Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, yeni anayasanın aceleye getirilmemesi gerektiğini belirterek, düzenlemenin geniş bazlı müzakerelerle yapılmasın talep etti.
TÜSİAD YİK İstanbul’da toplandı. Fransız siyaset uzmanı Jacques Attali’nin konuk olduğu toplantıyı patronlar büyük ilgiyle izledi. Geniş katılımlı toplantıda işadamlarına hitap eden TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç, ekonomi ve siyaset gündemini değerlendirdi.
Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye için önemine değinen Koç, “Makroekonomik istikrarsızlık ve geleceğe dair öngörülerin yapılamaması, ortamı uygun olmaktan çıkaran en önemli faktörlerden biri olmuştur. İşte bu nedenle AB müzakerelerinin devamı önemini korumalıdır. Avrupa’da bazı lider ve ülkelerin Türkiye’ye karşı takındığı üslup ülkemizde AB üyeliği isteğini azaltmış olsa da bu Türkiye’nin nihai hedefini hiçbir zaman değiştirmemektedir. AB üyelik münazaraları, sırf yapısal reformlarımız konusunda bize destek ve pusula olabilecek önleri ve mekanizmaları için bile önemlidir.” diye konuştu.
Koç, Avrupa’nın küresel rekabette başarısı adına ekonomide ve diplomaside partneri konumunda olan Türkiye’den faydalanması gerektiğini belirtti. Sözü referandum tartışmalarına getiren Koç, şunları söyledi:
“Zaman zaman gereksiz tartışmalara sahne olmakla birlikte referandum süreci başarıyla geçmiştir. Referandumdan önce yaptığımız ‘Evet’ de çıksa ‘Hayır’ da çıksa Türkiye’nin yeni bir anayasa yapmayı önüne koyması gerektiğini belirtmiştik. Bugün görünen o dur ki yeni bir anayasa herkesin talebidir. Bu talebi dillendiren siyasi ve sivil aktörler şimdi sürece olumlu ve yapıcı bir üslupla katkıda bulunma sorumluluğuyla karşı karşıyadır. İnanıyoruz ki herkesi ortak hedefi ülkemizde refahı, huzuru ve kalkınmayı temin etmektir. Bu asgari müşterek önümüzdeki dönemin ortak konularına yapıcı bir gözle bakmaya yetmelidir. Yeni anayasa bu ortak konulardan sadece biridir. TÜSİAD olarak yeni anayasa çalışmaları için her zaman toplumsal-siyasal uzlaşma ilkesini benimsedik. Anayasa yapma biçiminin anayasanın içeriği kadar önemli olduğunu her fırsatta vurguladık. Gelecekte dönüp bugünlere baktığımızda yeni bir anayasaya geçişin yaşandığı bu dönemin önemini daha açık görebileceğiz. Önümüzdeki aylarda sürekli gündemde olacak yeni anayasa çalışmalarının aceleye getirilmeden, demokratik, serinkanlı ve geniş bazlı müzakereyle yapılacağını umuyoruz. Yeni anayasamız ancak bu şekilde bir toplumsal sözleşme niteliği taşıyacak çekişme kaynağı değil birlik kaynağı olabilecektir.”
Mustafa Koç, referandum sürecinde Türkiye’nin sert tartışmalara sahne olduğunu belirterek, “Siyasetin genel üslubu dışında daha büyük ve derin kutuplaşmalar ile mücadelelere tanık olduk. Son 3 aydaki gündemimiz kendilerini ya da birbirlerini belli kategoriler altında tanımlayan kesimlerin birleştiren değil sürekli ayrıştıran ve uzaklaştıran söylemleri, suçlamalarıyla geçti. Toplumdaki bu saflaşma ve safların birbirleriyle diyalog biçimi siyasette zaman zaman tenkit ettiğimiz kavgacı üsluptan daha mı az yıkıcıdır?” ifadelerini kullandı.
