EURO 2020 için son günde neden ortaya aniden adaylar çıktı?
17 Nisan 2012 tarihinde TFF EURO 2020 Avrupe Futbol Şampiyonasının organizatör ülkesi olarak başvuru yaptığında ortada başka aday ülke gözükmüyordu ve Türkiye rakipsiz konumdaydı.Ancak 15 Mayıs 2012 tarihinde başvuru süresinin dolmasına 24 saat kala aniden ortaya yeni adaylar fırladı. Bunun nedenlerini National Turk olarak araştırdık ve bulduk.
Gerek Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz gerekse büyük futbol ülkelerinin çok yakın tarihlerde büyük spor organizasyonlarını düzenlemesi nedeniyle aslında Türkiye gerçektende rakipsiz konumdaydı. Örnek verecek olursak Almanya 2006 Dünya kupasını, Hollanda- Belçika 2000 Avrupa şampiyonalarını organize etmişti. İngiltere 1996 da bu organizasyonu almış hali hazırda da Londra’da Olimpiyat oyunlarını düzenliyecekti. İsviçre- Avusturya 2008’i organize etmiş, Fransa zaten 2016’yı almış cepte bekletiyor, İspanya ise ağır ekonomik krizle boğuşuyordu. İtalya yaşanan şike olayları ve stadyumlarının fiziki yetersizliği yüzünden denklemde düşünülmüyordu.
UEFA Türkiyede artık organizasyon düzenlemek istemiyor
Türkiye tek başına kalmış ve 24 saat sonra adaylığının resmileşmesini beklerken bir anda ortaya İrlanda Cumhuriyeti – İskoçya – Galler ortaklığı çıkıverdi Akşamüstü ise Gürcistan peydah oldu.
Peki ne olmuştu da 1 aydır ortaya çıkmayan ülkeler son anda adaylık başvurusu yaptı? Olayın perde arkasında UEFA başkanı Michel Platini Genel Sekreter Gianni İnfantino ve UEFA ‘nın İngiliz ikinci başkanı Geoffrey Thompson var.
UEFA ikinci asbaşkanı Geoffrey Thompson İrlanda-İskoçya ve Galler’i organize etti
UEFA zaten son bir yıldır Türkiyedeki şike skandalından ve bu TFF tarafından skandalın cezasız kapatılma çabası yüzünden yaka silkiyordu. Gerçi Platini Ocak ayında İstanbuldaki UEFA kongersinde Olimpiyatlara aday olmazsanız adaylığınızı destekliyorum tarzında yarım ağızla bir destek vermişti ancak zincirin koptuğu yer 12 Mayıs akşamı Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oyanan Süper Final sonrası stadyum içinde ve dışında yaşanan olayları gören Platini’nin dehşete kapıldığı zaman oldu.
UEFA başkanı İnfantino’yu ve kendine “yakın” olan Asbaşkanlarıyla resmi olmayan küçük bir toplantrı düzenleyerek Türkiyenin önünün EURO 2020 yolunda nasıl kesileceğinin çaresini ararken Geoffrey Thompson ( Şenes Erzik’le eşit durumdaki Asbaşkan) kendisine cazip bir öneride bulundu. Thompson İrlanda Cumhuriyeti ve İskoçya’nın 2016 için adaylık başvurusunda bulunduğunu bu projenin tekrar hayat geçirilmesini teklif etti. Ekonomik sebeplerden dolayı bu iki ilkeye Galler’inde katılması halinde bu Kelt üçlüsüne İngiltere’ninde yardımıyla organizasyonu sağlıklı bir şekilde düzenliyebileceğini söylediği zaman Platini bu teklife balıklama atladı.
İki turlu eleme seçiminin olduğu adaylık başvuruları için üçüncü ülke olarakta Güney Kıbrıs’lı Asbaşkan Marios Lefkaritis’in yardımıyla Gürcistan bulundu. Fiziki ve Finansal durumu böyle bir turnuvayı düzenlemeye elverişsiz olan Gürcistan sadece eleme için figüran konumundaydı. Geoffrey Thomson yakın dostları olan İskoç, İrlanda ve Galler Futbol federasyon başkanlarını arayarak projeyi anlattı İngilterenin’de her türlü yardımı yapacağını garanti ederek onları ikna etti. Zira İngiltere’de bu işten karlı çıkacak ülkelerden biriydi Galler’in başkenti Cardif’te maçları oynayarak gizli evsahibi konumunda olacaklardı ekonomik getirilerde bu işin artısıydı.
Oylamada İrlanda-İskoçya-Galler Kazanır Gürcistan figüran rolünde
Sonuçta 15 Mayıs günü Türkiye rakipsiz kalmadı ve UEFA’nın yapacağı oylama şeklini düşünecek olursak Kelt ortaklığının iki oyu (İngiltere ve Kuzey İrlanda) zaten garanti bide buna Britanya ile ilişkileri çok yakın olan 5 iskandinav ülkesini ayrıca Fransa, İsviçre, Avusturya ve Almanya gibi Türkiye’ye hoşnut gözle bakmayan ülkeleri eklersek Türkiye’nin kazanma şansının kalmadığını görürüz. İki turlu oylmada Gürcistan ilk turda elenecek ardından Türkiye ve İrlanda-İskoçya- Galler üçlüsü oylanacak ve bu Kelt üçlüsü kazanacak.
Herşey şike dosyası ve Süper Finaldeki şiddet olayları yüzünden
Olaya bu yönden bakarsak bir komplo gibi gözüküyor. Ancak unutmamak lazım ki şike ve teşvik primi bataklığına boğazına kadar batmış ve tribün terörünün saha içine ve sokaklara fırladığı polisle terörist yöntemlerle çatışan holiganların olduğu ülkemiz futbolu Avrupadan bakanlar için cazip değil. Ayrıca Leeds United’li taraftarların bıçaklanıp öldürülmesi Türkiye- İsviçre maçında İsviçreli futbolcuların stadyumda dayak yemesi olayları hala unutulmadı hafızalarda tazeliğini koruyor. Suçumuz az değil.
