İrlanda’nın dönem başkanlığını Güney Kıbrıs’tan devralmasıyla birlikte, Türkiye’nin AB Konseyi ile ilişkilerini ‘dondurduğu’ altı aylık süreç sona eriyor.

Avrupa Birliği Konseyi ve Konsey Genel Sekreterliği’nin, İrlanda, Litvanya ve Yunanistan’dan oluşan üçlü dönem başkanlıklarının ilk aşaması, Ocak-Temmuz 2013 arasında sürecek İrlanda dönem başkanlığı başladı.

Beş dönemdir müzakerelerde yeni başlık açamayan Ankara, İrlanda dönem başkanlığı sırasında en az iki faslı müzakereye açmayı hedefliyor. Genişleme sürecine özel bir önem atfeden İrlanda’nın önündeki en önemli görevlerden biri ise AB’de ekonomik entegrasyonu derinleştirmeye yönelik girişimlerde ilerleme kaydetmek olacak.

İrlanda dönem başkanlığı, Güney Kıbrıs dönem başkanlığında geçtiğimiz altı ay süresince Konsey ile ilişkilerini ‘donduran’ Türkiye için de yeni bir başlangıç anlamına geliyor.

Ankara, İrlanda dönem başkanlığı ile yürütülecek çalışmaları, henüz Güney Kıbrıs’ın dönem başkanlığı sürerken başlatmış, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da bu çerçevede geçtiğimiz ay Dublin’i ziyaret ederek İrlandalı mevkidaşı Lucinda Creighton ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Eamon Gilmore ile bir araya gelmişti.

Egemen Bağış, Dublin ziyareti sırasında Reuters’a yaptığı açıklamalarda, Fransa’da geçtiğimiz yıl François Hollande yönetiminin gelmesiyle birlikte Paris’in de iki müzakere faslı (mali politikalar ve bölgesel politikalar) üzerinde blokajını kaldırmasını ve bu fasılları önümüzdeki aylarda müzakereye açmayı hedeflediklerini söylemişti.

Geleneksel olarak Türkiye’nin AB üyeliğine destek veren bir ülke olan İrlanda, genişleme sürecine de ayrı bir önem atfediyor. Creighton, dönem başkanlıklarında ‘genişleme süreciyle ilgili son derece hevesli’ olacaklarını, Sırbistan ve Türkiye gibi ülkelerle ‘ilişkilerde eksiklik bulunmayacağını’ söyemişti.