Google yine ilginç bir logo ile kullanıcılarına sürpriz yaptı. Moskova’daki ünlü St. Basil’s Cathedral Google’ın logosunu süslüyor. St. Basil’s Cathedral hakkında bilgiler… St. Basil’s Cathedral logosu. St. Basil’s Cathedral nasıl yapıldı?

St. Basil’s Cathedral Rusya’nın başkenti Moskova’daki Kızıl Meydan’da rengarenk kubbeleri ve ilginç mimarisiyle bilinen ve çoğu kez Kremlin Sarayı ile karıştırılan katedraldir. St. Basil’s Cathedral Korkunç İvan tarafından 1555-1561 yılları arasında zaferleri kutlamak amacıyla yaptırılmıştır ve 8 kubbesi de farklı farklı zaferleri temsil etmektedir. En uzun kulesi yaklaşık 65 metre yükseklikte olan St. Basil’s Cathedral ‘in mimarının daha güzelini başka yere yapmaması için Korkunç İvan tarafından kör edildiği rivayet edilir.

1552 yılında: Tatarlar’a karşı zafer kazanınca, bu zaferin anısına; Rus Çarı Korkunç İvan tarafından yaptırmış. Mimarları: Barma ve Postnikov’dur. St. Basil’s Cathedral 1561 yılında tamamlanmış. En büyüleyici tarafı: uzunluklarının birbirinden farklı olması ile değişik bir görünüş sergileyen, 8 kubbesidir. Birbirinden bağımsız duran bu kubbeler: Kazan seferinin en önemli olaylarını sembolize eder. St. Basil’s Cathedral ‘in en yüksek kubbesinin tepesinin altın kaplamalı olması ve özellikle katedralin gece ışıklandırıldığında, birbirinden renkli çinileri ile göz doldurmasıyla ayrı bir güzellik katar.

Bir efsaneye göre: Çar Korkunç İvan: bu kiliseyi yapan mimarların gözlerini oydurmuş, çünkü başka bir yerde aynı güzellikte bir kilise yaptırmasını istemiyormuş.

St. Basil’s Cathedral ‘in zarif görünüşü: 12’nci yüzyılın ikinci yarısında biraz değiştirildikten, yani bazı yerleri yeniden inşa edilip resimlerle süslendikten sonra, günümüze ulaşan son şeklini almıştır.

Ancak: bir gerçek daha var, mekanın dış cephesi her ne kadar muhteşem görünse de, içi o kadar güzel değil. Yani: iç mekanı gördüğünüzde, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ancak: merkez kilisenin çevresindeki 8 şapel içinde: güzel freskler var. 1588 yılında: Hz. İsa uğruna aklını yitiren, Aziz Vasili’nin kalıntılarına (naşına) ev sahipliği yapan bir şapel daha eklenmiş. Daha sonraki dönemde:  St. Basil’s Cathedral ‘in tümü, bu şapelin adı ile anılmaya başlanmış. St. Basil’s Cathedral Rusya Hükümeti tarafından halen kullanılmaktadır

St. Basil’s Cathedral ‘inin önünde: bir bronz heykel var. Minin ve Pojarski’nin heykeli.

Sosyal medyada St. Basil’s Cathedral hakkında yazılanlar…

korkunç ivanın tamamlandığında (daha güzelini yapmasın diye) mimarının gözlerini oydurduğu mimari harikası, moskof’un gülü..

1554-1560 yillari arasinda yapilmis katedral. sekizgen seklinde olan tabanin uzerinede 8 tane kubbe vardir. bu kubbelerin herbiri alinan buyuk askeri zaferlere adanmistir.

rusya – moskova’da farklı mimarisi ile dikkat çeken katedral.

16 yuzyilda* korkunc ivan tarafindan tatarlardan kazak sehrinin alinmasi anisina yapilmis, moskovanin, hatta rusyanin simgesi haline gelmis, insanlarin kremlin sandigi ama kizil meydanda kremline komsu olan, insanin bakmaya doyamadigi muhtesem yapi.

söylentiye göre korkunc ivan, insaat tamamlandiktan sonra bu katedralin mimarinin gözlerini oydurmustur, baska yerde benzerini yapamasin diye.

her gidenin kafadan önünde fotoğraf çektirip büyüttürüp duvara astırdığı şahane yapı. bundan bir hafta önce ben de çektirmiştim .

halk arasinda aziz feslegen kilisesi diye bilinir.

kazan sehrinin tatarlardan alinmasi anisina yaptirilan sahane güzellikteki katedral.
kizil meydanda bulunur ve kremlin sarayi sanilir bircok kisi tarafindan.

çar korkunç ivan tarafından yaptırılan katedraldir. 1550 yılında başlanmış 1560 yılında bitirilmiştir. 11 bölümü ve 8 kubbesi bulunmaktadır. kubbelerin özelliği ise; her kubbenin boyu farklıdır, hepsi farklı renklidir, ve ayrı motiflerle süslenmiştir lakinn hepsinin başı yuvarlak ve sarmaldır. en yüksek kubbenin üstü altın yaldızlıdır. kubbeler şark ve islam mimarisinden etkilenerek yapılmıştır. mimar barma tarafından yapılmıştır. söylentilere göre de korkunç ivan mimar barma’nın gözlerini oydurmuştur. bunun sebebi ise daha güzelini yapmasın diyeymiş.

ivan grozni önderliğindeki rusların 1552 yılında kazan ı fethi sonrasında, kazan da bulunan görkemli kulşerif camii model alınarak yapılmış katedral. soğan başı gibi yuvarlak kubbeleri ve süslemeleri mimari anlamda şark etkilerini göstermektedir.

sogan kubbeli tipik rus mimarisini yansitan kizilmeydandaki muhtesem kilise. bunun aynisindan, emin degilim ama hatta daha buyukleri de olabilir, st. petersburgda iki tane gordum. mimarinin gozleri oyulmussa bile bir ise yaramamis.

8 kubbesinin altında da ayrı ayrı kiliseler mevcut olan dünyanın belki de en bilindik görünüme sahip katedrali. st. petersburg’daki benzeri kilisenin adı dökülen kan kilisesidir (church on spilled blood) suikaste kurban giden çar alexander ii anısına yapılmıştır.

dis gorunumune bakip boyle muhtesem bir yapinin ici kimbilir nasildir diye dusunenlerin icini gorduklerinde buyuk hayal kirikligina ugrayacagi katedral. verilen 100 rubleye yazik.

Takes a closer look at St. Basil’s cathedral on Google Search home, and it looks interesting & picturesque! That enters the Bucket list!

450th anniversary of the St. Basil’s Cathedral is today as informed by this Google Doodle

“It’s the 450th anniversary of St. Basil’s Cathedral. Let’s drink to that! You’re Catholic and I like like cathedrals! Let’s drink.”

Oooh it’s St. Basil’s Cathedral 450th anniversary today! via google

If I’ve lived in Russia 450 years ago, the person behind this major cuteness of St. Basil’s Cathedral must be my today’s baby unicorn!

Woah I didn’t know St. Basil’s Cathedral is so beautiful. Thanks to today’s google page.

like the Google page today because St. Basil’s Cathedral is somewhere on top of my hope-to-visit-soon list.

St. Basil’s Cathedral, St. Basil’s Cathedral hakkında bilgiler, St. Basil’s Cathedral nedir, St. Basil’s Cathedral tarihi, St. Basil’s Cathedral logosu, St. Basil’s Cathedral Rusya, Moskova, Moskova St. Basil’s Cathedral, Aziz Vasile Katedrali, St. Basil’s Cathedral google, Google St. Basil’s Cathedral, St. Basil’s Cathedral

Bu ilk heykel kompozisyonu: 1818 yılında dikilmiştir. Bunlar: tüccar Minin ve Prens Dimitry Pozharski.

4 Kasım 1612 tarihinde, Polonya işgaline karşı, Rusya’da ilk direnişin başladığı gün olarak kabul edilir. Bu iki şahıs: karışıklık döneminin cesur önderleridir. Bunlar: 1612 yılında, Rusya’nın sorunlu ve zor zamanlarında, Rusya bağımsızlığını ve özgürlüğünü kaybetmek üzereyken, isyancılara karşı mücadelede liderlik yapmışlar. Böylece, Moskova’yı Polonya işgalinden kurtarmışlar. 1812 yılında yapılan savaşta kazanılan zaferin hemen ardından, ulusal bir kampanya başlatılarak toplanan paralarla, bu heykel dikilmiş. Heykeltıraş İvan Martos. Martos: savaşa şahit olmuş, cepheye gönderdiği iki oğlundan birisini şehit vermiş bir sanatçı.

Evet: Minin ve Pozharski’nin bu anıt heykeli, ilk önceleri Kızıl Meydanın ortasında yer alırken, 1930’larda Stalin hükümeti, heykelin askeri geçit törenlerinin ortasında kaldığını ve engel teşkil ettiğini düşünerek, bugünkü yerine, yani St.Basil Katedralinin bahçesine taşıtmış.

4 Kasım tarihi, Rusya halkının bağımsızlığı adına, önemli bir tarih olarak kabul edilerek, günümüzde bayram olarak kutlanmaktadır. Resmi kutlamalarda; buraya çelenk bırakılıyor.

Evet: heykellerin biraz ilerisindeki: yükseltilmiş yuvarlak platform: Lobnoya Mesto.

LOBNOYA MESTO:

Buradan: imparatorluk hükümleri duyuruluyormuş.

Burada: “Mesih Kapısı”ndan girip-çıkan ve Kremlin Sarayına, hükümet görevlilerini taşıyan, siyah limuzin otomobilleri görebilirsiniz.

MESİH KAPISI:

Kapının üzerinde yükselen: 67 metrelik, zarif bir kule var. Buna: Mesih Kulesi deniliyor. Bu kulede: çeyrek saatleri haber veren: bir de çan kulesi bulunuyor.

Evet: devam ettiğinizde, karşınıza: Lenin’in Mozolesi geliyor.

LENİN’İN MOZOLESİ:

Saat: 10.00-13.00 arasında ziyarete açıktır. Yanınızda: çanta ve cep telefonu ile girmek yasak. Bunlar: 40-80 ruble karşılığında karşıdaki binanın emanet bölümüne bırakılıyor. Tabii, her zaman olduğu gibi, girişte uzun bir kuyruk oluşuyor. Girerken sıkı bir aramadan geçiriliyorsunuz ve içeride tam bir sessizlik şart.

Anıt mezar; 1924 yılında ilk yapıldığında: ahşaptan yapılmış. Şu andaki mozole ise: 1930 yılında, mimar Aleksandr Sçusevin projesine göre yapılmış. Kızıl ve siyah renkli, Ural granitlerinden yapılmış. Alçak bir piramit şeklindedir. Yani: bir tür, basamaklı bina. Burada: 1924 yılında, ölümünden 56 gün sonra mumyalanan Sovyetler Birliğinin kurucusunun mumyalanmış vücudu var. Camdan bir fanus içinde: kristal bir tabut içinde bulunuyor.
Lenin’in Mozolesi açık olduğu zaman: Kızıl Meydan’ın büyük kısmı, halkın ziyaretine kapatılıyor. Evet: mozole içinde: cenaze salonuna indikten sonra, mozole tarafına geçiliyor. Mozolenin çevresinde, bir tur attıktan sonra hemen çıkılıyor, duraksama yapmak bile yasak.

Mozolenin üstünde: 70 yıldır Rus Devlet Başkanlarının resmi geçit ve merasim törenlerinde çıktıkları kürsü bulunuyor.

Eğer isterseniz: Kremlin Duvarı boyunca yürüyerek: yine bir siyasetçi Stalin, koznonot Yuri Gagarin ve Amerikalı yazar John Reed gibi insanların mezarlarını görebilirsiniz. Amerikalı yazar John Reed: “Dünyayı Sarsan On Gün” isimli kitabın yazarı.

Evet, Kızıl Meydan’da gezmeye devam ediyoruz. Kızıl Meydan’ın hemen karşısında: Müzeye bakan, gösterişli dış cephe, ünlü “Devlet Satış Mağazaları”na aittir. Bu çarşı: Rusça adının kısaltması olan “GUM” olarak da biliniyor.

GUM MAĞAZASI:

Kızıl Meydanda: doğu yönünde, bir alışveriş mabedi. 1890′lı yılların sonunda inşa edilmiş. Şehir merkezinde: mevcut alışveriş merkezlerinin en büyüğü olarak dikkati çekiyor. Buraya mutlaka zaman ayırın. Alışveriş düşünmeseniz bile, bu tarihi binayı mutlaka gezmelisiniz. Ayrıca alışveriş düşünenler için de, burada şık mağazalar var. Bu şık mağazalarda, dünyaca ünlü ve tanınmış markaların ürünlerini bulma imkanı mevcut ancak fiyatları aşırı yüksek .Biraz önce söz ettiğim gibi: alışveriş düşünmeseniz bile, burayı mutlaka ziyaret edin.

Gum’un arkasındaki bölüme geçin. Burası: Kitai Gorod olarak biliniyor.

KİTAİ-GOROD:

Dar caddeler ve eski yapılardan oluşan bir bölge. Hoş ve sakin bir yerleşim alanı, dolaşmak için çok uygun.
Burada: güzel ve sakin sokaklarda, çok sayıda kafe ve restoranlar var. Moskova’nın en ilginç kulüpleri de burada bulunuyor. Yani: eğlence mekanlarına ev sahipliği yapıyor. Özellikle: cadde boyunca yürüdüğünüzde; içinde havuzlar olan güzel bir parka ulaşırsınız. (Chistye havuzları alanı) Burada: çok sayıda genç görebilirsiniz.

Burası: bir zamanlar kentin ticaret bölgesi olarak biliniyor. Burası: aynı zamanda “Çin Mahallesi” olarak da biliniyor, ama çevrede çok fazla Çinli göremezsiniz. Bu isim: muhtemelen “siper kazığı” anlamına gelen, eski bir Rus sözcüğü olan “kiti”den türemiş olabilir. Duvarları: 1536-1539 yılları arasında: İtalyan mimar Russified tarafından inşa edilmiş. 13 kule ve 6 kapısı varmış. Kulelerin sonuncusu: 1930’larda yıkılmış. Moskova’da günümüzdeyanlızca: Kremlin duvarları ve Kitai Gorod duvarları kalmış. Duvarlardan biri ise: günümüzde Hotel Metropol ve Moskova Metrosunun Okhotny Ryad istasyonu arasında duruyor.

Evet, günümüzde: Kitay Gorod; bir ticaret alanı olarak, Moskova’nın en pirestijli iş alanı olarak gelişiyor. Üç ana cadde, bankalar, mağazalar ve depolar sıralanmış. Moskovanın iki güzel kilisesi, bu bölgeyi süslüyor. Özellikle: 1653 yılında yapılan, St.Nicholas Nikitniki kilisesi görüntüsü ile mutlaka dikkatinizi çekecektir. Şahane İngiliz Malikhanesi de, aynı dönemlerden günümüze kalmıştır. Yakınındaki “Romanov Apartmanları” da, şimdi müzedir.

Tüm bunların yanında: Moskova’da Çin yapımı ürünleri topluca bulabileceğiniz iki katlı büyük bir pazar var burada. Burada: çin porseleninden yapılmış ilginç kupalar ve kupalar oldukça ilgi çekici. Ayrıca: Çin’den gelen giysi, inci, mercan, porselen, çanta ve aksesuarlar, çaylar bulabilirsiniz. Ayrıca: Moskova’nın kültür incisi olarak kaliteli ama ucuz incileri de burada bulabilirsiniz.Giysi ve aksesuarlar çok ilginizi çekmese de, inci ve değerli taşlar için gidilmeye ve alışveriş yapılmaya değer bir yer.