. Bakınız İslamiyetin ilk çıkışında, önemli bir devrimci harekettir bu. O nedenle dedim, ‘Sevgili Peygamberimiz dünyanın en büyük devrimcisidir.’ Milyarlarca kişiyi etkilemiştir. Sözüyle, davranışıyla…Bilim gelişmiştir. Bunlar yazılmış, çizilmiş. Avrupa Ortaçağ karanlığındayken, sonra bu eserler Roma’ya götürülmüştür, tercüme edilmiştir. Hristiyan dünyasında rönesans böyle başlamıştır. Onlar rönesansı yaşarken, biz bunu yaşayamadık” diye konuştu.

İhsanoğlu için “bilge” tanımlamasını yapan Kılıçdaroğlu, “Mütevazı ve çağdaş bir insanı hepbirlikte göreceğiz” dedi.

İhsanoğlu’nu isim olarak partideki kadrolarla paylaşmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Şu veya bu şekilde yansıması halinde belki aleyhine bir kampanya başlatılabilirdi, en büyük endişem oydu” ifadelerini kulandı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yaptığı her şeye karşı olmadıklarını da dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine İhsanoğlu ile Gezi Parkı olaylarını hiç konuşmadıklarını bildirdi.

Bu olayları konuştuğu için lise birincisi olan bir gencin derecesinin elinden alındığını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Ne derse desinler, o çocuk artık Türkiye birincisidir” değerlendirmesini yaptı.

İhsanoğlu’nun adaylığının kesinleşmemesi gibi bir durum olup olmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu’nun çok önemli bir görev üstlendiğini söyledi.

“Nasıl propaganda stratejisi izleyeceksiniz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “MHP’den ve bizden arkadaşlarımız müşterek çalışıyorlar. İstanbul’da ve Ankara’da bir yerin tutulması lazım. Kontratları bugün imzalandı sanırım. Finansmanı nasıl sağlanacak? Bağış kampanyası açılacak. Yasa böyle öngörüyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, kendilerinin ve MHP’nin İhsanoğlu’na lojistik destek sağlayacaklarını da ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı seçim sonucuna ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Ekmel Bey, televizyon programlarına, halkın karşısına çıktığında onun bilge kişiliği ortaya çıkacaktır, vatandaş tercihini yapacaktır. Kavgadan yana mı? Huzurdan yana mı? Yurttaş tavrını koyacaktır. Huzur olsun, Türkiye’nin bir saygınlığı olsun, hukukun üstünlüğüne inan bir cumhurbaşkanı olsun, dünyanın tanıdığı bir insan olsun, bayrağımızı onurla temsil etsin…Birinci turda Ekmel Bey’in seçileceğine inanıyorum. Çünkü ben halkın sağduyusuna inanıyorum. Sonuçta halkımız bakacaktır adaylara, onlardan birini tercih edecek. Bir Başbakan seçmeyecek. Türkiye’yi temsil edecek birisini seçecek.”

İhsanoğlu’nun oğlunun düğününe CHP ve MHP’den kimsenin çağırılmadığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Davetiye gönderdi mi göndermedi mi doğrusu onu da bilmiyorum. Fakat sonuçta onun eski arkadaşlıkları olmuş olabilir, davet etmiş olabilir. Onu farklı bir pencereden görmemek lazım. Herhangi bir alınganlık duymadım. Kuşkusuz herkes eleştirilebilir. Bu eleştiri sadece bir düğün ve davet olayıysa ona da saygı duymak gerekir. Bunlar tamamen özel hayat. Ben kızımı evlendirdiğimde çoğu kişiye haber vermedim. Oğlumu sünnet ettirdiğimde kimseye haber vermedim. Bu tamamen özel bir hayat. Doğrusunu isterseniz haberim de yok” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, yapılan eleştirilere saygı duyduğunu ifade ederken, “Bu eleştiriler yapılmasaydı belki Ekmel Bey belli konulara hiç girmeyecekti” ifadesini kullandı.

– “İhsanoğlu, küresel güç tarafından mı önerildi?”-

“Ekmeleddin İhsanoğlu, küresel güç tarafından mı önerildi?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye’de cumhurbaşkanlığı makamının, sembolik bir makam olduğunu vurguladı.

“Ekmeleddin Bey, devlet başkanı olarak seçilseydi belki bu teori düşünülebilirdi ama bu cumhurbaşkanı, yetkileri, gücü belli” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, bu komplo teorisinin çok “uçuk” geldiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması durumunda, fiilen başkanlık sisteminin yürürlüğe gireceğine” ilişkin değerlendirmelerin sorulması üzerine, “Erdoğan gibi birisi seçilir ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduktan sonra kendi istediği birisini başbakan olarak belirler ve kendisine sürekli tabi olmasını isterse, o zaman karşımıza bir kukla başbakan profili çıkacak” görüşünü savundu.

Cumhurbaşkanlarının vatana ihanet haricinde sorumluluğu bulunmadığını da vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Eğer her işe müdahale eden bir cumhurbaşkanı çıkarsa, hükümet programı cumhurbaşkanının hükümet programı olacaktır. Fakat sorumsuz bir cumhurbaşkanı. Davul başbakanın boynunda olacak, tokmak cumhurbaşkanının. Parlamentoya geldiği zaman başbakan, biz şunu söyleyeceğiz o zaman ‘Sen git, asıl patron gelsin buraya, cumhurbaşkanı gelsin, sen kuklasın, hükümetin başkanı değilsin’ diyeceğiz ona. Sürekli müdahale ettiği için de Erdoğan, asıl hükümet krizi o zaman çıkacak. Başbakan herhalde onurlu duracaktır, kendisini kukla yerine koymayacaktır, ‘Sen bana müdahale edemezsin’ diyecektir.”

Kılıçdaroğlu, “AK Parti’nin komşularla sıfır sorun” politikasının hatırlatılması üzerine, “Ben her istediğimi yapabilirim sarhoşluğu içindelerdi, bir baktılar ki her istediklerini yapamıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

– Irak’taki gelişmeler

IŞİD’in Musul Başkonsolosluğuna yaptığı baskının amacına ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Çok sayıda IŞİD üyesi şu anda Türkiye’de tutuklu. ‘Benim teröristlerimi ver, ben senin vatandaşını bırakacağım’ diyor. Pazarlıklar yapılıyor şu anda. Bütün dünya biliyor bizde yasak getirilmiş” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın Mısır’da El Ezher Şeyhi’ni lanetlediğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Bütün Mısırlılar Türkiye’ye ortak tavır aldılar. Onların değerlerine hakaret ettiğimiz için. Türkiye bu duruma düşer miydi? Kimin aklına gelirdi. Erdoğan’ın Mısır’da karşılanışını, verdiği konferansı düşünün. Orta Doğu’daki itibarını düşünün. Buyrun gelin şimdiye bakın. O bu ülkelerden hiçbirisine gidemiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Diyor ki Erdoğan; ‘Orta Doğu bataklığı deme’ diyor, sen OrtaDoğu bataklığı diyorsan mezhep ayrımı yapıyorsun.’ Orta Doğu’yu bataklığa çeviren sensin. Tırlarla silah gönderdiler. Müslümanlar birbirini öldürsün diye. O silahların büyük bir kısmı 100 Türk vatandaşını rehin alan IŞİD’in elinde. Kendi silahımızla kendi adamımız orada rehin. Yasak getirmesinin nedeni o” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, böyle devam etmesi halinde Suriye ve Irak’ta yeni devletler ortaya çıkacağını, Türkiye’nin bundan etkilenmemesinin de mümkün olmadığını kaydetti.

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu