GündemManşetPolitikaTürkiye

MİT PKK görüşmesi! Devlet Bahçeli’den Başbakan’a sert eleştiriler

Maldivler Kutlu Olsun

devletbahceli erdoganMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MİT-PKK görüşmesine ilişkin Başbakan’ın bu skandalın siyasi vebalini ödemek için hazırlık yapması ve şimdiden pişmanlık göstererek aziz milletten özür ve af dilemesi gerektiğini savundu.

MHP’nin geleneksel olarak düzenlediği Kızılcahamam kampı, Patalya Otel’de başladı. MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli başkanlığındaki kampa, parti divan üyeleri, MYK üyeleri ve milletvekilleri katılıyor. Basın mensuplarıyla bir araya gelen Bahçeli, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Toplantıda, partilerinin önümüzdeki süreçte TBMM’nin açılmasıyla birlikte izleyeceği stratejinin ana hatlarının oluştuğunu dile getiren Bahçeli, bugün çok vahim hadiselerin sıradanlaştırılma çabalarını üzülerek ve içlerinin acıyarak şahit olduklarını ifade etti. Özellikle son zamanlarda milletin hayal tacirliğinin, vadesi hiç gelmeyecek vaatleriyle oyalanmakta, hayâsızca istismar edildiğini savunan Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Batının stratejik planları gereğince kullanılan bir figür haline gelmesi, bunun karşılığında ise kendisine Ortadoğu’da hareket alanı açılması büyük bir talihsizlik ve sebep olacağı sonuçları itibariyle tükenişin ayak sesleri olduğunu ileri sürdü.
MİT-PKK görüşmesine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarını da değerlendiren Bahçeli, AK Parti hükümetinin 9 yıllık iktidar yıllarında karanlık ve kirli niyetlerin hızla mesafe aldığını ve Türk devletinin tesir alanı gittikçe genişleyen bölücü saldırıların kucağına düştüğünü savundu. Norveç’in başkenti Oslo’da kurulan ihanet masalarının ve konuşulanların deşifre olmasıyla AK Parti’nin PKK’yla yanak yanağa, diz dize olmasının somut olarak belirginlik kazandığını iddia eden Bahçeli, görüşmelerin reddedilmesine yönelik herhangi bir irade beyanı ortaya çıkmadığından dolayı PKK-AKP ilişkisinin kesinleştiğini ileri sürdü. “Gizli ses ya da video kayıtlarıyla suç isnat eden, ortam dinleyen, çamur atan ve tuzaklar kuran iktidar partisinin, bu defa da kendisi aynı duruma düşmüştür.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Beşinci Oslo görüşmesi olarak tanımı ve tarifi yapılan hıyanet buluşmasının servis edilmesiyle, AKP’nin maskesi düşmüş ve inkârcı Başbakanın fotoğrafı netleşmiştir. PKK’yla yapılan müzakerelerin iki boyutu olduğunu görmek lazımdır. Bunlardan birincisi, müzakerenin bizatihi varlığı ve terör örgütüyle kurulan yoğun temas ve görüşme trafiğidir. İkinci olarak da konuşmaların muhteviyatı ve beraberindeki utanç verici diyaloglardır. Yandaş ve işgüzar basınının, PKK’yla yapılan kirli görüşmelerin daha çok şekli kısmına odaklanması, devletin, terörü bitirmek için her yolu deneyeceğini mazeret olarak ileri sürmesi kepazelikten başka bir anlam taşımamaktadır. Üstelik bizimle benzerliği çok tartışmalı olan bazı ülkelerin terörle mücadele tecrübeleri ve yaptıkları pazarlıklar kıyaslanmış, bu doğrultuda beyhude gerekçeler üretilmiştir. Bilinmelidir ki artık ihanet mızrağını kimsenin çuvala sığdırması mümkün değildir. Devletimizi ve milletimizi hunhar saldırılarıyla yıkmak ve yok etmek isteyen bölücü terör örgütünü aklamaya ve görüşmeleri masum hale getirmeye kim yelteniyorsa PKK’yla aynı safta görünecektir. Başbakan Erdoğan zaten malumumuz olan bir konuda suçüstü yakalanmış ve kanlı örgütle nasıl sarmaş dolaş olduğunu somut olarak göstermiştir.”

“BAŞBAKAN’IN EYLEMLERİ ANAYASA SUÇU OLUŞTURMAKTADIR”
Başbakan Erdoğan ve hükümetinin, kandan beslenen teröristlerle gizli pazarlıklar yürüttüğü ve teröre teslim olduklarının bir kez daha tescil edildiğini iddia eden Bahçeli, Kandil-İmralı-AKP fotoğrafında eksik yanın kalmadığını, melanet tüm acı ve katlanılmaz haliyle netleştiğini ileri sürdü. Başbakan Erdoğan’ın, tıpkı mirasyedi bir talancı gibi, milli yeminleri ittifak halinde olduğu küresel güçlerle birlikte çiğnediğini savunan Bahçeli, “Kendisinin bu eylemleri Anayasa suçunu oluşturmaktadır ve vatana düşmanlık anlamına gelmektedir. Bu Mondrosçu zihniyetin, PKK’yla aynı kareye düşerken milletin şeref ve itibarını hiç dikkate almadığı görülmektedir. Aldığı millet desteğini yanlış yorumlayan Başbakan’ın, verdiği tavizlerle PKK patentli kanlı saldırıların asıl müsebbibi olduğu şüphesizdir. PKK’yla aynı masaya yüz süren Başbakan Erdoğan’ın bize yönelik ‘şerefsiz’ küfrü bir kez daha havada kalmış ve şerefsizliğin kimin sıfatı olduğu, kimin yakasına yapıştığı ve kimin kartvizitine kazındığı açıkça gözler önüne serilmiştir. Müfterinin, yalancının, inkârcının, ikiyüzlünün kim olduğunu aziz milletimiz ibretlik bir biçimde bu son hadiselerden sonra görmüş ve idrak etmiştir.” dedi.
Ses kayıtlarında İmralı canisine ‘sayın’ ifadesinin pervasızca kullanıldığını dile getiren Bahçeli, geçmişte Erdoğan’ın bebek katiline sayın sıfatını layık görmesiyle başlayan eğilimin, yüksek bürokratlara da sirayet ettiğini ve vahim bir alışkanlık haline geldiğini iddia etti. Tarihi şan ve zaferle içiçe geçen Türk milletinin böylesi bir zelil duruma düşürülmesi ve devlet itibarının bu denli ayaklar altına alınmasının arsızlık ve nimet bilmezlik olduğunu savunan Bahçeli, basına yansıyan ses kaydındaki karşılıklı konuşmalardan, İmralı’yla Avrupa ve Kandil arasında mesaj alışverişinin yapıldığının görüldüğünü ileri sürdü. AK Parti’nin terör kuryesi ve posta kutusu olarak aracılık hizmetleri de verdiğini ve bunu sözde problemi çözme adına üstlendiğini ileri süren Bahçeli, “PKK’nın talepleri konusunda itirazı olmayan AKP hükümetinin, yalnızca Türkiye’deki reel şartların izin verdiği ölçüde hareket edebildiği temsilcilerce itiraf edilmiştir. Başbakan Erdoğan’a göre Mehmetçiğimizi, polisimizi şehit eden, masum vatandaşların canına kast eden, insanlarımızı kaçıran, haraç alan, yol kesen caniler aslında hoş görülürken milletin göstereceği refleksler de hesaba katılmalıdır. Açıkça söylemek isterim ki Recep Tayyip Erdoğan ve partisi Türk milletini kandırmakta ve kutsallarımıza faturası gelecekte çıkacak ağır zayiatlar vermektedir. Bunu kabul etmemiz, onay vermemiz ve sineye çekmemiz tabiatıyla mümkün değildir. Başbakan Erdoğan hıyanetin doruğuna tırmandıkça, millet ve devletimiz ne yazık ki irtifa kaybetmektedir.” diye konuştu.

“YOL HARİTASI NELERİ İÇERMEKTEDİR?”
Bahçeli, Başbakandan şu soruları da cevaplamasını istedi: “Habur girişinde mutabakat sağlanan ancak PKK’nın uymadığı ve AKP planlarının bozulduğu konular nelerdir? Beşinci Oslo görüşmesinden önceki diğer dört görüşmede neler konuşulmuş ve hangi sözler verilmiştir? İmralı canisi ve terör örgütüyle yüzde doksan-doksanbeş oranında mutabakat sağlanan konular nelerdir? Sağlanan mutabakat çerçevesinde kamuoyunun hazırlanması için yurt içine yönelik yürütülen kampanyaların sınırları nerede ve hangi seviyede tutulmuştur? Kanlı örgütün devlete verdiği ve devletin de yurtdışındaki teröristlerle paylaştığı anlaşılan sözde “önderlik yol haritası” neleri içermektedir? Teröristlerin bildiği konuları milletimizden saklamak ahlakla, erdemle, ileri demokrasiyle nasıl bağdaşmaktadır? PKK militanı Sabri Ok hakkında açılmayacağı sözü verilen ancak daha sonra bazıları açılan davalar neleri ihtiva etmektedir? Bir hukuk devletinde hükümet bir teröriste yasa dışı taahhütte nasıl bulunabilmektedir? Üzerinde devlet çapında konsensüs oluşturulan konular ve bu konularda bugüne kadar yapılanlar nelerdir? Dönemin MİT müsteşar yardımcısı “Beğenseniz de beğenmeseniz de yeterli bulsanız da bulmasanız da bir yıl içerisinde yürüttüğümüz çalışmalar bugün bu meseleyi Türk kamuoyunda ve Türk parlamentosunda tartışılabilir bir hale getirmiştir.
Bugün itibariyle geldiğimiz noktada önümüzde işte hazırlığını yapmakta olan bir hükümet ortaya neyi koyacağını neyi yapıp neyi yapamayacağını hukukçulara vermiş, Adalet Bakanlığı ayrı bir çalışma yürütüyor daha sonuç raporu çıkmamış bilmem ne Bakanına bir görev vermiş çalış bakalım raporunu çıkart demiş daha sonucu çıkmamış.” demektedir. Bu kapsamda bakanlıkların çalışmaları nelerdir? Ne gibi yasal düzenlemeler yapılmıştır? Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi bunun için mi alınmıştır ve MİT Müsteşarlığı ya da Başbakanlığa bağlı başka bir birimce iç kamuoyuna yönelik herhangi bir psikolojik harekât uygulanmış mıdır? PKK terör örgütü hangi konularda sözde iyi niyet göstermiştir? Milletimizi manipüle etmek maksadıyla, kanlı terör örgütünden silah bırakması sembolik manada mı istenmiştir? Bölücü terör yandaşlarının lehine kanunsuz işlemler yapılmış mıdır? Terör örgütü propagandasına imkân veren, mesela mevzuat ihlalini göze alarak frekans tahsisi gibi uygulamalar ne hakla ve ne cüretle yerine getirilmiştir? MİT eski müsteşar yardımcısının dile getirdiği, metropollere PKK tarafından yerleştirilen ve vatandaşlarımızı vahşice öldürmeye ayarlı bombalar hangi şehirlerimizdedir? Bu konuda bir tedbir alınmış, failler yakalanmış mıdır?

“AKP PKK’YA TESLİM OLDU”
Bütün gerçeklerin, AK Parti’nin PKK’ya teslim olduğunu gösterdiğini iddia eden Bahçeli, Başbakan’ın, PKK açılımıyla teröristlerin ümidi ve cesaret kaynağı haline geldiğini savundu. Başbakan Erdoğan’ın, terörle mücadele politikalarının iflas ettiğini ve milletin vicdansızca kandırıldığını iddia eden Bahçeli, “Nitekim Kandil’e yönelik kara hareketi yapabilmek için peşmerge yönetimini ikna çabaları bu tükenişin emareleri arasındadır. Ayrıca, Kandil’e yönelik kara hareketinin yüksek sesle duyurulması, PKK’ya durumunu gözden geçirmesi için ikaz; milletimizin artan beklentilerini yönetmek için ise bir taktiktir. Bu nedenle devamlı falso veren İçişleri Bakanı ile Başbakan’ın ters düşmesi yalnızca görüntüdedir. Yıkım projesi sayesinde Türk milleti dağılmanın ve Türk devleti de parçalanmanın kapısına dayanmıştır. Ufukta görünen bu felaket; Başbakan’ın art niyetli, milli gerçeklerle çelişen ve karanlık politikalarından ilham almış ve çok tehlikeli bir noktaya çıkmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin buna tahammül etmesi mümkün değildir. AKP, PKK’yla aynı hizaya gelmesinin ve milletimizi yalanlarıyla istismar etmesinin elbette hesabını verecektir. Başbakan Erdoğan’ın ilgili bürokrat hakkında; ‘harcamayız, yemeyiz’ türünden kaba ifadelerinin de hiçbir geçerliliği ve kalıcılığı bulunmamaktadır. Asıl kendisi bu skandalın siyasi vebalini ödemek için hazırlık yapmalı ve şimdiden pişmanlık göstererek aziz milletimizden özür ve af dilemelidir. Bu zihniyetin alnına kazınan zillet ve onursuzluk yaftası aksi takdirde hayatı boyunca çıkmayacak ve beddualar peşini bırakmayacaktır.” şeklinde konuştu.

“SIFIR SORUN SLOGANI DUVARA TOSLADI”
AK Parti hükümetinin izlediği dış politikanın Türkiye’yi pürüzlü, engebeli ve tahrip düzeyi yüksek bir alana doğru hızla çektiğini savunan Bahçeli, şöyle devam etti: “Başbakan Erdoğan, uluslararası çevrelerden aldığı gazla Türk dış politikasının omurgasını zedelemiş; Türkiye’yi değişken, güvenilmez, bir dediği bir dediğini tutmayan, zamana ve şartlara göre kıvrılan, kişilere, başkentlere göre esneyen bağımlı bir ülke durumuna sokmuştur. AKP hükümeti ‘kazan-kazan’ klişesiyle başlattığı uluslararası ilişkiler politikasında; ‘ön aldık, dik durduk, sözümüz dinlendi, tabuları yıktık ve sıfır sorun’ gibi ara duraklarla mola vermiş, ne var ki yine de hedeflerinin çok gerisine düşmekten kaçamamıştır. Zira hükümetin vizyon fukarası olması ve arkasındaki muazzam beşeri ve coğrafi gücü küresel menfaat ön plana çıkınca unutması ve yabancı başkentlerin kapılarında aman dilenmesi başarısızlığının açık resmidir. AKP’nin dış politikası, ülkemizin milli çıkarlarını korumak ve savunmak yerine, günü ve görüntüyü kurtarmaya odaklanmıştır. Başbakan Erdoğan’ın ‘sıfır sorun’ sloganı nihayetinde duvara toslamış ve herkesle sorun yaşayan bir içeriğe bürünmüştür. Türkiye gündem belirleyen değil, gündemin peşinden sürüklenen bir ülke görünümündedir. Buna rağmen Başbakan Erdoğan sahte İsrail düşmanlığı ve karşıtlığıyla kişisel imajını korumaya ve kendisini avutmaya çalışmaktadır.”
Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestîsi için gerekli önlemlerin alınma ifadesinin de belirsizliklerle ve tehlikelerle dolu olduğunu ileri süren Bahçeli, Mavi Marmara’yı korumasız bir şekilde ve göz göre göre İsrail saldırısına maruz bırakan AK Parti hükümetinin, bugün bu kararı almasının ise son derece düşündürücü olduğunu ifade etti. Başbakan’dan, tribünlere oynamayı bırakmasını isteyen Bahçeli, şu sorulara cevap istedi: “Yardım gemilerine askeri destek denizde nereye kadar sürecektir? Gazze’ye kadar, uluslararası suların bittiği karasularının başladığı noktaya kadar gidilecek midir? Türk donanması, yabancı ülke karasularına söz konusu amaç çerçevesinde girebilecek midir? Başbakan Erdoğan’ın kendi ağzından çıkanı kulağı duymamakta ve şov uğruna gözü kararmışçasına hamasete başvurmaktadır. Madem muhtemel yardım gemilerine refakat edilmesinde bu kadar isteklidir; o halde ilk yardım seferinde kendisinin başı çekmesi sözünün yere düşmemesi açısından yerinde olacaktır. Açıktır ki İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargo ve abluka insanlık dışıdır ve hukuksuzdur. Ne var ki sorun yalnızca burada değildir, saldırganlık, vahşet ve dramlar bir tek Gazze’de yaşanmamaktadır. Başbakan Erdoğan’ın, Gazze kadar Dağlık Karabağ’ı da hatırlaması ve yapılan baskı, işgal ve zulümlerin bitirilmesi konusunda Ermenistan yönetimine çağrıda bulunması ahlaki ve insani bir vecibesidir. Filistinli kardeşlerimizin ve soydaşlarımızın feryatları bizleri derinden üzmektedir. Dileğimiz, önümüzdeki Birleşmiş Milletler toplantısında Filistin’in tanınması ve hakkının teslim edilmesidir.”

“HAMAS ODAKLI FİLİSTİN POLİTİKASI İYİ DÜŞÜNÜLMELİ”
Hamas odaklı bir Filistin politikasının millete ne getirip ne götüreceğinin de iyi düşünülmesini savunan Bahçeli, Türk dış politikasının Gazze’nin geleceğine hapsedilmiş, dar ve tehlikeli bir alana sıkıştırıldığını ileri sürdü. Başbakan Erdoğan’ın, Gazze’yi ziyaret etmek istemesinin de içi boş laf ve hiçbir inandırıcılığı olmadığını savunan Bahçeli, bu hamlenin tamamen temiz ve inançlı vicdanları aldatma amacına yönelik olduğunu iddia etti.
Bahçeli, “Başbakan Erdoğan şayet gemiyle gidemiyorsa, Gazze’ye gidebilmesinin tek yolu Mısır’daki Refah sınır kapısıdır. Bunun için de Mısır’ın müsaadesi gereklidir. Son Mısır gezisi öncesi Gazze’ye geçmeyi gündemde tutarak ucuz kahramanlık yapan Başbakan, bu konuda gerekli izni alamamış ve Mısır duvarını aşamamıştır. Tahrir Meydanında Mısırlılara hitap etme talebi de karşılık bulmamış ve bu hayali gerçekleşmemiştir. Mısır’ın vesayetçi yönetimi Başbakan Erdoğan’a sınır çizmiş ve beklentilerini karşılarken dengeyi kaçırmamıştır. Türkiye’den gönderildiği iddia edilen posterleri, afişleri ve pankartları ellerinde taşıyan bindirilmiş kıtalar Başbakan’ı ve çevresindekileri ısmarlama tezahüratlar eşliğinde karşılamışlardır. Ancak bağımsız, onurlu, tarihi olan, millilik vasfını kaybetmemiş bir ülkenin vatandaşları, yabancı bir ülkenin siyasi yöneticisini böylesi bir atmosferde asla karşılamayı düşünemeyecektir. Bu yüzden, oluşturulan kalabalıklar abartı ve tertipten başka bir şey değildir.” dedi.
BOP Eşbaşkanı sıfatıyla, küresel hesapların gerçekleşmesine yardım eden Başbakan Erdoğan’ın, kendisine sunulan imkan dâhilinde Mısır, Tunus ve Libya’da temaslarını yürüttüğünü ileri süren Bahçeli, AK Parti’nin mazlum Filistin halkının aklıyla oynadığını ve aziz milleti de aldattığını iddia etti. Başbakan’ın ne İsrail ile ne de Irak ve Afganistan’da Müslümanları katleden küresel güçlerle bir sorunu olduğunu savunan Bahçeli, “Zira onların ekseninden çıkmadığını gösterebilmek adına son Ortadoğu gezisinde inanmasa da Laiklik mesajları vermiş ve BOP’un tavsiyesi olan ılımlı İslam anlayışının yerleşmesine talip olduğunu bir kez daha ima etmiştir. Anlaşıldığı kadarıyla halife, padişah, müminlerin emiri, sultan gibi sıfatlarla anılması benliğini şişirmiş ve Ortadoğu’da milletimizin geleceği açısından ne fayda sağlayacağı belirsiz olan mitinglerle de hem kendisini hem de milletimizi gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışmıştır. Füze Savunma Kalkanının Malatya’ya kurulmasının karşılığı olarak kendisine tanınan fırsatları kullanan Başbakan’ın, komşu coğrafyalardaki gerilimin bir ucu haline geldiği ortadadır. Türk milleti AKP’nin ve Başbakan’ın asıl niyet ve yüzünü artık görmelidir ve inşallah da görecektir.” şeklinde konuştu.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu