GündemPolitikaSon DakikaTürkiye

Ergenekon duruşmasında Salih Kurter’e garip sorular

Maldivler Kutlu Olsun

salih kurterDanıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması olaylarında Alparslan Arslan’ı yönlendirdiği ileri sürülen Ergenekon davası tutuksuz sanığı 86 yaşındaki Salih Kurter, çapraz sorgusunda diğer sanıkların hedefi haline geldi.

Bir biri ardına tuhaf sorulara muhatap olan Kurter, “Sapık sapık sorular sormayın.” diye tepki gösterdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Ergenekon ana davasının 154. duruşmasına emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan Salih Kurter ve Süleyman Esen de duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Ergün Poyraz, Hüseyin Görüm ve Sevgi Erenerol ise duruşmaya katılmadı.

Dün yapılan oturumda çapraz sorgusu yarıda kesilen 86 yaşındaki tutuksuz sanık Salih Kurter, çapraz sorgusunun yapılabilmesi için sanık kürsüsüne alındı. İki yıl hastalık döneminden çıktıktan sonra mahkemeye gelen Kurter’in işitme problemi olduğu için kendisine kulaklık takılarak çapraz sorgusuna başlandı.

Savcı Nihat Taşkın, Danıştay saldırısından hemen sonra cep telefonuyla bir konuşma yapıldığını hatırlatarak bu konuşmanın kendisine mi ait olduğunu, başka birisi tarafından mı yapıldığını ve telefonunun mesaj sistemini kullanıp kullanmadığını sordu. Görüşmeyi kendisinin yapmadığını, telefonunu birisinin aldığını ancak kim olduğunu hatırlayamadığını belirten Kurter, mesaj sistemini de kullanmadığını anlattı.

Sanık Alparslan Arslan’ın Danıştay saldırısı sonrasında yakalandığında üzerinde ebcet hesabı bulunan bir muska çıktığını belirten savcı Taşkın, “Bu muskayı siz mi yazdınız?” diye sordu. Ebcet hesabını bilmediğini belirten Kurter, kendisinin de benzer bir muska taşıdığını, şifa amacıyla duruma göre Ayetel Kürsi ve Fatiha gibi Kur’andan ayet ve sureler yazdığını söyledi.

Savcılık çapraz sorgusunun ardından sanıkların çapraz sorguna geçildi. Sanık Kurter, tutuklu sanık Oktay Yıldırım’ın soruları üzerine Alparslan Arslan’ın, iddia olunan suçların işlenmesinden önce yanına gelip gitmeye başladığını, sık sık başının ağrıdığını söylediğini anlattı. Yıldırım’ın, “Neler öğretirdiniz siz?” sorusuna Kurter, “Neyin doğru neyin yanlış olduğunu, neyin haram neyin helal olduğunu anlatırım.” dedi. Yıldırım’ın, “Örtünme ile alakalı anlatımlarınız oldu mu?” şeklindeki sorusu üzerine Kurter Azhap suresinin 59’uncu ayetini okuyarak anlamını söyledi; “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle.” Ancak Kurter, okuduğu sure ve ayetin hangisi olduğunu hatırlayamadığını söyledi. Bunun üzerine Oktay Yıldırım, “Hayır, biz Nur suresi 31. ayeti biliyoruz bu konuda. onun için şaşırdım.” dedi.

Oktay Yıldırım’ın, “İnsan inandığı değerler için kendini feda edebilir mi?” sorusuna Kurter, edebileceğini söyledi. Bunun üzerine Yıldırım, “Irak’ta üzerine bomba bağlayan bir kişi sizce inancı uğruna doğru mu yapmıştır yoksa aptallık mı? diye sordu. Kurter bu soruya da “Hem inancı uğruna hem de aptallık etmiştir. Çünkü orada birçok masum insanın ölümüne neden olmuştur.” şeklinde cevap verdi. Kurter, sanık Yıldırım’ın bir sorusu üzerine Teoman Ekşioğlu’nun evine geldiğinde kendisiyle konuşurken dinlenme endişesiyle telefonunu diğer odaya koyduğunu söyledi.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Oktay Yıldırım’ın ardından sanık Osman Yıldırım söz aldı. Dün mikrofonunu Oktay Yıldırım’a fırlatmak istediği için bugün mikrofonu jandarmanın tuttuğu gözlendi. Yıldırım, “Alparslan Arslan’ın böyle yaşlı birinin ismini verip burada cinayetle yargılanmasını sağlaması, bizlerin burada yargılanması ve beyin takımının dışarıda olması, Başkan Köksal Şengün’ün tarafsızlığını yitirmesi ve Bülent Arınç’ın Tuncay Özkan’a sahip çıkmasını kaldıramıyorum. Böyle yargılama olmaz.” dedi.

Danıştay saldırısı olaylarını gazetelerden okuyup okumadığı sorulan Kurter, “Ben gazete okumam. Çok önemli olaylar olduğunda bakarım. Yoksa birbirinden farklı farklı yazıyorlar.” diye konuştu. Bunun üzerine tekrar söz alan Oktay Yıldırım, “Sizce Cumhuriyet gazetesi Müslüman mı?” diye sordu. Kurter hayır cevabını verdi. Yıldırım, “Peki Müslüman gazeteler hangileri peki? Zaman, Vakit, Yeni Şafak, Samanyolu mu müslüman?” diye sordu. Bu soruya evet diyen Kurter, Star gazetesini bilmediğini ve onun için bir şey diyemeyeceğini söyledi.

Bu arada söze karışan sanık Doğu Perinçek, “Ben Müslüman mıyım?” diye sordu. Kurter, “Sen kendine göre Müslümansın.” cevabını verince Perinçek, “Müslüman nasıl belli olur?” diye sordu. Kurter, bu soruya da “Müslüman hal ve hareketlerinden belli olur.” cevabını verdi. Oktay Yıldırım, “Danıştay başörtüsünü yasaklarken yanlış karar mı verdi?” diye sorunca Kurter, “Tabii ki yanlış karar verdi.” cevabını verdi. Yıldırım, “Yani Allah örtünün diyor.” deyince Kurter, “Evet” dedi. Bu arada Kurter, sanık Yıldırım’a “Peki size göre Allah örtünün diyor mu?” diye sordu. Yıldırım bu soruya ise “O benimle Allah arasında” cevabını verdi. Kurter bunun üzerine, “Olmaz öyle şey. Korkmadan, erkekçe söyle.” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, soruların diğer sanıklar tarafından sorulacağını hatırlatarak Kurter’den diğer sanıklara soru yöneltmemesini istedi.

Daha sonra Doğu Perinçek söz alarak Kurter’e, “Şeriate göre hırsızlığın cezası nedir? Kaç kadınla evlenilebilir? Tesettüre uymamanın cezası nedir?” diye sordu. Hırsızlığın cezasının el kesme olduğunu belirten Kurter, 4’e kadar evlenilebileceğini ancak bu evliliklerde hepsinin şartının da birbirinden eksik olmaması gerektiğini anlattı. Kurter, tesettüre uymamanın cezasını ise Allah’ın vereceğini söyledi. Doğu Perinçek’in, “Peki tesettürü engellemenin, bu konuda yanlış karar vermenin cezası nedir?” şeklindeki sorusuna da Kurter, cezanın Allah tarafından verileceğini söyledi. Bunun üzerine Perinçek, “Neden tesettür suçunun cezasını Allah veriyor da hırsızlık suçununkini vermiyor?” diye sordu. Bunun üzerine Kurter, “Şeriat devrinin kanunlarının kalktığını, günümüzde medeni kanunun var olduğunu ve hükümlerin de bu kanunda belirtildiğini söyledi.

Sanık Hayrettin Ertekin’in, “Tesettüre uymazsanız bunun cezası ne derdiniz?” diye sorunca Kurter, “Ne diyeceğim. Allah’ın emrine isyan etmiş olursunuz derdim. Nerede o 600 yıl dünyaya hükmeden devlet? Zaten bu konular yüzünden dünyanın en geri kalmış ülkesi haline geldik.” şeklinde serzenişte bulundu. Ertekin’in soruları sırasında Kurter, sanık Alparslan Arslan’ın, Danıştay saldırısı öncesinde kendisine türban ile ilgili bir soru sormadığını söyledi.

Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk’ün “Atatürk sizce Müslüman mı?” diye soruca Kurter, “Böyle sapık sorular sormayın.” cevabını verdi. Öztürk’ün, sapık yakıştırmasına tepki göstermesi üzerine Kurter, “Ben ne bileyim. Onun devrinde mi yaşadım? Benim ağabeyim Atatürk ile birlikte savaşmış. Fotoğrafını mahkemeye verdim. Ağabeyim sağ olsaydı şimdi bu söylediklerinizden dolayı hepinizi bilmem ne ederdi. Babanı seviyor musun sevmiyor musun gibi bir soru bu. Sanane sevip sevmediğimden.” dedi.

Sanıkların ardından sanık Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük de “Sizce ben Müslüman mıyım? Hani başım açık ya” diye sordu. Kurter ise “Ben nereden bileyim senin Müslüman olup olmadığını. Birisinin başı açık ya da kapalı diye Müslüman veya değil denilemez.” cevabını verdi.

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu