Türkiye refahta ve kişisel özgürlükte yine sınıfta kaldı. Legatum Enstitüsü’nün araştırmasında Türkiye kişisel özgürlükte 140 ülke arasında 130. olabildi.

Refah Endeksi’ne göre Türkiye, kişisel özgürlükte (Personel Freedom) 142 ülke içinde 130’uncu sırada çıktı ve  kötü bir performansa imza attı. Benzer şekilde “sosyal sermaye”de ise 128’inci sırada yer aldı. En iyi kalem ise 50’nci sırada çıktığı yönetişim. Ekonomide ise kendine 70’inci sırada yer bulabildi.

Türkiye, Refah endeksi sıralamasında aslında geçen yıla göre 2 sıra yükselerek 89’unculuktan 87’nciliğe yükseldi. Ancak bu 2009-2011 arasına göre çok kötü bir performans. 2008 krizinin ertesinde bile 80’inci sırada bulunan hatta 2011 yılında 75’inciliğe kadar yükselen Türkiye’nin son 2 yıllık performansı 5 yılın en kötüsü.

Ekonomi alt kaleminde milli gelir ve kişisel refah verileri bulunuyor. Son 3 yılın verileri 4’er sıra yükseliş olduğunu gösteriyor. 2011’de 78’inci sırada olan Türkiye geçen yılı 74’üncü bu yılı da 70’inci sırada tamamladı.

Türkiye’nin en kötü durumda olduğu iki kategori, son yıllarda giderek tartışılır hale gelen özgürlükler konusu… Türkiye kişisel özgürlükte son 3 yıllık veriler hiç de iyi bir karnesi olmadığını gösteriyor.
Kişisel özgürlükler ile ilgili sorulara bakıldığında neden azınlık ve göçmenlere göre dünya ortalamalarının çok altında bir hoşgörüye sahip olduğumuz sonucu çıkıyor. Verilen ankete göre Türkiye’deki nüfusun yüzde 45’i azınlık ve göçmenler için yaşanılan yerin iyi bir yer olduğunu düşünürken bu oran 142 ülke ortalamasında sırasıyla %68 ve %53 olarak ölçülmüş.

Endekse göre Türkiye’nin en iyi notları sağlık, yönetişim (governence) ve girişimcilik/fırsatlar kategorilerinde aldı. Her üçünde de 50’li seviyelerde olan Türkiye;

Girişimcilikte 1 sıra yükselerek 54’üncülüğe çıktı.
Yönetişimde 4 sıra gerileyerek 50’inciliğe ve
Sağlıkta 3 sıra gerileyerek 55’inciliğe indi.
Son olarak; eğitimde 89′uncu, yönetişimde ise 50′nci sırada yer alıyor.