DünyaGündemKültürLatin AmerikaManşetSanat

“Küba’da çocuklar 4 yaşından itibaren tiyatroya götürülür”

Kadınlar Günü Kutlu Olsun

iskender altin

Sosyalist Küba, tıp ve spor alanındaki başarıları kadar kültür-sanat alanındaki mücadelesiyle de tanınıyor.

soL’un yönetmen-oyuncu İskender Altın ile yaptığı söyleşi;

Küba’da tiyatronun, ülkedeki diğer sanat ve kültür alanındaki faaliyetler kadar yerelde ve dünyada güçlü bağlar kuramadığı söylenir. Küba tiyatrosundan bir Buena Vista, bir Los Van Van, bir Carlos Acosta’nın çıkmadığı söylenebilir belki ama işin aslı pek de bilindiği gibi değildir.

Havana’da, Hubert de Blanck Kumpanya’sının sahnelediği klasik oyunlardan, Teatro el Públicoveya the Argos Teatro’da sahnelenen deneysel oyunlara kadar her zevkin yüzünü döneceği tatta da oyunlar sahnelenir. Yabancı oyunlar, Küba gerçeklerine uydurulmak için yeniden düzenlenir.

Küba’da 1900’lerin başlarında popüler karakterlerin yer aldığı, bolca konuşmaların geçtiği, alaycı ve bolca sosyal eleştiri içeren oyunlar vardı. Ama bu dönemden söz ederken özellikle Romantik Küba tiyatrosuna ait, şair ve oyun yazarı José Jacinto Milanés’u atlamamak lazım.

1959’da gelen Devrim, Küba Tiyatrosunda da ciddi değişiklikler yaptı. Devrimin iyimser havasın ve devletin kültür ve sanatı destekleyen politikaları sayesinde sayısız yeni grup ve tiyatro ortaya çıktı. Yeni oyun yazarlarının eserleri sergilenmeye başlandı.

Bugünlerde, Küba tiyatrosu bütün adada ve kıtada yeni, genç oyun yazarları ile daha çok yer bulmaya çalışıyor. Ada ziyaretinizde bir oyun izleyip, Küba’yı tanıma yolunda değişik bir sürpriz yaşayabileceğinizi de hatırlatalım ve Devlet Tiyatroları’nda yönetici olarak görev yapan yönetmen-oyuncu İskender Altın ile Küba tiyatrosunu ve izlenimlerini konuşmaya başlayalım.

Küba Tiyatrosu’na ilişkin, en belirgin olarak hangi ayırt edici özellikleri sıralayabilirsiniz?

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Küba’da her eyalette yetişkinler ve çocuklar için kumpanyalar vardır. Camagüey ve Havana Tiyatro Festivalleri en önemli tiyatro etkinlikleridir. Yerli ve yabancı oyun yazarları bu festivallerde görücüye çıkar.

Küba Tiyatrosu’nu, tarihçesine bakmadan konuşmak olmaz. Kolomb öncesi Küba’da, “areitos” yani Küba’nın aborjin kültürünü yansıtan, içinde şarkı, dans ve sözlü geleneksel oyunların olduğu dini bir ritüeldi. İspanyol sömürgeleşmesi ile “areitos” geleneği adadan silindi. 1730-1733 arasında adada tiyatronun izleri görülmeye başlandı 1775’de “El Colisero” yani adanın ilk tiyatrosu ortaya çıktı. 1800’lerde geçici bir sürü tiyatrodan sonra Havanalılar, tam olarak 28 Şubat 1838’de bugünkü Kapitolyo’nun hemen yanındaki o muhteşem García Lorca ve Tacón Tiyatrosu’na kavuştular. Camejo Cariil kardeşler tarafından ortaya çıkan, Ulusal Kukla Tiyatro’su da bu dönemde tüm eyaletlere yayıldı. Vicente ve Raquel Revuelta’in, Sıradışı Tiyatro’su, Teatro Estudio, önemli çağdaş tiyatro örnekleri ile Küba’nın kültür hayatında yer aldılar. 1990’larda ki “Özel Dönem” sırasında diğer işletmeler gibi Tiyatro’lar da kapandı ve sayıları çok azaldı.

Latin Amerika ve Küba Tiyatrosu ile ilişkileriniz nasıl başladı?

Devlet Tiyatroları bir dönem etkin bir strateji izledi. Bu strateji, festivalleri daha etkin olarak gerçekleştirmek, bunları da belli bir sıralamayla yapmak ve yeni festivaller üretmekten oluşuyordu. Bu kapsamda üretimler yapılırken, dünyadan birçok önemli tiyatrolar da çağrıldı. Moskova Sanat Tiyatrosu, Vera Komiseras Tiyatrosu, La Mama, Slovenya Ulusal Tiyatrosu ile Gürcistan’dan gelen tiyatrolar gibi.

Avrupa’da, Moskova’da, St. Petersburg’da festivaller yapılırken, stratejinin bir ayağı da Güney Amerika Tiyatrosu’ydu. Güney Amerika Tiyatrosu çok çekici; çok iyi oyun yazarları yetiştiren bir tiyatrodur.

Devlet Tiyatroları ülkemizde, her yıl 24 Nisan’da, 130-140 gösterinin yapıldığı bir Çocuk Tiyatrosu Festivali düzenler. Dönemin Genel Müdürü o zaman Küba Büyükelçiliği ile temasa geçip Küba Çocuk Tiyatrosu La Colmenita’yı davet etti. Koşulları yerine getirip bu festivale katılımlarını sağladık. Olağanüstü bir gösteri yaptılar. Şinasi Sahnesinde oynadıklarında, içeride 600 çocuk vardı, dakikalarca alkışladılar, grubu bırakmadılar.

La Colmanita çok özeldir. Hem Küba’da hem İstanbul’da iki defa izleme şansım olmuştu. Sonra nasıl gelişti işler?

Genel Müdür’le bu stratejileri oluştururken Havana’da çok önemli bir tiyatro festivali olduğunu öğrendik. Güney Amerika’nın en büyük festivallerinden olması ve yeni oyunlara açık olması ilgimizi çok çekti. Dolayısıyla oraya gittiğimizde sadece Küba değil, Venezuela, Şili, Arjantin, Brezilya, Kolombiya’dan gelen tiyatro oyunları ve yönetmenleri ile buluştuk. Festivalin en önemli yanı katılan ülke sayısının çok sayıda olmasıydı. Bu sayede ve bir kerede, çok fazla ülkeye ulaşabilmiş olduk. Festival sırasında çok beğendiğimiz, Kolombiya ve Venezuela’dan iki oyunu Türkiye’ye davet ettik, geldiler. Trabzon ve Adana’da sahne aldılar.

Orada hangi oyunu oynamıştınız?

Modea uyarlaması olan “Kurban” oyununu sahnelemiştik.

Şunu söylemeliyim ki, sosyalizmin getirdiği bakış açısından olsa gerek, Küba’da çok güzel tiyatrolar var. Avrupa’da eski sosyalist ülkelerde de çok olağanüstü tiyatrolar vardı; köylerde, kasabalar da bile tiyatrolar vardı. Dört önemli tiyatro gördüm, Karl Marx, Maksim Gorki, Brecht ve Büyük Opera. Küba Balesi, dünyanın en önemli balelerindendir; ayrıca sahnenin teknik özellikleri de çok iyidir.

Gittiğimizde, Brecht Tiyatrosu’nda oynadık. Çok esnek sahne özellikleri vardı. Teknik bir sorunla karşılaşmadığımız gibi olağanüstü bir tiyatroydu. Işık malzemeleri ülkenin koşullarından dolayı eksikti, ama sahnenin diğer donanımı eksiksizdi. Çok yardım gördük. Ne istersek, “Si, Si, Si” diyorlardı, bizlere çok destek oldular. “Hayır” kelimesini bilmiyorlar. Dört tiyatroda birden olmuştu festival. Bir de oda tiyatroları vardı. Küba’nın milli kahramanı Jose Marti’nin yazdığı oyunları da oynadık. Jose Marti oyun yazıyorsa, Kübalılar için tiyatro vazgeçilmez olur.

Küba’da müzik ve sanat bu anlamda vazgeçilmez. Yeni oyun yazarı yetiştiriyorlar. Başta İspanyolca oyun yazarlar olmak üzere bütün yazarların oyunlarını oynuyorlar. 19 yaşında bir oyun yazarının oyununu izledik.

Oyunları İspanyolca mı oynamıştınız?

Türkçe oynadık, İspanyolca altyazı ile izleyicilere sunuldu. Altyazı neredeyse oyunun içindeydi.

En çok hangi oyunlara ilgi göstermişlerdi?

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Kübalılar da iyi performans ve iyi oyunculuk istiyorlar. Biz bir trajedi oynadık, çok etkilendiler. Yeni biçimleri aradıkları oyunlar var. Eğer oyun iyiyse, bambaşka bir fantezi ile yapılmış dahi olsa, kabul etmek konusunda çok açıklar.

Ayrıca bize emperyalist ülkelere karşı savaş kazanmış bir ülkenin evlatları olarak özel bir ilgi gösterdiler. Bunu da kendileri söylediler.

Sanat ve burjuvazi arasında önemli bir ilişki bulunur. Burjuvazinin olmadığı, kapitalizmin olmadığı Küba’da, bu yoğun sanatsal üretimi nasıl buluyorsunuz?

Aslında bu, sosyalist sürrealist bildiridir. Sosyalizm 20. Yüzyılın başında, değiştirmek, dönüştürmek, farklılaştırmak, yeni biçimler aramak, dünyayı değiştirmek için yola çıktı. Bu yüzden Malevich, Mayakovski ortaya çıktı. Sanatın amacında da bu “değiştirmek” ilkesi vardır. Böyle bakınca sosyalizm ile ilişkileniyor söyledikleriniz. Küba özelinden bakınca da eğitimin yüksek kalitesine bağlamak istiyorum. Küba’da dört yaşından beri bütün çocuklar tiyatroya götürülüyor, kukla tiyatroları var. Hal böyle olunca çocuk, yetişkin bir birey olduğunda iyi bir tiyatro izleyicisi de olur, 19 yaşında oyun yazarı da. Ayrıca, İspanyolca ortak dil olduğundan, diğer ülkelerle olan ilişkileri kolaylaştırıyor. Bu sanatlarına da yansıyor haliyle.

8 Mart Kadınlar Günü Turları

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu