Şehriban Coşkunfırat cinayetinde 3. kez müebbet kararı

13 Eylül 1999’da Ortaköy’de 19 yaşındaki Şehriban Coşkunfırat’ı “Şeytana kurban etmek amacıyla öldürdükleri” gerekçesiyle haklarında daha önce kurulan hükümler Yargıtayca bozulan 3 sanık Zinnur Gülşah Dinçer, Engin Arslan ve Ömer Çelik, üçüncü kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, hükümlü Ömer Çelik Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevinden, hükümlü Engin Arslan da Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden getirilirken Zinnur Gülşah Dinçer duruşmaya katılmadı.

Kararı açıklayan mahkeme heyeti, tüm sanıkları “Şehriban Coşkunfırat’ı canavarca hisle öldürdükleri” gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Sanıkları “hırsızlık” suçundan da 6 ay 20’şer gün hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Ömer Çelik ve Engin Arslan’ı “naaşa hakaret” suçundan ayrıca 2 ay 15’er gün hapis cezasına mahkum etti. Ömer Çelik ve Engin Arslan, Şehriban Coşkunfırat’ın cesedine tecavüz etmişlerdi.

KORKUNÇ CİNAYET NASIL İŞLENMİŞTİ?

1999 yılında korkunç bir cinayet haberi Türkiye gündemine bomba gibi düşmüştü.

Hürriyet gazetesinin 11 yıl önceki sayısında cinayet böyle anlatılmıştı;

Şeytana deprem kurbanı

Mezarlıkta çıplak cesedi bulunan Şehriban Coşkunfırat’ın Satanistler tarafından vahşice kurban edildiği ortaya çıktı. Şeytan’a tapan 1’i kız 3 Satanist, ‘‘Deprem bir işaret’’ diyerek genç kızı öldürüp tecavüz ettiklerini itiraf etti.

ORTAKÖY Mezarlığı yanında, çıplak cesedi beline kadar toprağa gömülmüş bulunan Şehriban Coşkunfırat’ın, şarap içerlerken meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki artçı depremi ‘işaret’ diye yorumlayan 3 Satanist tarafından Şeytan’a kurban edildiği ortaya çıktı.

Ayın 13’ünde, Şehriban’ı elleriyle boğan 23 yaşındaki Ömer Çelik, cinayet tatbikatı sırasında, genç kızın cesedine tecavüz ettiğini soğukkanlılıkla anlattı. Ömer Çelik’in evinde Şeytan’a kurban edilen kediyle çekilmiş fotoğrafı bulundu.

ÖLÜMLE RANDEVU

Pizza Hut’ta işe başlamak için evrakını tamamlamaya çalışan Avcılar Lisesi mezunu 21 yaşındaki Şehriban Coşkunfırat, pazar gecesi eğlenmek için Taksim’e çıktı. Birkaç rock bar dolaştıktan sonra, sabaha karşı saat 05.00 sıralarında, daha önce birlikte içki içtiği 18 yaşındaki Engin Arslan ve 23 yaşındaki Ömer Çelik’le karşılaştı. Barda içecek paraları kalmadığı için Taksim’e doğru yürüdüler. Banklara oturup, sabaha kadar konuştular.

ATEİST OLMA SATANİST OL

Ailesinin haberi yoktu ama Şehriban ateizmi benimsemişti. Gecenin konusu da bu oldu. İki genç, Şehriban’ı Satanizme çekmek istiyordu. İkisi de metal müzik dinliyordu. Bir ara yeğeni Cem’e, Ataköy’deki İspirtohane’ye gidip Satanist ayinlerini izlediğini söyleyen Şehriban, görüşlerini savundu.

Hava aydınlandığında Engin Arslan, kız arkadaşı Zinnur Gülşah Dinçer’e telefon açıp ‘‘Paramız kalmadı. Ortaköy’e gel. Evden de biraz yemek getir’’ dedi. Zinnur’la Ortaköy’de buluştular. Yemek yediler. Saat 14.00’e doğru, Gülşah’ın getirdiği şaraplardan birini açtılar. yanlarına gelen polis, Ortaköy Meydanı’nda içki içmemeleri için kendilerini uyarınca toparlandılar. Daha önce içki içtikleri, Ortaköy mezarlığı yanındaki ormanlık alana gittiler.

BOĞAZINI SIKMAYA BAŞLADIM

2 şişe şarabı içerken 5.8 büyüklüğündeki depremin olduğunu söyleyen Ömer, ilk şoku atlattıktan sonraki gelişmeleri şöyle açıkladı:

‘‘Deprem sırasında hepimiz korktuk. Sarsıntı bittikten 10 dakika sonra yanıma sokulan Engin Arslan, ‘Bugün ayın 13’ü. Şeytanla konuştum bir kurban istiyor. Biraz önceki deprem de şeytanın işaretiydi. Ben Şehriban’ı seçtim’ dedi. Bir ara Zinnur’la konuştum. O da Engin’in verdiği mesajı doğruladı. Sonra sevgilisi Engin’le bir kenara çekildi. Şehriban yanımdaydı. Dönüp boğazını sıkmaya başladım. Engin’le Zinnur da geldi. Engin başına vurdu. Zinnur da bıçakladı.’’

İKİ KURBANIM VAR

Şehriban’ı kıskandığını belirten Zinnur Gülşah Dinçer de ifadesinde şunları söyledi: ‘‘Engin, Şehriban’la ilişkisi olmadığını, onu Ömer’e ayarladıklarını söyleyince rahatladım. İçki içerken Engin bana ayın 13’ü olduğunu, şeytanın artçı depremle işaret verip kurban istediğini söyledi. İtiraz ettim. Daha önce şeytana iki kurban verdiğini söyleyip beni ölümle tehdit edince korktum. Şehriban, Ömer’in omuzuna başına dayamıştı. Ömer dönüp boğazına sarıldı. Bize de ‘Neden boş duruyorsunuz’ diye bağırdı. Engin gidip Şehriban’a vurdu. Ben de bacağından bıçakladım.’’

ÖMER TECAVÜZ ETTİ

Zinnur Gülşah Dinçer, cinayetten sonra Ömer Çelik’in, cesedi soyup tecavüz ettiğini söyledi. Ömer’den sonra sevgilisi Engin’in de tecavüz etmek istediğini söyleyen Zinnur, ‘‘Başarılı olamayınca sinirlendi. Kendisine yardımcı oldum ama yine başaramayınca kalkıp cesedi tekmeledi’’ dedi.

Zinnur, Ömer’in yanında taşıdığı çekiçle bir çukur kazıp Şehriban’ı gömmek istediklerini, çukurun yeterince derin olmadığını, bu yüzden poşetle toprak taşıyıp cesedin üzerine attıklarını söyledi. Cinayetten sonra Şehriban’ın eşyalarını denize attılar.

Şehriban Coşkunfırat’ın cesedinin bulunmasından sonra arkadaşlarını gözaltına alan Cinayet Büro Amirliği dedektifleri, genç kızın Taksim’deki barlara gittiğini öğrenince araştırmasını bu yöne kaydırdı. Şehriban’ın pazar gecesi son kez Ömer’le görüldüğü belirlendi. Gözaltına alınan Ömer Çelik’in tanınmamak için sakalını kestiği, saçlarını kısalttığı görüldü. Çelik, cinayeti itiraf edince arkadaşları Engin Arslan ve Zinnur Gülşah Dinçer de yakalandı.

Atletizmde 2 altın madalyalı

Coşkunfırat Ailesi’nin 8 çocuğundan biri olan Şehriban, Avcılar Lisesi son sınıfta okurken, Tatilya’da part time çalışıp okul harçlığını çıkarttı. Lisede okurken iyi bir atlet olan ve 3 bin metrede iki altın madalya kazanan Şehriban’ın yakınları, ‘‘İçine kapanık bir kızdı evde fazla konuşmazdı. Tatilya’da çalışmaya başladıktan sonra Dilek, Songül, Esra ve Gönül adlarındaki kızlarla arkadaşlık yapmaya başladı. Huyu suyu değişti. Akşamları eve geç geliyordu’’ dediler.